Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8350 E. 2024/13574 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işsizlik ödeneği talebinin reddi üzerine açtığı davanın konusuz kalması nedeniyle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı Kurum üzerine bırakılmasının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işsizlik ödeneği talebinin reddi üzerine dava açtıktan sonra, davalı Kurumun işsizlik ödeneği bağlanması yönünde işlem tesis etmesiyle davanın konusuz kalmasına sebebiyet verdiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesince yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı Kurum üzerine bırakılmasına ilişkin karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 14.11.2019-04.04.2022 tarihleri arasında dava dışı ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.nde çalıştığını, davacının 04.04.2022 tarihinde işten çıkartıldığını, ancak işveren şirketin davacının iş çıkışını Sosyal Güvenlik Kurumuna 07.04.2022 tarihinde bildirdiğini, 07.04.2022 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmeleri neticesinde, işçilik alacakları yönünden kıdem ve ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacakları için işveren şirket ile 23.000,00 TL bedel ile anlaşıldığını, söz konusu arabuluculuk anlaşma belgesine istinaden davacı adına 16.05.2022 tarihinde Çorum Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne yaptıkları işsizlik ödeneği başvurusuna ilişkin olarak davacının kendisine ait cep telefonuna 20.05.2022 tarihinde işsizlik ödeneğine hak kazanamadığının SMS yoluyla bildirildiğini, yapılan başvurunun hukuka aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Çorum Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 20.05.2022 tarihli davacının işsizlik ödeneği talebinin reddedildiğine ilişkin işlemin iptaline, davacıya işsizlik ödeneği bağlanması gerektiğinin tespitine, davacıya hak kazandığı işsizlik ödeneğinin davalı Kuruma başvuru tarihi olan 16.05.2022 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 16.05.2022 tarihinde arabuluculuk anlaşma tutanağı ve arabuluculuk son tutanağını da eklemek suretiyle işsizlik ödeneğinden yararlanmak için talepte bulunduğunu, Kurum tarafından yapılan değerlendirmede; 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu'nun (4447 sayılı Kanun) uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla çıkartılan Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi'nin "Arabuluculuk tutanağı işçi tarafından Kurumumuza sunulmuş ise söz konusu tutanağın teyidi ile feshe ilişkin varsa başka belgelerin en seri şekilde gönderilmesi işverenden talep edilir. Yapılan başvuru, işverenden alınacak bilgi/belgeye istinaden sonuçlandırılır." şeklindeki hükmü gereğince davacının davalı Kuruma sunduğu arabulucu anlaşma tutanağının teyidi amacıyla dava dışı işveren Şirkete 18.05.2022 tarihli yazı yazıldığını, bu esnada davacı tarafından 06.06.2022 tarihinde talebiyle ilgili yeni bir talep dilekçesi daha verildiğini, dava dışı işveren Şirketçe 16.06.2022 tarihinde verilen cevapta; davacının 04.04.2022 tarihinde Whatsapp uygulaması üzerinden işe devam etmeyeceğini belirten bir mesaj göndererek işi bıraktığını, mesajı sildiğini ve daha sonra arabulucuya başvuru yaptığını belirttiğini açıkladığını, bu delil durumu karşısında davacıya, işsizlik ödeneği bağlanması konusunda davalı Kurumca kesin bir hükme varılamadığını ve bu kapsamda 23.06.2022 tarihli yazı ile bir üst birim olan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığından konu hakkında talimat istenildiğini, Daire Başkanlığı tarafından verilen 27.06.2022 tarihli yazıda; "...her ne kadar işverene ait dilekçede ilgilinin (davacının) işi bıraktığı yönde beyanlara yer verilmiş olsa da söz konusu beyanı kanıtlar somut bir belgenin ibraz edilmemesi nedeniyle işverenin beyanına itibar edilemeyeceği, bununla birlikte arabuluculuk tutanağında kıdem/ihbar tazminatı alacağı hususunda tarafların anlaşmaya vardığı dikkate alındığında, mevcut belgelere istinaden fesih nedeninin 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 51. Maddesi kapsamında olduğu, yasada belirtilen diğer şartlarında sağlanması durumunda işsizlik sigortası hizmetlerinden faydalandırılması gerektiği