Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9419 E. 2024/12511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, iş sözleşmesinde belirtilen ücrete göre ücret farkı ve ilave tediye alacağı talebinin, davacı vekilinin ıslah dilekçesindeki maddi hata nedeniyle aşılıp aşılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin ıslah dilekçesinde ilave tediye ve ikramiye alacak tutarlarını yer değiştirerek yazmasının maddi hata olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu hatanın düzeltilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceği gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/788 E., 2024/1604 K.

KARAR : Direnme- davanın kabulü

Taraflar arasında Ankara 30. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen fark ücret, fark ilave tediye ve fark ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan davacının ücretinin kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve uygulamaya konulan toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak belirlendiğini, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesinin altıncı fıkrasında; geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin, anılan madde kapsamında yer alan idarelerce sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacağının düzenlendiğini, bu çerçevede belirlenen ücrette indirimin veya hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücretin üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 30. İş Mahkemesinin 08.12.2022 tarihli kararı ile; davacının davalı Bakanlığa ait işyerinde alt işveren bünyesinde çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçtiği, kadroya geçiş sırasında ücret ve haklarının korunduğu, uyuşmazlığın ise uygulanan ücret zammı ve bu zamdan kaynaklanan fark alacaklara ilişkin olduğu, konuya ilişkin emsal içtihatlarda, sürekli işçi kadrosunda çalışan işçilere ilişkin davalarda ön koşulun kadroya geçiş sırasında belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücrete ilişkin açık bir ifade yer alıp almadığına ilişkin olduğu, davacının kadroya geçişi sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde açıkça asgari ücretin %5 fazlası oranında ibaresinin yer aldığı, bu bağlamda ücreti düşürülen davacının fark ilave tediye, ikramiye ve ücret alacaklarının bulunduğu, davalı işveren tarafından söz konusu fark alacaklara ilişkin ödeme yapıldığına dair belge sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 31.12.2018 tarihli ücreti korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, herhangi bir ücret indirimine gidilmediğini, davacının ücretinin her seneki asgari ücrete yükseltilerek iş sözleşmesindeki oran üzerinden tekrar tespiti talebinin hukuka aykırı olduğunu, faiz türü ve başlangıcının hatalı tespit edildiğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2023 tarihli kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında davacının talep konusu fark ücret alacaklarının bulunduğu, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu; ancak davacının taleplerini kısmi dava şeklinde ileri sürdüğü ve dava ile ıslah dilekçelerinde faiz başlangıç tarihi açısından isteğini dava tarihi olarak açıkladığı, bu durumda dava türü ve taleple bağlılık ilkesi gereği alacaklara dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 05.02.2024 tarihli kararı ile; davacı tarafça dava dilekçesinde 10,00 TL ilave tediye alacağı talep edildiği, ıslah dilekçesinde ise bu alacak kalemine ilişkin talep tutarının 27,50 TL olarak belirtildiği, buna rağmen 505,73 TL ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasının taleple bağlılık ilkesine açıkça aykırı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ıslah edilen tutarlar bakımından 05.09.2022 tarihli bilirkişi ek raporunun esas alındığı, İlk Derece Mahkemesince tesis edilen hükümde de ek rapora uygun karar verildiği, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde ilave tediye yerine ikramiye ve ikramiye yerine de ilave tediye için hesaplanan tutarları yazdığı, ıslah harcının doğru yatırıldığı, ıslah dilekçesindeki bu hususun maddi hataya dayandığı gerekçesiyle bozma kararına direnilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu taleplerin reddi gerektiğini, ücreti düşürülmeyen davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve ilave tediye alacağı konusunda davacı talebinin aşılıp aşılmadığı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede; Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde ilave tediye yerine ikramiye ve ikramiye yerine de ilave tediye için hesaplanan tutarları yazdığı bu hususun maddi hata kapsamında olduğu yönündeki direnme kararı yerinde görülmüştür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.