Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8589 E. 2024/11431 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 4688 sayılı Kanun kapsamında sendika üye sayılarına ilişkin tespitin ve istatistiğin düzeltilmesi istemine ilişkin yargılama.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin, 4688 sayılı Kanun'un 15. maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bendlerinin iptaline ilişkin kararının, bozma kararının verildiği tarihte kesinleşmemiş olması ve bu kararın esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse uyulmasının zorunlu olması gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uygun kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/22 E., 2024/205 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen istatistiklere itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile sendikalar arasında 16.07.2020 tarihinde sendika üye sayıları tespit toplantısı yapıldığını ancak sendika üye sayılarının usule uygun olarak belirlenmediğini, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun (4688 sayılı Kanun) 15 inci maddesi ve ilgili mevzuatına göre sendika üyesi olamayacak personelin (genel sekreter, daire başkanı, dekan, dekan yardımcıları, enstitü müdür ve müdür yardımcıları, yüksekokul müdür ve müdür yardımcıları vb.) Eğitim-Bir-Sen tarafından üye yapıldığını ve yetki sayıları belirlenirken Eğitim Bir-Sen üye sayıları içinde yer aldığını, üye sayılarının hatalı belirlendiğini ileri sürerek 04.09.2020 tarihli ve 31234 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin 2020 Eylül İstatistikleri Hakkında Tebliğ’e istinaden sendika üye sayılarına itirazın kabulü ile 16.07.2020 tarihinde düzenlenen toplantı tutanağının iptaline, yanlışlığın düzeltilerek üye sayılarının yeniden tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 4688 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde, kurumlardaki sendika üyeliklerinin tespitinin nasıl yapılacağının düzenlendiğini, pandemi nedeniyle toplantı tarihlerinin ileriye sarkıtıldığını, 4688 sayılı Kanun uyarınca kamu görevlileri sendikalarının üye sayılarına ilişkin Eylül 2020 istatistiklerinin 04.09.2020 tarihli ve 31234 sayılı Resmî Gazete'de yayımlandığını, olayların işleyişinin hukuka uygun olarak gerçekleştiğini ve davanın hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...-Bir-Sen vekili cevap dilekçesinde; yetki tespiti işleminin 22.07.2020 tarihinde yapıldığını, bu tarihi takip eden 5 iş günü içinde dava açılması gerekirken davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğunu, davada ... ve bağlı birimleri için düzenlenen 16.07.2020 tarihli toplantı tutanağının iptalinin istenildiğini ancak dava dilekçesinde somut olarak hangi personelin ve/veya kişinin sendika ve Eğitim-Bir-Sen üyeliklerinin geçersiz olduğu ve her bir personel yönünden üyelik itirazlarının gerekçelerinin ortaya konulmamış olduğunu, tutanaklar incelendiğinde, alınan kararları etkileyen ve sayım sonuçlarının hukuka ve mevzuata aykırılığını ortaya koyan bir durumun vaki olmadığını, 4688 sayılı Kanun'da, kimlerin sendika üyesi olamayacaklarının sayıldığını, bunlar dışında kalanların sendika üyesi olamayacaklarının iddia edilemeyeceğini, Kanun'da sayılan pozisyonlara vekâleten atanan veya geçici görevlendirme suretiyle görevlendirilenler hakkında kanunda açık hüküm bulunmadığını, Devlet Personel Başkanlığının 30.01.2007 tarihli ve 1396 sayılı görüşünde Kanun'da sendika üyesi olunamayacak kadrolara vekâleten/geçici görevle atanan personelin sendika üyeliklerinin sona ermeyeceği ancak bulundukları pozisyon gereği Kanun'daki hükmün getiriliş amacına uygun olarak görev yaptığı kurumdaki kamu görevlileri sendikaları arasında ayırım anlamına gelecek faaliyette bulunamayacaklarının belirtildiğini, bu çerçevede 4688 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinde sayılan kadrolara vekâlet eden veya geçici görevlendirme suretiyle görevlendirilenlerin sendika üyesi olabilecekleri ve mevcut sendika üyeliklerinin devam edeceğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde ve husumet itirazında bulunarak kanun ile İdareye verilmiş bir yükümlülük bulunmadığını, kanunla İdareye verilmeyen bir yetkinin kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.04.2022 tarihli ve 2020/1110 Esas, 2022/184 Karar sayılı kararı ile; 16.07.2020 tarihli toplantı tutanağında, Eğitim-Bir-Sen üye sayısının 402 olarak belirlendiği, bu Sendikanın daha sonra gönderdiği üye listesinde 407 kişinin listelendiği, bu 5 kişilik farkın 16.07.2020 toplantı tarihinden sonra Temmuz ayı içerisinde sendikaya üye olanları ifade ettiği değerlendirmesi ile toplantı tarihinden sonraki üyeliklerin dikkate alınmadığı, kanun gereği sendika üyesi sayılamayacakların çıkarıldığı, ortaya çıkan sayıdan bu 5 kişilik farkın da indirildiği, emsal mahiyetteki bilirkişi raporundaki tespitlerin de göz önünde bulundurulduğu, kanuna uygun bulunmayan üyeliklerin tespit edildiği, rapora ekli tabloda belirlenen davalı ...-Bir-Sen'in bildirdiği kişilerden 51 kişinin, 16.07.2020 tarihli toplantıda tutanak altına alınan üye sayısında dikkate alınmaması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 16.07.2020 tarihinde düzenlenen toplantı tutanağı ile belirlenen Eğitim-Bir-Sen Sendikasının toplam üye sayısının 351 olarak düzeltilmesi gerektiğinin tespitine, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin 04.09.2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların toplam üye sayısına ilişkin 2020 Eylül İstatistikleri Hakkındaki Tebliğ'de davalı ...-Bir-Sen Sendikasının 428.571 olan üye sayısının 428.520 olarak düzeltilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 23.12.2022 tarihli ve 2022/3876 Esas, 2022/4609 Karar sayılı kararı ile başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ...-Bir-Sen vekili temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 09.11.2023 tarihli ve 2023/2697 Esas, 2023/17100 Karar sayılı kararı ile; somut olayda uygulanması gereken 4688 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bendinde yer alan “daire başkanları”, “fakülte dekanları, enstitü ve yüksek okulların müdürleri ile bunların yardımcıları” ibarelerinin 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na (Anayasa) aykırı olduğu gerekçesiyle iptalleri için itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesine başvurulduğu, Anayasa Mahkemesince iptal kararı verildiği, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, bu karara uyulmasının zorunlu olduğu, bu itibarla iptal kararının kapsamında yer alan söz konusu kamu görevlilerinin sendika üyesi olamayacağına dair Mahkeme kararının isabetsiz olduğu, davanın reddi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle, davanın açıldığı tarihteki duruma göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4688 sayılı Kanun kapsamında sendika üye sayılarına ilişkin tespitin ve istatistiğin düzeltilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Anayasa’nın “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” kenar başlıklı 13 üncü maddesi şöyledir:

