"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl dava ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl dava ve birleşen davada davacılar vekili ile birleşen dava davacı yetkilisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl dava ve birleşen dava davacılarından...Fabrikaları AŞ vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı...Fabrikaları AŞ vekili asıl dava dava dilekçesinde; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığının 16.11.2020 tarihli görev yazısı uyarınca...Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikasına ait işyerinde çalışma koşulları yönünden 11.12.2020 tarihli tutanak düzenlendiğini, Şeker Fabrikasındaki asıl işin dava konusu tutanağın 6 ncı maddesinde kristal şeker üretimi olarak belirtildiğini, bu işin şeker pancarı bunkeri ile kristal şeker bunkeri arasında şeker pancarının kıyılması, şerbet üretilmesi, şerbetin arıtılması, koyulaştırılması, kristallendirilmesi, santrifüjleme, kurutma ve elekten geçirerek şeker bunkerinde toplanması işlemlerini kapsadığını, raporun 12, 13, 14, 15, 16, 18 ve 19 uncu bentlerinde bahsi geçen işlerin asıl işleri kapsamadığını, asıl işe yardım amaçlı yapılan yardımcı işler olduğunu, asıl işveren ve alt işveren işçilerinin aynı yerde çalışma sebeplerinin bu durumdan kaynaklandığını, asıl işveren işçisinin şeker üretimi işini yaptığını, alt işveren işçisinin ise taşıma, temizlik, düzen işinde yardım ederek destek verdiğini, bunun için aynı ortamda bulunmalarının mecburi olduğunu, diğer bentlerde bahsi geçen işlerin ise paketleme, kazan dairesi temizliği, linyit kömürünün kazan dairesine taşınması, kömür karışımı, cüruf çıkarma, bakım ve genel temizlik vs gibi enerji üretiminin hazırlık aşaması olan işlerin mal ve hizmet üretimine yardımcı işler olduğunu ve bu işlerde alt işveren çalıştırılmasının olağan olduğunu beyanla Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Bakanlığınca düzenlenen 11.12.2020 tarihli tutanağa itiraz ederek asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaa olmadığının tespitini talep etmiştir.
2. Davacı...Fabrikaları AŞ vekili birleşen dava dilekçesinde; şeker üretimi için gerekli olan asıl işlerde alt işveren işçilerinin çalıştırılmadığını, asıl işveren işçileri ile alt işveren işçilerinin aynı ortamda işin gereği olarak çalışmakta olup, alt işveren işçilerinin yalnızca asıl işe destek veren, hazırlık yapan yardımcı işlerde çalıştırıldığını, ihale konusu hizmet alımı işlerinin hiçbirisinde muvazaalı bir durum bulunmadığını, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığınca düzenlenen 14.12.2020 tarihli ve 9424- İNC-06 ve 9651-İNC-14 sayılı inceleme raporuna itirazla birlikte asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaa olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir
3. Birleşen dava davacısı ... İnsan Kaynakları Ulaşım Temizlik ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (... İnsan Kaynakları Şirketi) yetkilisi dava dilekçesinde; 05.04.2021 tarihinde tebliğ edilen 14.12.2020 tarihli 9424-INC-06 9651-INC-14 No.lu inceleme raporu ile Şeker-...tarafından talep edilen alt işverenlik ilişkisinin incelendiğini, hukuka aykırı bir şekilde...Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikası Müdürlüğü ile aralarındaki alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edildiğini, ... Şeker Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikası Müdürlüğünün 2020/511578 ihale kayıt numaralı 30.09.2020 tarihli hizmet alım işi ihalesine katılım sağladıklarını ve 03.10.2020 tarihinde işe başladıklarını, rapor ile somut olayın hâl ve şartları göz önünde bulundurulmadan tespit yapıldığını, davanın...Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikası Müdürlüğüne ihbar edilmesi gerektiğini beyanla Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Bakanlığınca düzenlenen 14.12.2020 tarihli ve 9424-İNC-06 ve 9651-İNC-14 sayılı inceleme raporuna itiraz ederek asıl işveren alt işveren ilişkisinde muvazaa olmadığının tespitini talep etmiştir.
