Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9384 E. 2024/14234 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, çalıştığı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacakları olup olmadığı ve bu alacaklardan davalı asıl işveren ve alt işverenin sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı asıl işverenin, alt işverenlik ilişkisinde yardımcı işlerde çalışan işçinin toplu iş sözleşmesinden doğan haklarından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin 7. fıkrası uyarınca sorumlu olduğu ve davacının da toplu iş sözleşmesinin kapsamına girdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Davalılar vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı asıl işverene ait Türkiye Kömür İşletmeleri (...) Genel Müdürlüğü ... Linyitleri İşletmesi Müdürlüğünde ihale kapsamında değişen alt işverenler nezdinde çalıştığını, en son davalı ... ... Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri AŞ' de özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya devam ettiğini, davacının Güvenlik ve Savunma İşçileri (...) Sendikasına üye olduğunu, Sendikanın alt işveren ile 02.02.2021 tarihinde işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi imzaladığını, davalı asıl işveren ve alt işverenin toplu iş sözleşmesini uygulamayarak ücret artışı ve sosyal yardımları ödemediğini ileri sürerek toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan ücret farkı, ikramiye, yakacak yardımı, silah tazminatı, hastalık yardımı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti farkı, yemek yardımı, bayram yardımı gibi alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; öncelikle görev, yetki, derdestlik, kesin hüküm, hukuki yarar yokluğu, hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, dava konusu işin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu (4734 sayılı Kanun) kapsamında gerçekleştirildiğini ve müvekkili Kurumun hasım olmadığını, müvekkili Kurum ile diğer davalı arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, işverenlik sıfatının diğer davalı Şirkette olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... ... Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri AŞ vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile ... Genel Müdürlüğü arasında 15.11.2019 tarihinde özel güvenlik hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, ... Genel Müdürlüğü ile yapılan sözleşmenin personel teminine yönelik olduğunu, taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, müvekkili Şirket ile... Sendikası arasında 01.07.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalandığını, ... Genel Müdürlüğü işyerinde çalışan işçilere toplu iş sözleşmesinden doğan alacakların ödendiğini ancak asıl işveren ... Genel Müdürlüğüne rücu edildiğinde "Sendika ile yapılan toplu iş sözleşmesinin geçerli olmadığı, işçilerin toplu iş sözleşmesi kapsamında olmadığı" belirtilerek alacakları ödenmediğini, açmış oldukları davanın hâlen derdest olduğunu, davacının asıl işvereni ... Genel Müdürlüğünün açıklamaları ve itirazları nedeniyle 31.12.2020 tarihinden sonraki dönemlerde... Sendikası ile ... Genel Müdürlüğü işçilerini kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar arasındaki hizmet alınımın güvenlik hizmet alımına işine ilişkin olup yardımcı iş olduğu, davalılar arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunduğu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına yazılan müzekkere cevabında; söz konusu hizmet alım işinin 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (o) bendine dayanılarak yapıldığı ve personel çalıştırmaya dayalı iş kapsamında değerlendirilmediğinin bildirildiği, davalı Şirket ile... Sendikası arasında imzalanan 02.02.2021 imza tarihli, 01.01.2021 - 31.12.2023 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin "Kapsam ve yararlanma" başlıklı 6 ncı maddesi gereğince yer bakımından uygulanma yönünden işyerini kapsadığı ve bu nedenle davacının yer bakımından toplu iş sözleşmesinden yararlandığının kabul edildiği, davacının toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden önce sendikaya üye olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı Şirket vekili; husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, 31.12.2020 tarihinden sonraki dönemlere ilişkin müvekkili Şirket ile... Sendikası arasında asıl işvereni ... Genel Müdürlüğü olan işçileri kapsayan herhangi bir toplu iş sözleşmesi imzalanmadığını, davacının müvekkili Şirketten hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını, faiz başlangıç tarihi ve faiz türünün hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... Kurumu Genel Müdürlüğü vekili; ihale makamı olduklarını, taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, davacının kendi işçileri olmadığını, hüküm altına alınan alacaklardan sorumluluklarının bulunmadığını, müvekkilinin sorumlu tutulmasına esas olan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, faiz oranı ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kapsamında çalıştığı hizmet alım sözleşmeleri itibarıyla asıl işveren olduğu anlaşılan davalının 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca davacı taleplerinden sorumlu tutulmasının yerinde olduğu; davalı Şirket ile... Sendikası arasında imzalanan 02.02.2021 imza tarihli, 01.01.2021-31.12.2023 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin "Kapsam ve yararlanma" başlıklı 6 ncı maddesi gereğince yer bakımından uygulanma yönünden kapsadığı ve bu nedenle davacının yer bakımından toplu iş sözleşmesinden yararlandığının kabul edildiği, davacının toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden önce sendika üyesi olduğu, alacakların muaccel hâle geldiği, faiz türü ve başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde hata bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekilleri; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasında, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalıların sorumlu olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 2 ve 32 nci maddeleri, 4734 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin (o) bendi ve 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.