"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/567 E., 2019/455 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 28.06.2012 tarihinde davalılardan Sağlık Bakanlığına bağlı Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde diğer davalı ... Ltd. Şti. nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, davalı Şirketin ihale süresinin bitiminden sonra davalı Bakanlık ile dava dışı GSM Şirketi arasında sözleşme yapıldığını, müvekkilinin yeni ihale alan şirket tarafından işten çıkışının yapıldığını öğrendiğini, oysa bu hususa onay vermediğini ve ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmek zorunda kaldığını belirterek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti alacakları ile asgari geçim indirimi ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, talep edilen alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, davacının mazeretsiz olarak işe devam etmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının fazla çalışma yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile davalı Bakanlık arasında imzalanan ihale sözleşmesinin bitimi sonrasında yeni ihalenin dava dışı GSM Şirketi tarafından alındığını, davacının da yeni ihale alan Şirkete devredildiğini ve çalışmaya devam ettiğini, müvekkili Şirketin talep edilen alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, davacının vardiya sistemi ile çalışması nedeni ile fazla çalışma talebinin yerinde olmadığını, davacının vardiyasının ulusal ... ve genel tatillere denk geldiğinde karşılığı ücretin ödendiğini, hak ettiği yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.05.2015 tarihli ve 2014/252 Esas, 2015/218 Karar sayılı kararı ile; davacının çalışmakta olduğu davalı Şirket ile davalı Bakanlık arasında imzalanan sözleşmenin süresinin bitimi sonrasında davalı Bakanlık ile yeni ihale sözleşmesi imzalayan dava dışı GSM Şirketi bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiği ancak feshin haklı nedene dayanmadığının anlaşılmasına göre kıdem tazminatına hak kazanamayacağı, iş sözleşmesini haklı nedenle olsa dahi sona erdiren işçinin ihbar tazminatına hak kazanamayacağı dikkate alındığında davacının ihbar tazminatı talep edemeyeceği, davacının fazla çalışma yaptığına, ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığına ilişkin iddialarını ispatlayamadığı, davacının bakiye yıllık izin ücretine hak kazandığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Bakanlık vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 02.10.2018 tarihli ve 2015/21941 Esas, 2018/17254 Karar sayılı ilâmıyla; davalı Bakanlık vekilinin tüm, davacı vekilinin ise diğer temyiz itirazları reddedilerek somut uyuşmazlıkta taraf tanıklarının beyanları ve dosya içerisindeki bir kısım çalışma çizelgelerine göre davacının 2012 yılına kadar 12 saat çalışma ve 24 saat dinlenme sistemiyle, 2012 yılından sonrasında ise 12 saat çalışma ve 36 saat dinlenme sistemiyle çalıştığının anlaşıldığı, buna göre bu dönemde davacının I. hafta 7,5 saat, II. hafta 1 saat, III. hafta 3,5 saat fazla çalışma yaptığı, 3 haftalık dönemde toplam 12 saat fazla çalıştığı, haftalık ortalama 4 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma alacağının hesaplanması gerektiği, davacının 12 saat çalışma ve 36 saat dinlenme sistemiyle çalıştığı dönem yönünden yapılan değerlendirmeye göre ise; davacının I. hafta haftanın 4 günü günde 12’şer saat çalıştığı, 12 saatlik çalışmadan 1,5 saat ara dinlenmenin mahsubu ile günlük 10,5 saat, haftalık 42 saat çalışma yaptığı, II. hafta ise haftanın 3 günü 12’şer saat çalıştığı, 12 saatlik çalışmadan 1,5 saat ara dinlenmenin mahsubu ile günlük 10,5 saat, haftalık 31,5 saat çalışma yaptığı, takip eden haftalarda 4’er ve 3’er günlük çalışma döngülerinin devam ettiğinin anlaşıldığı, gündüz dönemindeki çalışmalarda haftalık çalışma saatinin 45 saati geçmediğinin anlaşılmasına göre bu döneme ilişkin fazla çalışma alacağının bulunmadığı, gece çalışılan döneme gelindiğinde ise 20.00-08.00 saatleri arası 12 saatlik çalışmada, bu çalışmanın 7,5 saatinin geceden sayılan dönemde geçtiği, davalı tarafın ara dinlenmenin geceden sayılan saatte kullandırıldığını da ispat edemediği değerlendirilerek 1,5 saatlik ara dinlenmenin mahsubu ile davacının gece çalıştığı günlerde 3 saat fazla çalışma yaptığının anlaşıldığı, buna göre davacının gece nöbete kaldığında I. hafta 4 gün 3 saat olmak üzere toplam 12 saat ve II. hafta 3 gün 3 saat olmak üzere toplam 9 saat fazla çalışma yaptığının anlaşılmasına göre Mahkemece davacının fazla çalışma ücreti alacağı talebinin reddi ile buna bağlı olarak kıdem tazminatı isteminin reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, diğer yandan somut uyuşmazlıkta davacının davalı Bakanlığa ait Hastanede alt işveren işçisi ve güvenlik görevlisi olarak diğer davalı Şirket işçisi olarak bir yıldan daha uzun süre çalıştıktan sonra işyerinin 28.02.2014 tarihinde dava dışı GSM Şirketine devredildiği, davacının devralan dava dışı Şirket bünyesinde ara vermeden çalışmaya devam ettiği ve iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından 18.04.2014 tarihinde fazla çalışma ücreti alacağının ödenmemesi sebeiyle haklı nedenle sona erdirildiğinin anlaşıldığı, işbu davanın işyeri devrinden itibaren 2 yıl geçmeden açılmış olduğu, davacının tüm çalışma süresine ait kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacağından asıl işveren sıfatıyla davalı Bakanlığın sorumlu olduğu, davacının 28.02.2014 tarihine kadarki çalışma süresine ait fazla çalışma ücreti alacağı ile kıdem tazminatından ise davalı Şirketin sorumlu olduğu, hâl böyle olunca Mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine dair verilen kararın hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı uyarınca alınan bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamalara göre davacının fazla çalışma ücret alacağının tespit edildiği, yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, iş sözleşmesini haklı nedenle olsa dahi sona erdiren işçinin ihbar tazminatına hak kazanamayacağı dikkate alındığında davacının ihbar tazminatı talep edemeyeceği, davacının ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığına ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, bakiye yıllık izin ücreti alacağına hak kazandığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Bakanlık vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Bakanlık vekili; müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, talep edilen alacaklardan sorumlu tutulamayacağını, davacının fazla çalışma yapmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve buna göre fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde haklı nedenle sona erdirilip erdirilmediği ve davalı Şirketin talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6100 Sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
3. 4857 sayılı Kanun'un 6, 41, 63, 68 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.