4. Birleşen dava davacısı ... (... ... Şirketi) vekili dava dilekçesinde; davacı işyerinin tescilinin 4.78302.01.01.1251894.042 sicil numarası ile yapıldığını, ... Şeker Fabrikasından ihale usulü ile iş alarak ... analiz laboratuvarının işletilmesi, ... fire ve şeker oranı ölçüm ile uğraştığını, makinelerin bakım tamir revizyon ve çalıştırılmaları davacı şirketin sorumluluğunda olduğunu, davalı Şirketin ... Şeker Fabrikası tarafından 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na (4734 sayılı Kanun) tâbi olarak açılan ihaleye girerek usulüne uygun olarak teklifini sunduğunu ve yapılacak iş ve işlemleri ihale usulü ile aldığını, yapılan işin resmî bir iş olduğunu, Devlete ait olan bir fabrikanın yapmış olduğu ihaleye dayanarak iş alan davacının muvazaalı bir işleme aracı olmasının söz konusu olmadığını, davacı Şirketin yaptığı işin asıl iş olmayıp yardımcı iş olduğunu, asıl işin ... Şeker Fabrikası tarafından yapıldığını, alt işveren Şirketlerin ise yardımcı işlerle ilgili olarak ihale alarak işleri yürüttüğünü, davacı Şirkete karşı uygulanan idari para cezasının hiçbir yasal dayanağının olmadığını ileri sürerek asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığının tespiti ile idari para cezasının iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleşen dosyalarda davalı vekili cevap dilekçesinde; kesin hüküm, derdestlik, hak düşürücü süre, husumet ve dava şartı yokluğu itirazı ve zamanaşımı savunmasında bulunduklarını, ... Şeker Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikasına ait işyerinde Şeker-...tarafından yapılan başvuruya istinaden teftiş yapıldığını ve teftiş konusuyla ilgili olarak 14.12.2020 tarihli ve 9424-İNC-06/9651-İNC-14 sayılı rapor düzenlendiğini, söz konusu raporda ... Şeker Fabrikasının şeker üretiminde doğrudan işçi çalıştırması nedeni ile asıl işveren sıfatına sahip olduğunu, alt işverenlerin de fabrikada iş alıp işçilerini kampanya döneminde fabrikadaki işlere özgülediğinden alt işveren sıfatına sahip olduğunun tespit edildiğini, müfettişlerce yapılan fiilî tespit ile müfettişliğe sunulan iş akış şemasına göre şeker üretimin nasıl olduğuna dair tespit yapıldığını, Şeker-...tarafından yapılan başvuruda belirtilen kısımlarda faaliyette bulunan alt işverenlere ait bilgilerin müfettişlikçe tespit edildiğini, ... Şeker Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikası Müdürlüğü ile alt işveren Şirketler arasında düzenlenmiş olan alt işverenlik sözleşmelerinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 ve 3 üncü maddeleri gereğince muvazaalı olduğu sonucuna ulaşıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... Analizi Laboratuvarının İşletilmesine İlişkin" işin yardımcı iş kapsamında olmadığı birleşen dava davacısı... Şirketi ve diğer dava dışı yükleniciler tarafından yerine getirilen işin asıl işin yapılmasına ve bitirilmesine bağımlı ve asıl iş sürdüğü müddetçe giden devamlı bir iş olmadığı, zira şeker üretimi için yapılması gereken ve asıl işveren işçileri tarafından da yapılan işlerden olduğu ve...Fabrikaları AŞ ile diğer birleşen dava davacıları ... İnsan Kaynakları Şirketi,.... Şirketi ve dava dışı diğer yükleniciler ile imzalanan hizmet alım sözleşmelerinin 4857 sayılı Kanun, Alt İşverenlik Yönetmeliği ve yerleşik Yargıtay uygulamaları doğrultusunda muvazaalı olduğu kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava ve birleşen davada davacı vekilleri ile yetkilisi istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Asıl dava ve birleşen davada davacı...Fabrikaları AŞ vekili istinaf dilekçesinde; Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığının 16.11.2020 tarihli görev yazısı uyarınca...Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikasına ait işyerinde çalışma koşulları yönünden 11.12.2020 tarihli tutanak düzenlendiğini, raporun 12, 13, 14, 15, 16, 18, 19 uncu bentlerinde bahsi geçen işler, paketleme, ham fabrika, rafineri, laboratuvar ve kazan bölümlerinde çalışan alt işveren işçilerinin bu bölümlerde yapılan ve şeker üretiminin ana unsuru olan asıl işleri değil, asıl işe yardım amaçlı yapılan (temizlik, hazırlık yapma, düzenleme, taşıma, tahliye, vs) gibi asıl işe destek veren yardımcı işlerden olduğunu, bahsi geçen işlerin asıl işleri kapsamayıp asıl işe yardım amaçlı yapılan yardımcı işler olduğunu, asıl işveren ve alt işveren işçilerinin aynı yerde çalışma sebeplerinin bu durumdan kaynaklandığını, asıl işveren işçisinin şeker üretimi işini yaptığını, alt işveren işçisinin ise taşıma, temizlik, düzen işinde yardım ederek destek verdiğini, bunun için aynı ortamda bulunmalarının mecburi olduğunu, diğer bentlerde bahsi geçen işlerin ise paketleme, kazan dairesi temizliği, linyit kömürünün kazan dairesine taşınması, kömür karışımı, cüruf çıkarma, bakım ve genel temizlik vs gibi enerji üretiminin hazırlık aşaması olan işlerin mal ve hizmet üretimine yardımcı işler olduğunu ve bu işlerde alt işveren çalıştırılmasının olağan olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
2. Birleşen davada davacı ... İnsan Kaynakları Şirketi yetkilisi istinaf dilekçesinde; ... Şeker Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikası Müdürlüğü tarafından 2020/511578 ihale kayıt numarası ile ihaleye çıktığını ve yetkilisi bulunduğu Şirketin ihaleyi aldığını, idari şartname, teknik şartname ve Kurum ile aralarında imzalanan sözleşme doğrultusunda çalışma yaptıklarını, işin niteliği gereği işçilerin fabrikanın kazan dairesi, ham fabrika ve rafineri kısımlarında çalışmalarının istendiğini, bu iş için teknolojik sebeple uzmanlık gerektiğini, ihaledeki şartnamesinin 5 inci maddesinde “çalışacak personellerin kendi alanlarında en az 10 yıl deneyim sahibi" olmalarının istendiğini ve işçilerin teknik şartname doğrultusunda çalıştırıldıklarını, çalıştırılmış olan alt işveren işçilerinin yalnızca asıl işe destek veren konumda, aşıl işin yapılmasına ve bitirilmesine bağımlı ve devamlı olarak çalıştıklarını, Mahkemenin vekili olduğu Şirket yönünden somut olayın hâl ve şartları göz önünde bulundurmadan matbu bir gerekçe ile hukuka aykırı bir şekilde karar verdiğini, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığını ifade ederek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
3. Birleşen davada davacı... Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirketin ... Şeker Fabrikası tarafından 4734 sayılı Kanun'a tâbi olarak açılan ihaleye girdiğini, usule uygun olarak teklifini sunduğunu ve yapılacak iş ve işlemleri ihale usulü ile aldığını, yapılan tüm ihale prosedürünün resmî belgelere dayandığını ve resmî prosedüre uygun olarak yapıldığını, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna yönelik Mahkeme kabulünün yerinde olmadığını, bilirkişi raporunda yapılan işin muvazaalı olduğu belirtilmişse de hangi sebep ve gerekçelere göre muvazaalı olduğunun açıklanmadığını, bu nedenle rapora itibar edilemeyeceğini beyanla davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... Şeker Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikası Müdürlüğünde asıl işlerden olan kristal şeker ambalajlama, ... analiz ve kontrol laboratuvarı, kazan dairesi, meydan hizmetleri, pancarın boşaltılması ve yüzdürülmesi, ham fabrika ve rafineri, kireç ocağı, ... filtre fabrika tesisi temizlik ve malzeme taşım işlerinin başka şirketlere ihale edildiği, ihale olunan şirket işçileri ile...Fabrikaları AŞ ... Şeker Fabrikası Müdürlüğü işçilerinin birlikte çalıştıkları, tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere ihale olunan şirket işçilerinin bir bölümünün davacı Şeker Fabrikaları AŞ'nin emekli olan eski