Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8353 E. 2024/10377 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve buna bağlı alacakların hesap yöntemi, hesap dönemi ve bozmadan sonra kurulması gereken hükmün kapsamına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, bozmaya uyularak verilen nihai kararda, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/8 E., 2024/127 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece 09.10.2023 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren nezdinde çalışmakta iken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, davalı Bakanlık bünyesine geçtikten sonra davacının ücretinin asgari ücretin % fazlası olarak belirlendiğini, ancak geçiş sonrası 01.01.2019 tarihinden itibaren asgari ücretin katı üzerine zam yapılması gerekirken sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yayımlanan 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrosuna Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Malî ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen %4 zam oranının uygulandığını ve bu uygulamaya devam edilmesi nedeniyle davacının ücretinin ve ücrete bağlı ödemelerinin eksik yapıldığını ileri sürerek ücret ikramiye, ilave tediye, ulusal ... ve genel tatil ile fazla çalışma ücreti fark alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesi uyarınca geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karar bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin idarelerce sürekli işçi kadrosuna geçirilenlerin ücret ve diğer malî haklarının düzenlenmesinde esas alınması gerektiğini, bu çerçevede 31.10.2020 tarihine kadar bu doğrultuda uygulama yapıldığını, davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında zam uygulanmasının söz konusu olmadığını, 31.12.2018 tarihindeki ücretine %4 oranında zam yapıldığını ve davacının ücret farkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.11.2021 tarihli ve 2021/521 Esas, 2021/201 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 13.04.2022 tarihli ve 2022/510 Esas, 2022/1018 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.06.2022 tarihli ve 2022/6875 Esas, 2022/7637 Karar sayılı kararı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda fark ikramiye alacağının hesap yönteminin hatalı olduğu, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak Yüksek Hakem Kurulu kararı uyarınca fark ikramiye alacağı talebinde bulunulduğundan, ikramiye alacağının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 31.10.2020 tarihine kadar geçerli toplu iş sözleşmesi hükmü doğrultusunda hesaplanması gerektiği, dava dilekçesinde bahsi geçen Ankara 31. İş Mahkemesinin ilgili esasına kayıtlı davanın 12.06.2019 tarihinde açıldığı, huzurdaki dava ile istenen alacak kalemlerinin o dosyada da talep edildiği İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, temyize konu somut dosyada, dava dilekçesindeki talebe rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının ve Ankara 31. İş Mahkemesinin söz konusu dosyasının değerlendirilmemesinin bir diğer bozma sebebi olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 18.07.2023 tarihli kararıyla; bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada, ilk kararda ulusal ... ve genel tatil ücret alacağı yönünden verilen ret kararıyla ilgili bozma söz konusu olmadığından anılan alacak kalemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, Ankara 31. İş Mahkemesinin anılan dosyası da değerlendirilerek dosyanın tekrar bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunun bozma gerekçelerine dikkat edilerek hazırlandığı ve hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.10.2023 tarihli kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan yargılamada bozma kapsamı dışında kalan alacaklar hakkında da açıkça hüküm kurulması gerekirken, bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesinin ve davacının Ankara 31. İş Mahkemesinin ilgili esasına kayıtlı dosyasında hüküm altına alınan alacak döneminin eldeki dosyada değerlendirilmesi yönünden; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda bu dönemin dışlandığı belirtilmişse de, Ankara 31. İş Mahkemesinin ilgili dosyasında verilen kararın, bilirkişi raporunun ve kararın kesinleşip kesinleşmediğine dair verilerin dosyada mevcut olmadığı ve bu durumda mükerrer hesaplama yapılıp yapılmadığı bakımından sağlıklı bir temyiz incelemesi yapılmasının mümkün olamayacağı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılamada; bozma konusu olan, davacının Ankara 31. İş Mahkemesinin ilgili esasına kayıtlı dosyası temin edildikten sonra, birinci bozma kararı doğrultusunda alınan ve bozma gerekçelerine uygun değerlendirme yapılan bilirkişi ek raporu esas alınarak ve tüm alacak kalemleriyle ilgili hüküm fıkrasında taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretleri eksik ödenmediğinden dava dilekçesi ile istenen alacaklara hak kazanamayacağını, hükmedilen alacakların faiz türü ve faiz başlangıcının hatalı olduğunu, davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücrete %4 oranında zam yapıldığını, ücrette indirime gidilmediğini davacının daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı Kanun Hükümünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi, hesap dönemi ve bozmadan sonra kurulması gereken hükmün kapsamı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.