“(Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

2. Anayasa’nın “Sendika kurma ...” kenar başlıklı 51 inci maddesi şöyledir:

“Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.

Sendika kurma ... ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.

Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.

(Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.)

İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir.

Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.”

3. Anayasa'nın "Anayasaya aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi" kenar başlıklı 152 nci maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

"Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır."

4. 4688 sayılı Kanun’un “Sendika üyesi olamayacaklar” kenar başlıklı 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (d) bendinin dava tarihindeki metni şöyledir:

“Bu Kanuna göre kurulan sendikalara;

...

c) Bakanlar, bakan yardımcıları, bu Kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların başkanları, genel müdürleri, daire başkanları ve bunların yardımcıları, yönetim kurulu üyeleri, merkez teşkilâtlarının denetim birimleri yöneticileri ve kurul başkanları, hukuk müşavirleri, bölge, il ve ilçe teşkilâtlarının en üst amirleri ile bunlara eşit veya daha üst düzeyde olan kamu görevlileri, (…) belediye başkanları ve yardımcıları,

d) Yükseköğretim Kurulu Başkan ve üyeleri ile Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri, üniversite ve yüksek teknoloji enstitüsü rektörleri, fakülte dekanları, enstitü ve yüksek okulların müdürleri ile bunların yardımcıları,

...

üye olamazlar ve sendika kuramazlar.”