kadrolu çalışanları olduğu, bu hâliyle Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 14.12.2020 tarihli, 9424-İNC-06 ve 9651-İNC-14 sayılı teftiş raporunda yer verilen tespitlerin yerinde görüldüğü, ... Şeker Fabrikaları AŞ ile diğer birleşen dava davacısı ... İnsan Kaynakları Şirketi,.... Şirketi ve dava dışı diğer yükleniciler ile imzalanan hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğunun kabul edildiği gerekçesi ile davacılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dava ve birleşen davada davacı...Fabrikaları AŞ vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl dava ve birleşen dava davacısı...Fabrikaları AŞ vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muvazaa tespitine dair teftiş raporuna itiraz ile asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanmadığının tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci ve sekizinci fıkraları ile 3 ve 92 nci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Asıl işveren alt işveren ilişkisi esas itibarıyla konusu iş görme olan borçlar hukuku sözleşmesinin iş hukukuna yansımasıdır. Taraflar arasındaki borçlar hukuku sözleşmesi, 4857 sayılı Kanun’un 2/7 hükmünde yer alan tanımın unsurlarını içeriyorsa bu durumda borçlar hukuku sözleşmesi olma özelliğinin dışında iş hukuku bakımından asıl işveren alt işveren ilişkisi oluşturur (Nurşen ..., “Asıl İşveren Alt İşveren İlişkisinin Unsurları-Unsur Yokluğunun ve Geçersizliğinin Sonuçları”, Sicil İş Hukuku Dergisi, S.50, 2023/II, s.14).
3. 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren alt işveren ilişkisi denilmektedir.
4. Kanun’daki bu tanımdan yola çıkıldığında, asıl işveren alt işveren ilişkisinin dayanağı olan sözleşmenin/asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için öncelikle iki işverenin varlığına ihtiyaç vardır. Ancak asıl işveren alt işveren ilişkisinin tarafı olan işverenlerin, işverenlik sıfatına sahip olmaları mutlaka alt işverenlik sözleşmesine konu olan mal veya hizmet üretiminin gerçekleştirildiği işyerinde işçi çalıştırmaları nedeniyle olmalıdır (..., s.15, ... ..., "İş Yasası'na Göre Alt İşveren Kavramı ve Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Sınırları", Çalışma ve Toplum Dergisi, 2004/1, s.51, ). Bir diğer unsur ise asıl işverenin işyerindeki mal veya hizmet üretimine ilişkin işin bir başka işverene (alt işverene) verilmesidir. Kuşkusuz Kanun hükmünün açıklığı karşısında, alt işveren üstlendiği işi mutlaka asıl işverenin işyerinde yerine getirmesi ve bu iş için görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştırması gerektiği belirtilmelidir. Son olarak alt işverene verilen iş, asıl işin bir bölümü ise bu işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren bir iş olması şarttır. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş, bölünerek alt işverenlere verilemez.
Söz konusu unsurlardan birinin yokluğu hâlinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulduğundan söz edilemez.
5. Muvazaa ise 6098 sayılı Kanun'da düzenlenmiş olup tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, kendi gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç meydana getirmesini arzu etmedikleri, görünüşte bir anlaşma olarak tanımlanabilir. Muvazaada, taraflar arasında üçüncü kişileri aldatma kastı bulunmakta ve sözleşmedeki gerçek amaç gizlenmektedir. Muvazaa genel ispat kuralları ile ispat edilebilir. Bunun dışında işverenler arasında muvazaalı biçimde asıl işveren alt işveren ilişkisi kurulmasının önüne geçilmek amacıyla 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin sekizinci fıkrasında bazı muvazaa kriterlerine de yer verilmiştir. Maddenin sekizinci fıkrasına göre, asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi hâlde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler.
