Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8837 E. 2024/14587 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının tarafı olduğu asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının bu sebeple işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, muvazaalı olduğu tespit edilen hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçiler arasında bulunmadığının tespit edilmesi ve davaya dayanak muvazaa raporu kapsamında olmaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye 26. Hukuk Dairesi Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Başkanlığının (Belediye) temizlik işleri müdürlüğünde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, müvekkilinin ... Sendikası üyesi olduğunu davalı Belediyenin kendisinin kurduğu Şirketlerden istihdam sağlayarak muvazaalı olarak işçi çalıştırdığının tespit edildiğini, ilgili müfettiş raporunda alt işverenin fiîli olarak işveren sıfatını haiz olmadığı, çalışanların başından beri davalı ... çalışanı olduğu, özlük haklarının düzenlenerek geçmişe dönük olarak iade edilmesi gerektiğinin belirtildiği, bu rapora karşı davalı ..., alt işveren ... ve ... firmalarının İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2014/468 Esas, 2015/225 Karar sayılı dosyası ile dava ikâme ettiğini, davanın reddedilerek muvazaanın varlığının kabul edildiğini, davalı ... ile ... Sendikası arasında süregelen toplu iş sözleşmelerinin olduğunu, buna göre ücret farkı, sosyal paket yardımı, eğitim yardımı, yemek yardımı, giyim yardımı, ilave tediye, ikramiye, gece primi, sorumluluk primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinde bahsi geçen muvazaa tespit raporunun iptaline ilişkin davanın kesinleşmediğini, bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının dava dışı Şirket çalışanı olduğunu, müvekkili Belediye ile dava dışı Şirket arasındaki ilişkinin geçerli asıl işveren alt işveren ilişkisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, zira söz konusu dava dışı Şirket ile yapılan ihalelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na (4734 sayılı Kanun) uygun şekilde yapıldığını ve ihale konusu işlerin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 nci maddesinde sayılan işlerden olduğundan üçüncü kişilere gördürülmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2021 tarihli kararı ile; Yargıtayca onanarak kesin hüküm hâline gelen İstanbul Anadolu 24. İş Mahkemesinin 2016/130 Esas, 2017/432 Karar sayılı dosyasında verilen karar doğrultusunda, davalı ... ile ihbar olunan ... AŞ arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren davalı ... işçisi sayılması gerektiği, davacının ... Sendikasına 19.10.2011 tarihinden itibaren üye olduğu, ıslaha karşı süresi içinde ileri sürülen zamanaşımı def'inin dikkate alınması gerektiği, bilirkişi raporunda davacının alacaklarının denetime elverişli bir şekilde hesaplandığı, davacının eğitim yardımı ve gece primi alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 13.12.2022 tarihli ve 2021/2308 Esas, 2022/2444 Karar sayılı kararıyla; davalı ile dava dışı ... AŞ arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı hususunda kesinleşmiş yargı kararının bulunduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesince yerinde inceleme sonucu alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre muvazaa tespitinden sonra herhangi bir değişiklik olmadığı, ... AŞ'nin davalı Belediyenin işçilerini kendi bordrosu üzerinde gösterme dışında bir fonksiyon üstlenmediği, benzer davalardan farklı olarak davacının başka bir alt işverenlikte çalışma kaydının bulunmadığı, bu durumda davacının davalı ... işçisi sayılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.09.2023 tarihli ve 2023/6354 Esas, 2023/11883 Karar sayılı kararıyla; davacının muvazaa tespiti yapılan 01.04.2013-30.06.2014 tarihli 170 personelli temizlik hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işçiler arasında olmadığı, davacının fark alacaklarına ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki gerekçe ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bakanlık İş Teftiş Kurulu Başkanlığının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı raporu ve ekleri üzerinde yapılan incelemede muvazaalı olduğu kesinleşen hizmet alım sözleşmelerinin kapsamında çalışan işçilerin isimlerinin liste hâlinde açıklandığı, davacının söz konusu işçiler arasında bulunmadığı, davaya dayanak muvazaa raporu kapsamında olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının 07.07.2014 tarihli ve 4687 sayılı muvazaa raporunun kapsamında çalışan işçiler arasında olup olmamasının eldeki dosyada bir önemi bulunmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının tarafı olduğu asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4734 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 8 inci maddesi, 5393 sayılı Kanun'un 67 ve 70 nci maddeleri, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.