5. 4688 sayılı Kanun’un “Üye sayılarının tespiti” kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir:

“Sendika ve konfederasyonların üye sayılarının belirlenmesinde aşağıdaki esaslar uygulanır:

a) Kurumlarca yapılacak tespit;

Tespite ilişkin toplantıya kurumun işveren vekili ile tahakkuk memuru veya mali hizmetler birimi yetkilisi ve kurumun hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalardan birer temsilci katılır. Toplantı her yıl 15 mayıs tarihinden sonra beş iş günü içerisinde kurumca belirlenerek sendikalara bildirilen yer ve günde yapılır.

Bu Kanuna tâbi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin, 15 mayıs tarihi itibarıyla listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir liste, toplantıya katılanlarca değerlendirilir. Bu değerlendirmeden sonra, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten tutanak toplantıya katılan taraflarca imzalanır. İmzalı tutanak, kamu işvereni ve sendikalarca mayıs ayının son iş gününe kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderilir.

Kurumların taşra teşkilatları, yukarıdaki esaslara göre tarafların katılımı ile yapılacak toplantı neticesinde düzenlenecek tutanakları kurum merkezinde yapılacak tespitte değerlendirilmek üzere 15 mayıs tarihini takip eden iki iş günü içerisinde kurum merkezine gönderirler. Bu tutanaklar kurum merkezinde tarafların katılımı ile tek tutanak haline getirilir.

b) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kurumlardan ve sendikalardan gelen müşterek imzalı listeler üzerinden yapılacak tespit;

..., kurumlarda çalışan toplam kamu görevlisi sayısı ile sendikalar itibarıyla üyelik kesintisi yapılan üye sayılarını dikkate alarak her yıl 15 mayıs tarihi itibarıyla hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarını tespit eder. Buna göre (…) kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların toplam üye sayısını belirler ve sonuçları her yıl temmuz ayının ilk haftasında Resmî Gazetede yayımlar.

(Ek fıkra: 4/4/2012-6289/20 md.) Sonuçların yayımı tarihinden itibaren beş işgünü içinde kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonlarının üye sayılarının yanlışlığı iddiasıyla sendika ve konfederasyonlarca Ankara İş Mahkemesine itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı onbeş gün içinde karara bağlar.”

6. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23 üncü maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

“Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma ... vardır.”

7. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü” kenar başlıklı 11 inci maddesi şöyledir:

“(1) Herkes barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Bu hak, çıkarlarını korumak amacıyla başkalarıyla birlikte sendikalar kurma ve sendikalara üye olma hakkını da içerir.

(2) Bu hakların kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplum içinde ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli olanlar dışındaki sınırlamalara tabi tutulamaz. Bu madde, silahlı kuvvetler, kolluk kuvvetleri veya devlet idaresi mensuplarınca yukarda anılan haklarını kullanılmasına meşru sınırlamalar getirilmesine engel değildir.”

8. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi şöyledir:

“Herkese kendi ekonomik ve sosyal menfaatlerini korumak ve geliştirmek için sendika kurma ve sadece sendikanın kendi kurallarına tabi olarak kendi seçtiği bir sendikaya katılma ... tanınır. Bu hakkın kullanılması ulusal güvenliği veya kamu düzenini veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak için demokratik bir toplumda gerekli olan ve hukuken öngörülen sınırlamalardan başka sınırlara tabi tutulamaz.”

9. Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 22 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şöyledir:

“Herkes başkalarıyla bir araya gelerek örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir; bu hak, kendi menfaatlerini korumak için sendika kurma ve sendikaya katılma hakkını da içerir.

Bu hakkın kullanılmasına ulusal güvenliğin, kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlâkın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, hukuken öngörülmüş ve demokratik bir toplumda gerekli olan sınırlamaların dışında başka hiç bir sınırlama konamaz. Bu madde, silahlı kuvvetler ve polis teşkilatı mensuplarının bu ... kullanmaları üzerine hukuki kısıtlamalar konulmasını engellemez.”

10. Uluslararası Çalışma Örgütünün 87 sayılı Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi’nin 2 nci maddesi şöyledir:

“Çalışanlar ve işverenler herhangi bir ayırım yapılmaksızın önceden izin almadan istedikleri kuruluşları kurmak ve yalnız bu kuruluşların tüzüklerine uymak koşulu ile bunlara üye olmak hakkına sahiptirler.”

11. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.