"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili ile davalılar vekili
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraflar vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.10.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalılar vekili Avukat ... ... ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...'in 18.11.2004 tarihinden 14.07.2010 tarihine kadar davacı Şirkette imzaya yetkili yönetici sıfatı ile çalıştığını, 14.07.2010 tarihinde istifa dilekçesi sunmak suretiyle işten ayrıldığını, Balkan Kiralama Organizasyon ünvanlı Şirketin davalı ... tarafından kayınvalidesi M. B. adına kurulduğunu, diğer davalı ...'ün, 21.11.2007 tarihinden 30.04.2009 tarihine kadar davacı Şirkette, 05.01.2010 tarihinden 30.06.2010 tarihine kadar davacı Şirketin diğer bir grup şirketinde çalıştığını, 30.06.2010 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, davalıların, müvekkil Şirketin tüm müşteri portföyü ile ticari sırlarına vâkıf olduğunu, firmanın pazarlama ve satış bölümünde yetkili temsilcisi olup görevlerini yürüttüklerini, davalıların davacı Şirket'te çalıştıkları dönem ve sonrasında, pozisyonları gereği vâkıf oldukları ticari sırları davacı Şirket aleyhine ve Balkan Kiralama Organizasyon ünvanlı Şirket lehine kullanarak müteaddit defalar haksız kazanç elde ettiklerini, davalıların işbu eylemlerinin hukuki anlamda tazminatı gerektirir nitelikte olduğu gibi cezai anlamda da açıkça suç teşkil ettiğini, nitekim davalıların haksız kazanç elde etmeye yönelik işbu eylemleri sebebiyle, davalılar hakkında nitelikli dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın Şişli Başsavcılığının 2011/2173 Haz. No.lu dosyası üzerinden devam ettiğini, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri ile davacı Şirkete telafisi imkânsız zararlar verdiklerini iddia ederek davacı Şirketin yalnızca ... Genel Müdürlüğü ihalesi yüzünden dahi uğradığı zararın en az 63.000,00 TL olduğunu, davanın kabulü ile, öncelikle tedbir kararı verilmek suretiyle, aykırılığın ve haksız rekabetin önlenmesini, rekabet yasağına taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinin 8 inci maddesi uyarınca 75.000,00 Euro cezai şartın ayrı ayrı tahsili zımnında, davalılardan ayrı ayrı şimdilik 10.000,00 Euro olmak üzere toplamda 30.000,00 Euro cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek, Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına ödenen azami faizi ile birlikte, ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının tahsiline, davalıların haksız rekabet teşkil eylemleri sebebiyle şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminatın 05.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri sebebiyle 100.000,00 TL manevi tazminatın, 05.05.2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'in davacı işyerinde 01.10.2004-14.07.2010 tarihleri arasında çalıştığını, davalı ...'e imza yetkisi yada ihalelerde teklif verme yetkisi verilmediğini, satış ve operasyonel faaliyet işlerinde çalıştığını, diğer davalı ...'ün 20.10.2007-30.06.2010 tarihleri arasında çalıştığını, bu davalıya da imza yetkisi verilmediğini, davalı ...'ün diğer davalılardan M.B. yanında bir kaç gün çalıştığını, ... ise M.B. ile işçi işveren ilişkisi bulunmadığını, rekabet yasağına uyulmadığının doğru olmadığını, iş sözleşmesinin haklı neden ile sona ermiş olması karşısında rekabet etmeme yasağına ilişkin hükümlerin geçerli olmayacağını, kaldı ki rekabet yasağı hükümlerinin şeklen de geçerli olmadığını, davalılar hakkında Savcılık nezdinde yapılan şikâyetin kötüniyetli olarak yapıldığını, iddia edilen ihaleler yönünden davacı Şirketin herhangi bir zararının olmadığını, manevi tazminat isteminin şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.01.2014 tarihli ve 2014/41 Esas, 2014/7 Karar sayılı kararı ile; davacı ve davalılar arasındaki ilişkinin taraflar arasında düzenlenmiş iş sözleşmesindeki taahhüdün iş hukuku kapsamında kaldığı sonucunu doğurmayacağını, iş sözleşmesinin sona ermesi hâlinde yapılmaması gereken bir hususa ilişkin olmakla iş hukukunun düzenleme alanı dışında kaldığı, bu davanın mutlak ticari dava olduğu, görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 