"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 08.05.2012 tarihinde işe başladığını, 30.03.2018 tarihinde işten ayrıldığını, davalı Şirketin kamu iştiraklerinden olduğunu ancak tüm çalışma sürecinde davalı Şirketin müvekkiline herhangi bir tediye ödemesi yapmadığını, işçiye ödenmesi gereken yıllık ilave tediye miktarının açık bir şekilde 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinde 52 günlük çıplak ücret olarak belirtildiğini iddia ederek müvekkilinin 18.08.2016 tarihinden itibaren davalı Şirkette çalışması karşılığında almaya hak kazandığı ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak ilave tediye alacağının kapsamının, yararlanacakların, yararlanma şartlarının 6772 sayılı Kanun ile düzenlendiğini, bu Kanun'un 1 inci maddesinde Devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğunun ve yararlanacak kişilerin açıkça belirtildiğini, ilgili maddenin Devlet tarafından Kanun ve Kanun'un verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağını, ilave tediyenin düzenlendiği 6772 sayılı Kanun'da belediye ve belediyeye bağlı kuruluşlardan söz edildiğini, bağlı kuruluştan söz edebilmek için belediyenin bazı hizmetlerinin belediye dışında özel kanunla kurulan genel bütçe dışında ayrı bütçeli ya da katma bütçeli kuruluş olması gerektiğini, genel müdürlük biçiminde özel bir kanunla kurulmamış ve belediye ana hizmetlerinin bir kısmını yürüten bu kuruluşlara bağlı kuruluş dendiğini, bu nedenle belediye tarafından ortak olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) hükümlerine tâbi olarak kurulan şirketlerin bağlı kuruluş olarak nitelendirilemeyeceğini, müvekkili Şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamında kalmadığını, bu kapsamda davacının, Devlet tarafından Kanun ve Kanun'un verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ayrıcalıklarından yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlardan olmayan özel hukuk hükümlerine tâbi şirket işçisi olduğu dikkate alındığında, ilave tediye alacağının yasal dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Şirketin, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının hissedarı olduğu ve son dönem Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında yer verildiği üzere 6102 sayılı Kanun hükümlerine tâbi olarak kurulan özel hukuk tüzel kişisi olduğu, Belediyenin bağlı kuruluşu olmadığı gibi Devlet tarafından kanun ve kanunun verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruluşlardan olmadığı, buna göre davacının özel hukuk hükümlerine tâbi şirket işçisi olduğu ve ilave tediyeden yararlanma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı Şirketin ... Büyükşehir Belediyesi, ... Belediyesi, .... Belediyesi, ... Belediyesi ve BUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından kurulduğunu, sermayesinin tamamının bu belediyelere ve Buski Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, bu nedenle davacıya ek tediye ödenmesi koşullarının oluştuğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesindeki düzenleme uyarınca belediyeler ve bunlara bağlı teşekküllerin kanun kapsamında olduğu, belediyelerin hissedarı olduğu şirketlerin ise 6102 sayılı Kanun hükümlerine tâbi, belediyeden ayrı ve bağımsız özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu, bu şirketlerin belediyeye bağlı teşekkül sayılmasının mümkün olmadığı, söz konusu maddede; sermayesinin yarısından fazlası Devlete ait olan şirketlerin kanun kapsamında olduğunun açıkça belirtildiği, madde metninde sermayesi belediyeye ait olan şirketlere yer verilmemesinin kanun koyucunun tercihi olduğu, keza mülga 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun 15.07.1934 tarihinde yürürlüğe giren 2571 sayılı Kanun ile değişik 19 uncu maddesi hükmünde, belediyelerin iştirak edecekleri şirketler ifadesine açıkça yer verilmiş olduğu hâlde, bu tarihten sonraki bir tarih olan 11.07.1956 tarihinde yürürlüğe giren 6772 sayılı Kanun’da, belediyelerin hissedarı olduğu şirketlerden bahsedilmemiş olmasının da bu durumun bir göstergesi olduğu, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesindeki belediyeye bağlı teşekkül ifadesinden, kanun koyucunun, belediyelerin hissedarı olduğu şirketleri kastettiğinin söylenemeyeceği, bu durumda belediyelerin hissedarı olduğu davalı Şirketin, 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığından ilave tediye ödemekle yükümlü olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlayarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, belediyenin hissedarı olduğu davalı Şirketin, 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6772 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.