değerlendirilmiştir.." şeklinde görüş bildirildiğini, bu açıklama doğrultusunda davacının işsizlik ödeneği hak etmesi yönünde davalı Kurum tarafından güncelleme yapıldığını ve davacıya işsizlik ödeneği için ödeme planı hazırlandığını, hâl böyleyken davacı tarafından 16.06.2022 tarihinde mezkur davanın açıldığını, Kurum tarafından dava açılmasını gerektirecek herhangi bir işlem tesis edilmediğini, davacının hukuki yararının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının işbu davayı 16.06.2022 tarihinde açtığı, davalı Kurumun davacının işsizlik ödeneğini hak ettiği yönünde güncelleme yapıldığını ve davacıya işsizlik ödeneği için ödeme planı hazırlandığını belirttiği, ödeme planının dosyaya sunulduğu, dosya kapsamına göre davacıya 05.05.2022-05.11.2022 tarihleri arasındaki aylarda işsizlik ödeneği ödeneceğine dair ödeme planı hazırlandığı tespit edildiğinden davanın konusuz kaldığı, ancak dava konusuz kalsa dahi davalı Kurumca, dava açıldıktan sonra 27.06.2022 tarihinde olmak üzere işsizlik ödeneği ödeme planı oluşturulduğundan ve bu şekilde davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden, davalı Kurumun yargılama giderleri ve davacı lehine vekâlet ücretinden sorumlu olduğu gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalı Kurumca davacının işsizlik ödeneğinden faydalanıp faydalanamayacağı hususunda oluşan tereddüt nedeniyle değerlendirme aşamasında İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığından konu ile ilgili olarak talimat talep edildiğini, sürecin devam ettiği aşamada davacı tarafından 16.06.2022 tarihinde Kurum aleyhine dava açıldığını, Kurum tarafından dava açılmasını gerektirecek herhangi bir hukuka aykırı işlem bulunmadığını, zira davacının işsizlik ödeneğinden yararlanmasına dair talebinin müvekkili Kurumca değerlendirildiğini, neticede işsizlik ödeneği alabileceği belirlenerek durumunda güncelleme yapılıp ödeme planının davacıya sunulduğunu, ancak İlk Derece Mahkemesince hukuka aykırı olarak vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı Kurum üzerinde bırakıldığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir edeceği, davacının işsizlik ödeneğinden faydalanmak için 16.05.2022 tarihinde Kuruma yaptığı başvuruda, davalı Kurum tarafından SMS yoluyla 20.05.2022 tarihinde işsizlik ödeneği almaya hak kazanamadığının bildirilmesi üzerine 16.06.2022 tarihinde işlemin iptali amacıyla davanın açıldığı, yargılama aşamasında 27.06.2022 tarihinde davalı Kurum tarafından davacının işsizlik ödeneğinden faydalanabileceğinin kabulü ile bu doğrultuda işlem yapılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, davanın Kuruma müracaattan bir ay sonra açılması, davalı Kurum tarafından işsizlik ödeneğinden faydalanamayacağının davacıya önce SMS yoluyla bildirilmesi, sonra Kurum tarafından işsizlik ödeneğinden faydalandırılması yönünde işlem tesis edilmesi hususları dikkate alındığında davanın açılmasına davalı Kurumun sebebiyet verdiği, davacı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, mevcut davanın açılmasına davalı Kurumun sebep olup olmadığı ile Kurum aleyhine hükmedilen yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4447 sayılı Kanun'un 51 inci maddesi.

3. 2020/1 sayılı Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi'nin "A) İşsiz Ödeneği" başlığı altında düzenlenen (3.6) maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

" Sigortalı işsizlerin mahkeme kararı ile birlikte Kurumumuza başvurmaları halinde aşağıda belirtildiği üzere işlem yapılmalıdır.

a. Sigortalı işsizin işveren aleyhine açmış olduğu, Kurumumuzun taraf olmadığı davanın işçi lehine sonuçlanması halinde,

1. Mahkeme kararında; ihbar ve/veya kıdem tazminatına hükmedilmiş veya 4447/51 inci madde kapsamında fesih işleminin yapıldığı yönünde bir ifadeye yer verilmiş olması halinde yasa kapsamında fesih işlemi yapıldığı kabul edilir ve diğer koşulları sağlayanlar İS hizmetlerinden yararlandırılır.

2. Mahkeme kararı kesinleşmiş olmalıdır. Mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediği; ilgili mahkeme tarafından karara eklenen kesinleşme ibaresi veya yasal süresinde temyiz edilmediğine dair bir yazıdan anlaşılmaktadır."

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.