Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9507 E. 2024/13619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işverenden talep ettiği kıdem, ihbar, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının miktarı, ispatı ve yabancı para cinsinden tahsiline karar verilen bu alacaklara uygulanacak faiz oranının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, yabancı para cinsinden alacaklara uygulanacak faiz oranının tespitinde hatalı faiz oranı belirlendiği, ancak bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 30. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.10.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat...geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkmenistan’daki projede alt yapı ve elektronik formeni olarak çalıştığını, 18.11.2011-30.11.2016 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça sona erdirildiğini, hafta içi 6 gün 07.00-21.00 saatleri arasında çalışıldığını, resmî açılışlardan önceki 3 ay insan üstü bir çalışma temposu ile 07.00-00.00 saatleri arasında çalışıldığını, bu çalışma dönemlerinde hafta tatillerinde de tatil yapılmadığını, genel uygulamanın ayda iki pazar tatil, iki pazar 07.00-19.00 arasında normal mesai olduğunu, işyerinde kartlı sistem olduğunu, en son aldığı ücretin net 2.000,00 USD olduğunu, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, davacının 3 aylık ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 15.11.2012-27.08.2016 tarihleri arasında müvekkilinin çalışanı olmadığını, davacının ... Otomasyon Elek. Sistemleri nezdinde çalıştığını, emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini, husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama ile davacıya ihbar olunan alt işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin bir miktar ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin eksik olduğu, dosya kapsamındaki deliller, davacının isticvap beyanı, bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında davacının fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı, davacının hak ettiği ücretlerin davalı işveren tarafından ödenmediği, davanın belirsiz alacak davası olduğu, davacı asılın isticvap beyanında hafta tatillerinde yaptığı çalışmaların karşılığının ödendiğini beyan ettiği, bu nedenle hafta tatili alacağı talebinin reddine karar verildiği, davacının hak ettiği ücret alacağının davalı işveren tarafından ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının hizmet süresinin hatalı tespit edildiğini, ücret tespitinin emsale ve esasa aykırı olduğunu, emsal ücretin dikkate alınmadığını, davacının önceki dönem ücreti hesaplanırken davacının son ücretinin geriye doğru asgari ücrete oranlanarak hesaplama yapılması gerektiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacağının bulunmadığını, davacı tarafından fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışması yapıldığına ve ücretlerin ödenmediğine dair sunulmuş herhangi bir yazılı delilin bulunmadığını, davacı tarafın iddialarını ispatlayamadığını, davacının hak ve alacağının bulunmadığını, gerek davacı asıl gerekse tüm tanıkların fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini ikrar ettiğini, bu hususa rağmen fazla çalışmaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişinin fazla çalışma hesaplamasında hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerini dışlamadığını, davacının ücret alacağının bulunmadığını, faize ve harca hatalı hükmedildiğini, davacı ile birebir çalışması olmayan, çalışma süreleri aynı olmayan ve menfaat birliği içindeki tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde hizmet başlangıç tarihinin 18.11.2012 olarak kabul olunduğu, davacı tarafça bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmadığı hâlde kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama neticesinde hizmet başlangıç tarihinin 15.11.2012 olarak kabul edilmesi ve buna dayalı hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, davalının asıl işveren olduğu, husumete ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacı asılın talimatla yeniden beyanı alınmış olsa da davacının tanık olarak verdiği talimat beyanı kapsamında yapmış oldukları çalışmalarının karşılığını kendisinin %50 olarak aldığı yönündeki beyanının kendisi için bağlayıcı olduğu, dolayısıyla fazla çalışma hesabında zamlı kısmı (0,5) aldığı kabul olunarak çarpanın 1,5 yerine 1,0 benimsenmek suretiyle hesaplama yapılması gerektiği, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği şekilde ihbar tazminatı hesaplamasında dayanak bilirkişi raporunda maddi hesap hatası yapıldığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda zamanaşımı def'i bakımından zamanaşımı başlangıç tarihinin 16.05.2013 olarak kabul olunup hesaplama yapılması gerekirken 01.05.2013 kabul olunarak hesaplama yapılmasının yerinde olmadığı, dava belirsiz alacak davası olarak açılıp davalı vekilince cevap dilekçesiyle zamanaşımı def'inde de bulunulmuş olmakla dava tarihinin 31.05.2018 tarihi olduğu gözetilip zamanaşımı def'i de dikkate alındığında fazla çalışma ücreti alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplamasında 31.05.2013 tarihinin dikkate alınarak hesaplama yapılmamasının yerinde olmadığını, bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemine bağlı kalınarak UYAP sistemine eklenen hesap tablosu kapsamında yeniden yapılan hesaplama neticesinde, davacının kıdem tazminatı alacağının net 2.572,73 USD, ihbar tazminatı alacağının net 2.976,32 USD, fazla çalışma ücreti alacağının net 16.430,40 USD, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin net 1.500,00 USD olduğu, ayrıca davacının net 6.000,00 USD ödenmemiş ücret alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının aylık ücretinin miktarı, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile yabancı para cinsinden tahsiline karar verilen alacaklara uygulanması gereken faizin oranına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44 ve 47 nci maddeleri, 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un (3095 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin (a) bendi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun'un "Yabancı para borcunda faiz" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin (a) bendinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.

3. Somut olayda uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden, söz konusu alacaklara 3095 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanması gerekirken dava konusu alacaklara davacının talebi aşılarak yazılı şekilde faiz uygulanarak hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının kıdem tazminatına ilişkin B fıkrasının ikinci bendinin (a) alt bendindeki "bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin;

İhbar tazminatına ilişkin (b) alt bendindeki "ve hesaplanacak yasal faizi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin;

Fazla çalışma alacağına (c) alt bendindeki "bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin;

Ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına ilişkin (d) alt bendindeki "bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin;

Ücret alacağına ilişkin (e) alt bendindeki "ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "Devlet bankalarınca USD üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.