"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/390 E., 2024/79 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünde geçici işçi olarak işe başladığı tarihten itibaren Tes-İş Sendikasına üye olduğunu, daha sonra aynı Müdürlükte kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, ancak kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici mevsimlik işçilikte geçen çalışmalarının kıdeminde dikkate alınmadığını ve gerçek pozisyon ve derecesine göre haklardan yararlandırılmadığını veya eksik yararlandırıldığını, benzer statü ve durumdaki Yol-İş Sendikasına üye olan ve il özel idarelerinde çalışan işçilere bu haklarının verildiğini, konuya ilişkin emsal kararlar bulunduğunu ileri sürerek ağır vasıta tazminatı, ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, iş güçlüğü tazminatı farkı, yıpranma prim farkı ve hizmet teşvik primi farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının daimi işçiliğe geçirilme tarihinde uygulanmakta olan 01.03.1999 - 28.02.2001 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin kademe ve derece terfi ve bunun değerlendirilmesine ilişkin 106, 107 ve 108 inci maddelerinden, geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemler dâhil edilecek şekilde yararlandırılmasının mümkün olmadığını, 02.02.2001 tarihinden önce daimi işçi olarak çalışmadığını, toplu iş sözleşmesinin kademe ve derece terfilerine ilişkin hükümlerinin daimi işçiler için öngörülmüş olduğunu ve geçici/mevsimlik iş sözleşmeleri ile çalıştırılan işçilerin 5 inci madde gereği bu hükümlerin kapsamı dışında bırakıldığını, davacı tarafa sendikalı işçi olması nedeniyle gerek geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı gerekse kadrolu işçi olarak çalıştığı dönemlere ait toplu iş sözleşmesinden ... tüm özlük ve sosyal haklarının zamanında ödendiğini, davacının bu yöndeki her türlü talebinin hukuka aykırı olduğunu ve dava açılmasının iyiniyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.03.2022 tarihli ve 2021/252 Esas, 2022/327 Karar sayılı kararı ile; dosyaya sunulan belgeler ve Kurum kayıtlarının tetkikinden davacının, davalı Kurum bünyesinde 01.04.1987 tarihinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığı, daha sonrasında daimi kadroya geçirilerek hâlen çalışmaya devam ettiği, zamanaşımı def'i değerlendirilerek yapılan yargılamada davacının pozisyonunun hizmet teşvik primi ve ağır vasıta primi ödenmesi gereken pozisyonlardan olmadığı, davacının mevcut kıdemi çerçevesinde ödenen ücretler ile toplu iş sözleşmesine göre ödenmesi gereken ücretler hesaplanarak aradaki fark esas alınmak suretiyle bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 30.12.2022 tarihli ve 2022/1762 Esas, 2022/2082 Karar sayılı kararı ile; davanın, işçinin geçici işçilikte geçen süreleri de dikkate alınarak toplu iş sözleşmesinde belirlenen kademe terfiye bağlı ücret artışına hak kazanılması nedeniyle işçiye eksik ödenen ücret alacaklarına ilişkin olduğu, toplu iş sözleşmesine göre kademe terfi nedeniyle işçiye ödenmesi gereken ücret ile ödenen ücrete göre hesaplama yapılması ile işçiye eksik ödenen ücret fark alacaklarının belirlenmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde hesaplamaya ilişkin itirazların soyut nitelikte olup hesaplamanın hangi bakımdan hatalı olduğunun da istinaf sebepleri arasında belirtilmediği, bu nedenle hesaplamaların hatalı olduğuna dair istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin doğru olarak hesaplandığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.11.2020 tarihli ve 2019/17-853 Esas, 2020/907 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği şekilde belirsiz alacak davasının koşullarını taşımayan davanın kısmi dava olarak görülebileceği, diğer taraftan işbu dava kısmi dava olarak kabul edilse dahi bu kabulün sadece faiz başlangıcı ve zamanaşımı yönünden sonuca etkili olabileceği, davalının ise belirtilen hususları istinaf sebebi olarak ileri sürmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.07.2023 tarihli ve 2023/4461 Esas, 2023/10295 Karar sayılı ilâmı ile; dava konusu alacaklar bakımından daha önce verilen kararlarda hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı davanın reddi kararları verilmediğinden, Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davada belirtilen hususun bozma nedeni yapılmadığı, arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra ihtilaf konusu olan ve son tutanak tarihi ile dava tarihi arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği, 19. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin 15.10.2021 tarihinde imzalandığı ve 01.03.2021-28.02.2023 yürürlük süreli olduğu, arabuluculuk başvurusunun yapıldığı tarih dikkate alındığında, başvuru tarihinde imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi olmadığından 19. Dönem Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin hesaplamaya esas alınmasının doğru olmadığı, davalı ... Müdürlüğünün, 28.04.2018 tarihinden itibaren harçtan muaf olduğunun gözetilmemesinin de isabetsiz olduğu şeklindeki gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; davacının, daimi işçiliğe geçirilme tarihinde uygulanmakta olan 01.03.1999 - 28.02.2001 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin kademe derece terfi ve bunun değerlendirilmesine ilişkin 106, 107 ve 108 inci maddelerinden, geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemler dâhil edilecek şekilde yararlandırılmasının mümkün olmadığını, toplu iş sözleşmesinin kademe ve derece terfilerine ilişkin hükümlerinin daimi işçiler için öngörüldüğünü, davacının sendikalı işçi olması nedeniyle geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı süre zarfında İdare ile Tes-İş Sendikası arasında işletme düzeyinde bağıtlanan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca yevmiye intibaklarının yapıldığını, yevmiyeleri yeniden tespit edilerek, ücret ve alacaklarının tarafına ödendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen alacakların hakkaniyete aykırı şekilde hesaplandığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacıya ait yargılama giderleri ile arabuluculuk giderinin davalıdan tahsilinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davacı vekili; davacının alacaklarının eksik hesaplandığını, davacının alması gereken ücret belirlenirken öncelikle ilk işe başladığı tarihten itibaren tüm dönemler için artış yapılarak hesap yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda ise yalnızca zamanaşımı değerlendirilerek geriye doğru hesaplama yapıldığını ve hesabın hatalı olduğunu, dava dilekçesinde taleplerin dava tarihine kadar olduğuna dair bir ibare bulunmadığını, bilirkişi tarafından hesaplamanın dava tarihine kadar yapılmasının arabuluculuk son tutanağı ile dava tarihi arasındaki sürenin dava edildiği anlamına gelmeyeceğini, taleplerinin bu süre aralığını kapsamadığını, davanın bu nedenle reddinin hatalı olduğunu, karar doğru olsa dahi aleyhe yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, davalı lehine yüksek miktarda vekâlet ücreti ve yargılama giderine, kendi lehlerine ise düşük miktarda yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk dava şartı, somut dosya yönünden davacının 19. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nden yararlanıp yararlanamayacağı, alacakların hesap yöntemi ile harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi .
3. 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'un, 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6 ncı maddesi ile değişik 49 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince, hüküm fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinde, harçtan muaf olan davalı ... aleyhine harca hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı tarafın tüm, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinin hükümden tamamen çıkartılarak yerlerine;
"2- Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 148,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 266,60 TL harcın istek hâlinde davacıya iadesine,"
"3- Davacının bu dava sebebiyle yapmış olduğu 1.079,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 731,78 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.