11.12.2014 tarihli ve 2014/34678 Esas, 2014/37997 Karar sayılı kararıyla davalıların iş sözleşmesinin devamı sırasındaki rekabet yasağına aykırı faaliyetlerinin dava konusu olduğu, bu sebeple iş mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekli iken Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunun kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 24.12.2019 tarihli ve 2015/64 Esas, 2019/695 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki iş sözleşmelerinde rekabet yasağına uyulmadığı takdirde 75.000,00 Euro ceza ödeneceğinin ve yasağa uyulmayan her ay için de 50.000,00 Euro ceza ödeneceğinin düzenlendiği, iş sözleşmesinin davacı işçiler tarafından haklı sebeple sona erdirildiği, taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı hükümlerinin geçerli olmadığı, bu doğrultuda cezai şart yönünden de davacı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı Şirketin herhangi bir maddi zararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.09.2020 tarihli 2020/1856 Esas 2020/8912 Karar sayılı kararı ile; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalının rekabet yasağına konu eylemlerinin iş sözleşmesinin devam ettiği süre içerisinde ve ayrıca fesihten sonraki iki sene içerisinde meydana geldiği anlaşıldığından rekabet yasağına aykırılık koşulunun sabit olduğunu, dolayısıyla davalının rekabet yasağına aykırılıktan dolayı cezai şart alacağının hüküm altına alınması gerektiği, ancak yasağın ihlali ve ağırlığı dikkate alınarak uygun bir indirime gidilmesi, ayrıca davacı Şirketin maddi zararı oluşmuş ise tespit edilip hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyulmasına karar verildikten sonra iş sözleşmesindeki hükme göre davalı ... iş sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet yasağına aykırı hareket ettiği ve sözleşme gereği 75.000,00 Euro cezai şart ile yükümlü olacağı, ayrıca ihale makamına kesilen faturalarda davalı ... imzasının bulunması aykırılığın devam ettiğini gösterdiğinden aykırılığın devam ettiği her ay için 50.000,00 Euro cezai şart ile yükümlü olduğu, davalı ...'ün iş sözleşmesi sona erdikten sonra rekabet yasağına aykırı hareket ettiği ve sözleşme gereği 75.000,00 Euro cezai şart ile yükümlü olacağı, ayrıca sigorta dökümlerinden aykırılığın devam ettiği anlaşılan çalışmaları nedeniyle her ay için 50.000,00 Euro cezai şart ile yükümlü olduğu, davacı Şirketin herhangi bir maddi zararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; maddi tazminatın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, cezai şart miktarlarından yapılan indirimin yüksek olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalılar vekili; iş sözleşmesinin feshi hususunun her bir davalı bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, yapılan indirim oranının yetersiz olduğunu, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle rekabet yasağı sözleşmesinin de sona erdiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra rekabet etmeme yasağının ihlal edilip edilmediği, buna göre işverenin maddi ve manevi tazminat talepleri ile haksız rekabetin önlenmesi isteminin yerinde olup olmadığı ve yapılan indirim oranı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50, 56 ve 182 nci maddeleri ile 444 ila 447 nci maddeleri (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41, 42, 47, 161 inci maddeleri ile 348 ila 352 nci maddeleri).
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin bozma kararı sonrasında davalılar aleyhine cezai şart alacakları %60 oranında indirim yapılarak hüküm altına alınmış olup yapılan indirim oranı yeterli değildir.
Davalılar ile imzalanan sözleşmelerde karşı edimin düzenlenmemesi, işçinin çalışma hakkının rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibarıyla sınırlandırılmasını gerektirmesi, buna göre sözleşmelerdeki yer ve süre bakımından öngörülen sınırlama ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; hüküm altına alınan cezai şart alacaklarından daha yüksek oranda indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Davalılar yararına takdir edilen 17,100.00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.