"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/254 E., 2024/118 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin çalıştığı işkolunda örgütlü olan Hizmet İş Sendikasına üye olduğunu, üyesi olduğu Sendika ile davalı Şirket arasında toplu iş sözleşmesi bağıtlandığını, davalı işyerinde şoför olarak vardiya usulü çalışan davacıya bu toplu iş sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken vardiya çalışma alacağının ödenmediğini ileri sürerek vardiya zammı alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde; davanın kısmi dava olarak açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının müvekkili Kurumun işçisi olmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, talep konusu yapılan alacağın da haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Hizmet Müşavirliği İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü hususların tamamen mesnetsiz ve haksız çıkar sağlamaya yönelik gerçek dışı iddialar olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.09.2019 tarihli ve 2017/619 Esas 2019/475 Karar sayılı kararı ile; dosya içeriğine göre davacının şoför olarak fiilen vardiya usulü çalıştığının anlaşıldığı, sendika üyesi olduğu için toplu iş sözleşme hükümleri gereğince hak kazandığı vardiya zammı alacaklarının ödenmediği, toplu taşıma hizmetlerinin 10 yıl süreyle yine bir belediye şirketi olan ... Hiz. ve Mak. San. Tic. AŞ'ye (... Şirketi) devredildiği, davalılar arasında hizmet devir ilişkisi olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan vardiya zammı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 21.01.2022 tarihli ve 2019/2072 Esas, 2022/28 Karar sayılı kararıyla; dava konusu dönemde geçerli toplu iş sözleşmesinin 19 uncu maddesinde "Vardiyalı çalışan işçilere aldıkları ücretin %25 fazlası ödenir." şeklinde düzenlemenin yer aldığı, dosya kapsamına göre davalıların ödeme iddiasının ispatlanamadığı, davacının vardiyalı çalıştığına ilişkin tanık beyanlarından ve konuya ilişkin emsal kararlardan şoförlerin vardiyalı olarak çalıştığının sabit olduğu, hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığının anlaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 08.11.2022 tarihli ve 2022/4947 Esas, 2022/14521Karar sayılı ilâmı ile; davalı Belediyenin asıl işveren sıfatıyla hüküm altına alınan alacaktan sorumlu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı, dosya içeriğinde yer alan 31.12.2015 tarihli "Devir İş Sözleşmesi" başlıklı belge içeriğinden, davalı ... Şirketi ile dava dışı ... Şirketi arasında davacı işçinin de imzasını içeren sözleşme yapıldığı anlaşılmakla birlikte söz konusu Şirketler arasında bir işyeri devri mi yoksa iş sözleşmesi devri mi olduğu hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğu, zira yapılacak araştırma sonucu somut uyuşmazlıkta işyeri devri olmayıp iş sözleşmesinin devri niteliğinde bir hukuki işlem sonucu davacının davalı nezdindeki istihdamına devam edildiğinin anlaşılması hâlinde davalı ... Şirketinin sorumlu olup olmadığının buna göre belirlenmesi gerekeceği; davalı Şirket ile dava dışı Şirket arasında iş sözleşmesinin devrine dair hukuki ilişki olduğunun anlaşılması hâlinde ... Şirketinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 429 uncu maddesi gereğince devreden işveren konumunda olduğu ve devreden işverenin devir tarihinde önce veya devir tarihinde doğmuş alacaklar bakımından birlikte sorumluluğunun söz konusu olmadığı gözetilerek bu Şirket bakımından talebin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının şoför olarak fiilen vardiya usulü çalıştığı, sendika üyesi olduğu, toplu iş sözleşme hükümleri gereğince vardiya zammına hak kazandığı, hak kazandığı vardiya zammı alacaklarının ödenmediği, bozma kararı üzerine dava dışı ... Şirketine yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı ... Şirketi ile aralarında işyeri devri olduğu ve bu kapsamda tüm personelle sözleşme yapıldığının belirtildiği, ayrıca Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin emsal nitelikteki 2023/9182 Esas, 2023/12631 Karar sayılı içtihadında, iş sözleşmesinin devrinde devreden işverenin sorumluluğu bulunmasa bile taraflarca aksinin kararlaştırılabileceğinin belirtildiği, bu bağlamda dosyaya sunulan "Devir İş Sözleşmesi"nde devreden şirketin devralanla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kararlaştırıldığı da dikkate alındığında davalı ... Şirketinin dava konusu vardiya zammı alacağından sorumlu olduğu gerekçesiyle hüküm altına alınan alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili yönünde davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili; davacının şoför olarak davalı Şirket ile dava dışı Şirket nezdinde çalıştığını, müvekkili Kurum işçisi olmayan davacının talep konusu yaptığı alacaktan sorumlulukları bulunmadığını, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ulaşım, şoför ve personel hizmet alımı işi ihalesinin 31.12.2015 tarihinde bitmesi üzerine ulaşım hizmetlerinin Belediye Meclis Kararı ile aynı tarih itibarıyla dava dışı Şirkete devredildiğini, çalıştırılan personelin işe alım ya da işten çıkarılmasında müvekkili Belediyenin herhangi bir dahli ve sorumluluğu olmadığını, zira davacının üyesi bulunduğu Sendika ile müvekkili arasında herhangi bir toplu iş sözleşmesi akdedilmediğini, ihbar müessesinin yargılama tamamlanıncaya kadar yapılması mümkün bir taraf işlemi olduğundan yargılama sonucu verilecek karardan etkilenmesi mümkün olan dava dışı Şirkete davanın ihbar edilmesi gerektiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi vekili; müvekkili nezdinde çalışan davacıya ait iş sözleşmesinin dava dışı ... AŞ'ye devredildiğini, son işveren olmayan müvekkili Şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, toplu taşıma hizmetlerinin işletme ve/veya işlettirme hakkının 01.01.2016 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle dava dışı Şirkete devredildiğini ve çalışanların mağdur olmaması için devir iş sözleşmeleri düzenlendiğini ve davacının da bu devre ... gösterdiğini, iş sözleşmesinin devrinde, hem işveren, hem de işyeri değiştiğinden işyeri devrine ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanamayacağını, zamanaşımı def'inin görmezden gelindiğini, davacının vardiya zammı alacağının da bulunmadığını, aksi kabulde dahi fiilen çalışılan günlerin ücreti üzerinden ödenmesi gereken alacağın hatalı hesaplandığını, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulduğunu, davacının haksız çıkar sağlamaya yönelik gerçek dışı iddialarının mesnetsiz olduğunu,tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, işyeri devri olgusu kabul edilse dahi iki yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, Mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı Şirket ile dava dışı ... Şirketi arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi ile iş sözleşmesinin devri mi yoksa işyeri devri olup olmadığının açıklığa kavuşturulması ve bu bağlamda davacının hüküm altına alınan alacağından davalı Şirketin sorumlu olup olmayacağının belirlenmesi noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 ve 6 ncı maddeleri.
3. 6098 sayılı Kanun'un 205 inci, 428 inci ve 429 uncu maddeleri.
4. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.