Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8419 E. 2024/11232 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve buna bağlı olarak fark ücret alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun harçtan muaf olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davalı aleyhine harca hükmetmesi dışında bir isabetsizlik bulunmadığından, bu husus düzeltilerek karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/520 E., 2024/224 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Öz Sağlık-İş Sendikası ile davalı işverenin üyesi olduğu Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası arasında 10.08.2020 tarihinde imzalanan ve 01.01.2019 - 31.12.2020 yürürlük tarihli toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunduğunu, buna rağmen toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmayarak ücretinin eksik belirlendiğini ve haklarının eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini ileri sürerek 2019 yılı Ocak ve Aralık ayları arasındaki ücret farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçmesinden ve bu kadroya geçiş tercihine bağlı olarak 02.04.2018 tarihinden önceki hak ve alacaklarından feragat etmesi nedeniyle alacak talebinin yerinde olmadığını, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca 01.01.2019 - 30.06.2019 tarihleri arası ücret zammının, işçilerin 01.01.2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlerine aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapılmak suretiyle belirleneceğinin düzenlendiğini, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 25.12.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararı ile işçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin 01.01.2019 - 31.12.2019 tarihleri arasında günlük 85,28 TL olarak tespit edildiğini, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi nedeniyle ücretinde herhangi bir düşüş olmadığını, her ay bordrolar imzalanmak suretiyle ücretlerin ihtirazı kayıtsız alındığını ve aylar içerisinde bu işlemin devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli ve 2021/322 Esas, 2022/672 Karar sayılı kararı ile toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak davacının 01.01.2019-30.06.2019 tarihleri arasında günlük brüt 148,28 TL ücret ve 01.07.2019-31.12.2019 tarihleri arasında günlük brüt 154,21 TL ücret alması gerekirken davacıya eksik ücret ödemesi yapıldığı, davacının ücretinin 01.01.2019 tarihinden itibaren taraflar arasında imzalanan bireysel iş sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, bu durumun esaslı değişiklik mahiyetinde olduğu ve davacı işçinin rızasının gerekeceği, dosya içeriğinde böyle bir ... beyanının bulunmadığı belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 29.03.2023 tarihli ve 2022/2428 Esas, 2023/817 Karar sayılı kararıyla, davalı Bakanlık ile davacı arasında imzalanan 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin brüt asgari ücretin %61 fazlası olarak ödeneceğinin düzenlenmiş olduğu, davalının, iş sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde davacının ücretinin eksiksiz ödediğini ispat edemediği, bu kapsamda davacının fark ücret alacağına hak kazandığı sabit olup İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.10.2023 tarihli ve 2023/11292 Esas, 2023/14161 Karar sayılı ilâmı ile Mahkemece kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesi hükümleri ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri dikkate alınarak davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığının tespiti gerekirken yazılı şekilde 10.08.2020 tarihli ve 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin kadroya geçişi aşamasında davalı Bakanlık ile arasında imzalanan iş sözleşmesinde açıkça brüt asgari ücretin %61 fazlasının ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre %4 zam yapılmak suretiyle ödenmesi gerekirken, davacının ücretinin işveren tarafından eksik belirlenerek eksik ücret ödemesi yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davanın kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davacıya ücret ve mali haklarının tamamının ilgili toplu iş sözleşmesi de gözetilerek mer'i düzenlemelere göre hesaplanarak ödendiğini, Bakanlıkça yapılan ödemelerin Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınarak bu doğrultuda yapıldığını, benzer bir dosyada Bakanlık uygulamasının hukuka uygun olduğu husususun Kamu Denetçiliği Kurumu (onbudsmanlık) tarafından da teyit edildiğini, davacının ücret farkı alacağı talebinin yerinde olmadığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinde indirime gidilmediğini, ücretin eksiksiz ödendiğini, Bakanlığın harçtan muaf olmasına karşın aleyhlerine harca hükmedildiği ve hükmedilen faizin türüne de itiraz ettiklerini belirterek Mahkeme kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçen davacı işçinin aylık ücretin tespiti ile buna göre fark ücret alacağının hesaplanması ve hükmedilen harç hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (492 sayılı Kanun) 13 üncü maddesinin (j) bendi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı ... Bakanlığının 492 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin (j) bendi gereğince harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin İlk Derece Mahkemesince hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde davalı ... aleyhine harca hükmedilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) ve (6) numaralı bentlerinin hükümden çıkartılarak yerlerine;

"3- Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan başvurma harcı, peşin harç ve ıslah harcı olmak üzere toplam 215,60 TL harç bedelinin karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine, vekâlet suret harcı olan 8,50 TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına,"

6- Davacı tarafından yapılan toplam 670,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre takdiren 513,54 TL'lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, " bentlerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.