Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9415 E. 2024/13536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, geçiş sonrasında işveren tarafından düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretinin asgari ücretin belirli bir yüzdesi olarak belirlenmesi nedeniyle, sonraki yıllarda asgari ücrete gelen zamların bu yüzdelik orana yansıtılarak ödenmesi gerektiği iddiasından kaynaklanan ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçişte düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine dair hüküm, ileriye etkili bir hüküm olarak değerlendirilerek, sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağladığı ve davacı işçinin de bu haktan yararlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlık nezdinde sözleşmeli olarak çalışmakta iken sürekli işçi statüsünde istihdam edilmeye başlandığını, sürekli işçi kadrosuna geçtiği 02.04.2018 itibarıyla bireysel iş sözleşmesi ile ücretinin asgari ücretin yüzdelik oran fazlası şeklinde belirlendiğini, ...Sendikası üyesi olduğunu, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddenin eklendiğini ve Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya ilişkin işçilerin ücret zamları ile sosyal yardımlar ile ilgili hakların belirlendiğini, sürekli işçi kadrosuna geçiş ile birlikte işçilerin iş ilişkilerinin yeniden kurulmayarak kesintisiz olarak devam ettiğini, bu suretle müvekkilinin ücretinin sözleşmede yer alan asgari ücretin yüzdelik fazlası şeklinde belirlendiğini ancak 2019, 2020 ve 2021 yıllarında geçerli asgari ücretin yüzdelik fazlası revize edilmeksizin yalnızca %4'lük zam eklenerek ücret ve ilgili haklarının belirlendiğini, bu suretle müvekkilinin yevmiyesinin eksik hesaplandığını, müvekkilinin ücretinin 30.10.2020 tarihine kadar Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu iş sözleşmesi, sonrasında ise 01.01.2019-31.12.2020 tarihleri arasında geçerli ...Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, bu suretle Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönem itibarıyla 10 günlük, Yüksek Hakem Kurulunca bağıtlanan toplu iş sözleşmesine müteakip 60 günlük ikramiye ödenmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilleri cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacıya Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinde ücret zamlarının belirtildiğini ve bu toplu iş sözleşmesi kapsamında davacıya tüm ödemelerin yapıldığını, ayrıca sözleşmede yüzdelik dilim belirtilmediğini, bununla birlikte davacı vekilince talep edilen faiz oranı ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini, davacıya gerekli tüm ödemelerin yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı ile davalı Kurum arasında yapılan sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü tip belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 inci maddesinde, davacının ücretinin geçişin yapıldığı tarihten itibaren asgari ücretin %114 fazlası olarak tespit edildiği, 11 inci maddesinde de işçilere 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) kapsamında Bakanlar Kurulunun ilan ettiği tarihlerlerde ilave tediye ödeneceğinin düzenlendiğinin görüldüğü, bu nedenle davacının dönemsel ücretlerinin eksik hesaplanarak ödendiği belirlendiğinden fark ücret alacağı talebinin yerinde olduğu, bilirkişi tarafından 2021 yılına ait 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin 08.09.2021 tarihinde imzalandığı, arabuluculuk başvuru tarihinden sonra imzalanması nedeniyle muaccel olmadığı belirtilerek 31.12.2020 tarihine kadar hesaplama yapıldığı, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan toplu iş sözleşmesi gereğince ve bireysel iş sözleşmesi dikkate alındığında davacının fark ikramiye alacağına hak kazandığının anlaşıldığı, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 7 inci maddesinde ise "İşçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15'i ile bir sonraki ayın 14. Günüdür." denildiği, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla bağıtlanan en son toplu iş sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde; "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir." şeklinde düzenleme bulunduğu, bu hükümlerde ödeme için tereddüde yer vermeyecek şekilde belirli ya da kesin bir vade söz konusu olmadığından kendiliğinden temerrüdün gerçekleşmediği, davacının ikramiye fark alacağına en yüksek banka mevduat faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacıya ait bordrolar incelendiğinde davacının, toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammından ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı diğer ücret eklerinden de faydalandığının görüleceğini, bu durumda davacıya ödenen aylık ücretin yanında ikramiye, risk tazminatı, sosyal yardım gibi sürekli nitelikte tahakkuk eden ücret ve ücret ekleri ilave edildiğinde iş sözleşmesinde belirlenen ücretin üstünde bir ücret aldığını, bu durumda davacı işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4'lük zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek iş sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespit edilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, zira bireysel sözleşmede kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücret olduğunu, kadroya geçiş ücretinin de davacının 2018 yılı ücreti korunarak belirlendiğini, toplu iş sözleşmesinde kastedilen ücretin de 2018 yılındaki asgari ücrete göre belirlenen ücret olduğunu, aksi yorumda davacı ve aynı durumda görev yapan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşturacağını, bu durumun ülke genelinde görev yapan tüm çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açacağını, bu ücretin de işçilerin kadroları ve özlük hakları ile bağdaşmayacağını, diğer çalışan personelin aldığı ücretlerle arasında büyük bir dengesizlik ve eşitsizlik oluşacağının açık olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sözleşmede belirli bir oran yazılmış olsa dahi oranların geçersiz olduğunu, hiçbir hak ve alacağı bulunmadığından davacı lehine hükmedilen faizlere de itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Bakanlığa bağlı olarak alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, taraflar arasında 02.04.2018 tarihinde bireysel iş sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 7 inci maddesinde davacı işçiye sözleşme süresince asgari ücretin %114 fazlası ücret ödeneceğinin düzenlendiği, davacının rızası alınmadan ücretinin değiştirilemeyeceği ve aleyhe düzenleme yapılamayacağı, bu durumda davacının talep edebileceği fark ücret alacağının bulunduğu, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda ücret farkı, ilave tediye farkı ve ikramiye farkı alacaklarının bulunduğu, alacaklarının ödendiği olgusunun işveren tarafından ispat edilemediği, Mahkemece hüküm altına alınan alacaklara yürütülmesine karar verilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinde de bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ve hükmedilen faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.