6. Görüldüğü gibi 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinin yedinci fıkrasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulmasına ilişkin koşullara yer verildiği hâlde sekizinci fıkrada özel muvazaa kriterlerine yer verilerek muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisinin sonuçları belirlenmiştir. Bu durumda asıl işveren alt işveren ilişkisinin, Kanun’da belirlenen unsurlardan birinin yokluğu sebebiyle geçersiz olması ile muvazaa nedeniyle geçersizliğini birbirinden ayırmak gerekmektedir.
Kuşkusuz her iki durumda geçersizliğin hüküm ve sonuçları aynıdır. Böyle bir durumda, 2 nci maddenin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesinde de ifade edildiği gibi, alt işverenin işçileri baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler (..., s.62; ... ..., "Alt İşverenlik Konusunda Bir Yargıtay Kararındaki Değerlendirmeler Üzerine Düşüncelerimiz", İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, C.9, S.35, 2012, s. 171).
Diğer taraftan asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için gereken unsurlardan birinin yokluğu o ilişkinin baştan itibaren geçersizliği sonucunu doğurur. Buradaki unsur yokluğu, yeni bir durum ortaya çıkmadığı sürece tamamlanamaz.
Oysa Dairemizin yerleşik uygulamasına göre bir ihale dönemi için kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayanması, önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından bir sonuç doğurmaz. Her ihale sözleşmesi kendi dönemi ve şartlarında değerlendirmeye tâbi tutulmalıdır. Başka bir anlatımla, önceki ihale sözleşmelerinin muvazaalı olması, sonrakilerin de aynı şekilde muvazaaya dayandığını göstermez. Daha sonra yapılan sözleşmenin ayrıca muvazaa yönünden değerlendirmeye tâbi tutulması gerekir. Bu sebeple davalı tarafından yapılan sözleşmelerin muvazaalı olduğuna ilişkin kesinleşmiş yargı kararları sadece muvazaalı olduğu tespit edilen ihale dönemlerini bağlayacak olup önceki ve sonraki ihale dönemleri bakımından muvazaa araştırması yeniden yapılmalıdır. Bu duruma göre de kesinleşmiş muvazaa tespitine dayanılarak tespit döneminin dışında kalan ihale dönemleri için de herhangi bir inceleme yapılmaksızın muvazaanın kabul edilmesi doğru değildir.
Bu sebeple muvazaaya dayalı olduğu ileri sürülen asıl işveren alt işveren ilişkisinde, her ihale dönemi bakımından muvazaa olgusunun ayrı ayrı ispatı gerekirken asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsur eksikliği nedeniyle geçersizliğinde her ihale dönemi bakımından ayrı ayrı geçersizliğin tespitine ihtiyaç yoktur. Çünkü unsur eksikliği nedeniyle geçerlilik şartlarının yokluğu, yeni bir durum ortaya çıkmadıkça sonraki dönemlerde de etkisi gösterir.
7. Somut uyuşmazlıkta davacı...Fabrikaları AŞ tarafından birleşen davada davacı Şirketlere ihale edilen işlerin asıl işin bir bölümü olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için asıl işin, alt işverene verilen bölümünün, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olması gerekmektedir. Dosya kapsamından bu koşulun somut olayda mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya nedeniyle değil, unsur eksikliği nedeniyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir.
8. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının gerekçesinde davacı...Fabrikaları AŞ ile davacı Şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin unsur yokluğu nedeniyle geçersiz olduğunun kabulü gerekirken "muvazaalı olduğu" ifadesinin kullanılması hatalı ise de kararın sonucu itibarıyla yerinde olduğunun usul ve kanuna uygun olup davacı...Fabrikaları AŞ vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.