Logo

9. Hukuk Dairesi2024/8853 E. 2024/11489 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının 2021 yılı ve sonrası için ücretinin, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla belirlenen toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen toplu iş sözleşmesinin art etkisinin olmadığı ve mahkemenin bu hususu dikkate almayarak sadece 2021 yılı Ekim ayı ücretine yönelik bozma kararını uygulayıp hüküm kurmasının hatalı olduğu, ayrıca vekalet ücretinin tespitinde de hata yapıldığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/122 E., 2024/127 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörlüğüne bağlı PAÜ Hastanesinde hizmet alımı yapılan şirketlerde aralıksız olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen Hastaneye bağlı kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini ve işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin yapıldığını, davacının davalı Kurumla belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4 üncü maddesinin (a) bendinde ücretinin asgari ücret+ (varsa)% fazlası şeklinde hüküm altına alındığını, davacının ücretlerinin belirtilen şekilde tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye, fazla çalışma ücreti, gece zammı ve ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin, öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2022 tarihli kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde aylık ücretin açıkça asgari ücretin % fazlası olacak şekilde kararlaştırıldığı, davacının temel ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 11.04.2023 tarihli kararı ile; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinde bulunan düzenleme ile ücretin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak ödeneceğinin ve bu şekilde hesaplanacak ücrete asgari ücrette yapılması muhtemel değişikliklerin aynen yansıtılacağının kararlaştırıldığı bu nedenle fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 29.02.2024 tarihli ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin art etkisinin bulunmadığı bu nedenle Ocak 2021 ve sonraki dönem yönünden bu toplu iş sözleşmesi ile belirlenen %4 oranında zam uygulanarak davacının ücretinin tespit edilmesinin hatalı olduğu yine 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem yönünden anılı toplu iş sözleşmesinin art etkisinin bulunduğu kabulü ile fark ikramiye alacağının hesaplanmasının hatalı olduğu, davacıya Ekim 2021 döneminden itibaren 162,00 TL ücret ödenmesine rağmen bilirkişi raporunda 141,37 TL ödendiği kabulü ile hesaplama yapılmasının hatalı olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; asgari ücretin % fazlasının üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde belirtilen %4 oranında ücret zammının uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan bireysel iş sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını ve davacı lehine fazla davalı lehine ise az vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının 2021 yılı ve sonraki dönem yönünden ücretin bozmaya uygun belirlenip belirlenmediği, fark ikramiye alacağının hesabı vekâlet ücreti hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34 üncü maddesi ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 7 nci ve 22 nci maddeleri.

3.7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemizin 29.02.2024 tarihli bozma ilâmında, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin art etkisinin bulunmadığı bu sebeple anılan toplu iş sözleşmesine göre 2021 yılı ve sonraki dönemler yönünden aynı toplu iş sözleşmesine dayalı olarak %4 zam oranı uygulanmasının hatalı olduğu açıkça belirtilmesine rağmen Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın sadece 2021 yılı Ekim ayı ücretine yönelik bozma kararı dikkate alınarak hüküm kurulması hatalıdır. Bu hâlde Mahkemece 29.02.2024 tarihli bozma ilâmı gereği yerine getirilerek davacının 2021 yılından sonraki dönem ücretinin bozma ilâmına uygun şekilde tespiti ile dava konusu alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması gerekmektedir.

3. İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 03.09.2022 tarihli ve 31942 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan AAÜT'nin 22 nci maddesinde 11.04.2023 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle; toplamda on dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda ilk on dosyadan sonra gelen her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece gerekçeli kararda on dosyanın aynı günde karara çıktığı belirtilmesine rağmen davalı lehine %50 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.