"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/191 E., 2024/111 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ... davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ... isimli çalışanın başvurusu üzerine, ... İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığınca davacı Bankanın Kayseri Organize Sanayi Şubesinde inceleme yapıldığını, inceleme sonucunda 5.310,00 TL bedelli idari para cezası tahakkuk ettirilerek 21.11.2018 tarihinde davacı bankaya tebliğ edildiğini, cebri icra tehdidi altında tanzim edilmiş olan idari para cezasını, “cezanın içeriğini kabul etmemek kaydıyla” ve “ihtirazı kayıtlı olarak” 28.11.2018 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun (5326 sayılı Kanun) 17 nci maddesinin altıncı fıkrası gereğince peşin ödeme indiriminden yararlanarak 3.987,50 TL olarak davalı Kuruma ödenmek zorunda kaldığını ancak idari para cezasının ekinde davacı bankaya herhangi bir belge ve/veya denetim raporu tebliğ edilmediğini ileri sürerek ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişleri tarafından düzenlenen denetim raporuna karşı öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile raporun sonuç kısmındaki Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne ve vergi dairesine bildirimin ve denetim raporunun eki olan “İşçilere Bildirilecek Hususlar” başlıklı belgede yer alan uygulamanın durdurulmasına, denetim raporunun ve Kayseri Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 13.11.2018 tarihli ve 44441152-641.03.02 sayılı 5.310,00 TL bedelli idari para cezasının iptalinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili, işyerinde yapılan teftiş sonucu 18 işçinin 26.07.2017-06.09.2017 tarihleri arasındaki döneme ilişkin davacı işverenlikte yapılan haftalık fazla çalışma karşılığı %50 zamlı ücretlerinin tahakkuk ve tediyelerinin yapılmadığının belirlendiğini, davacı işverenliğin fazla çalışma ücretlerini ödemeyerek hakkında idari para cezası tahakkukuna sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli kararıyla; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli kararıyla; tutanağın iptali hâlinde tutanakta fazla çalışma ücreti alacakları bulunduğu belirlenen dava dışı işçilerin de etkileneceğinden tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hâkiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.03.2022 tarihli kararı ile; bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilerek somut olayda, dava konusu yapılan inceleme raporundaki tespitlerin ... iş müfettişi tarafından yapıldığı, davanın anılan Bakanlık aleyhine açılması gerekirken, tespit ile ilgisi bulunmayan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilmesinin temsilci de hata olup davacıya davasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yöneltmek üzere süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği, ayrıca dava konusu inceleme raporunun davalı ... isimli çalışanın şikâyeti üzerine tanzim edildiği dikkate alındığında davalı ...’ya husumet yöneltilmesinin yeterli olduğu, inceleme raporunda işçilik alacakları hakkında tespitte bulunulmuş işçilerin davaya dâhil edilmesine gerek bulunmadığı gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan inceleme doğrultusunda inceleme raporunun M.Ü. ve İ.T isimli işçiler yönünden yasal olduğu, diğer 16 işçi yönünden yasal olmadığı ayrıca davacı tarafça Kayseri Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 13.11.2018 tarihli ve 44441152-641.03.02 sayılı 5.310,00-TL bedelli ''idari para cezasının iptali gerektiğinin tespitine'' karar verilmesi talebinde bulunduğu, gerek 5326 sayılı Kanun gerekse Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2019/2609 Esas, 2019/8290 Karar sayılı içtihadı ve benzer içtihatları dikkate alındığında bu talep yönünden sulh ceza hakimliğinin görevli olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı Kurum tarafından düzenlenen raporun somut ve hukuki veriye dayanmadığını, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin ihtiva ettiği hükümleri değerlendirilmeden düzenlendiğini, yasal koşulları taşımadığını, denetimi yapan müfettişlerin yetkilerini aştığını, müvekkili Bankanın çalışanlarının ücretlerini ödediğini, Bankanın ödediği ceza nedeniyle haksız rekabete yol açacağını, çalışanlara yapılan ödemelere bakılmaksızın bir kısım personelin beyanına göre karar verildiğini, davalı işyerinde yıllık 270 saati aşan çalışma tespit edilemediğini, hatalı değerlendirmeyle karar verildiğini, sadece bir çalışanın şikâyette bulunmasına rağmen pek çok çalışanın fazla çalışmalarının tespit edilmesinin bağlayıcı olmadığını, kararda belirtilen iki çalışan bakımından davalıya karşı açılan bir dava bulunmadığını, teftişe esas dönem dikkate alındığında alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın kabulü istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı Bakanlık vekili; davacı işverenin fazla çalışma ücretlerini ödemediğinden hakkında idari para cezası verildiğini, Mahkemece 16 işçi için raporun yasal olmadığına ve geçersizliğine karar verilmiş ise de raporun hukuka uygun olduğunu, bu nedenle verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddi istemiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; işyerinde fazla çalışma yapılıp yapılmadığı ve fazla çalışma ücretlerinin ödenip ödenmediği ile buna göre dava konusu iş müfettişi raporunun iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 63, 91 ve 92 nci maddeleri.
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davacı ... davalı Bakanlık vekillerinin aşağıda yer alan paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen hükmün dört ve altıncı paragraflarında harçların davalı Bakanlıktan da alınması hatalı olmuştur. Diğer yandan yargılama harçları arasında yer alan başvurma harcının ise tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması mümkün olmayıp davalı Bakanlığın harçtan muaf olduğu gözetildiğinde, başvurma harcının diğer davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekmektedir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı ... davalı Bakanlık vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı ... davalı Bakanlık vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının dördüncü ve altıncı bendi ile altıncı bendin (a) ve (b) alt bentlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine; "Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacının tespit davası yönünden karar tarihi itibarıyla alınması gereken 427,60 TL karar harcından, dava açılırken davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin maktu harcın mahsubu ile bakiye 391,70 TL harcın davalı ...'dan alınarak Hazineye gelir kaydına" ibaresinin dördüncü bent olarak,
"Davacı tarafından yatırılan toplam 298,40 TL harcın davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, 3,491,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.745,70 TL'sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına," ibarelerinin altıncı bent olarak yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.