"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/413 E., 2024/243 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... (DSİ) Genel Müdürlüğü yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar İnelsan İnş. Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti. (İnelsan Şirketi) vekili ile ... Grup İnşaat Taah. San. ve Tic. AŞ (... Şirketi) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren yanında 06.09.2011-11.06.2014 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ancak iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, aylık ücretinin 2.300,00 TL olduğunu, asıl işverenin DSİ Genel Müdürlüğü olduğunu, yüklenici firmanın ise diğer davalılar olduğunu, davacının 07.00-19.00 saatleri arasında haftanın 6 günü çalıştığını, resmî ve dinî bayramlarda çalıştığını, son 11 günlük ücreti ile yıllık ücretli izin alacağının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Şirketler vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının 2 gün üst üste işe gelmediğini, davacının Şirket bünyesinde 23.12.2013-11.06.2014 tarihleri arasında çalıştığını, dolayısıyla kıdem tazminatına hak kazanamadığını, davacının ücretinin sürekli 2.300,00 TL’nin üzerinde ödendiğini, zira bu ödemelerde fazla çalışma ve diğer alacakların yer aldığını Ocak-Mart döneminde şantiyenin kapalı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Diğer davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; davalı İdarenin asıl işveren sıfatının bulunmadığını, Kurumun ihale makamı olduğunu, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.03.2016 tarihli ve 2014/959 Esas, 2016/211 Karar sayılı kararıyla; toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 13.01.2020 tarihli ve 2017/26618 Esas, 2020/32 Karar sayılı kararı ile; davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, iş sözleşmesinin davacı tarafça haklı nedenle feshedildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği, davacının Haziran ayında fiîlen 2 gün çalışması olduğu dikkate alınarak ücret alacağının belirlenmesi gerektiği ve davalılar arasındaki hukuki ilişkinin belirlenerek hüküm altına alınan alacaklardan sorumlu olup olmadıklarının netleştirilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 20.10.2021 tarihli ve 2020/91 Esas, 2021/663 Karar sayılı kararıyla; bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde davalı DSİ Genel Müdürlüğü asıl işveren, davalı Şirketler ise alt işveren kabul edilerek dava konusu işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.06.2022 tarihli ve 2022/3226 Esas, 2022/8486 Karar sayılı kararı ile; diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davalı Şirketler ile davalı DSİ Genel Müdürlüğü arasındaki bağın yeterince araştırılmadığı ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin açıklığa kavuşturulmadığı, davacının davalı Şirketler bünyesindeki çalışma süresinin net bir şekilde belirlenmesi gerektiği bundan sonra varsa davalı Kurumun sorumlu olduğu alacak miktarları belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan araştırma sonucunda davalı DSİ Genel Müdürlüğünün ihale makamı olduğu, diğer davalıların ise dava konusu alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın, DSİ Genel Müdürülüğü yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Şirketler vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Şirketler vekili; Mahkeme tespitinin hatalı olduğu, Şirketler arasında organik bağ bulunmadığını, İnelsan Şirketinin son işveren olmadığı için kıdem tazminatından sorumluluğu bulunmadığını, kıdem tazminatı hesaplamasının hatalı yapıldığını, davacı ile tanıkların tüm çalışma döneminde birlikte çalışması olmadığını ve çalışma dönemiyle sınırlı hesaplama yapılması gerektiğini, şantiyenin kapalı olduğu dönemin fazla çalışma alacağı hesaplamasında dikkate alınmaması gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı Şirketler arasındaki ilişkinin tespiti ile buna göre hüküm altına alacaklardan Şirketlerin sorumlulukları bulunup bulunmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Şirketler vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.