"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulunda 14.04.1996-01.07.2021 tarihleri arasında servis personeli olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin 01.07.2021 tarihinde tazminatları ödenerek işverence feshedildiğini, müvekkilinin ... Sendikası üyesi olduğunu, işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlandığını, işe iade davasında davanın kabulüne karar verildiğini, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin kararıyla işe iade talebinin kesin olarak karara bağlandığını, kararın kesinleşmesinden sonra noter aracılığıyla gönderilen ihtarname ile işe iade başvurusu yapıldığını, işverence başvuruya herhangi bir yanıt verilmediğini, işe iadeden doğan hiçbir parasal hakkının da ödenmediğini, iş sözleşmesinin işverene tanınan bir aylık yasal süre sonunda feshedilmiş sayılacağını, 4 aylık boşta geçen sürenin işçinin kıdem süresine eklenmesi gerektiğini, fesih tarihindeki emsal işçi ücretinin esas alınacak olmasının müvekkilinin hak kazandığı kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarını etkilediğini, emsal nitelikteki diğer çalışanlara uygulanan zamlar, kanun veya toplu iş sözleşmeleri ile sağlanan ayni ve nakdi yardımlar dikkate alınarak veya asgari ücrete oranlama ile fesih tarihi kabul edilen tarihteki ücretin belirlenmesi gerektiğini belirterek fark kıdem tazminatı, fark ihbar tazminatı, fark yıllık ücretli izin ile fark yol ücreti, yakacak yardımı, ikramiye, giyim yardımı, çocuk yardımı, bayram yardımı, ilave tediye, yemek yardımı, kasa tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 30.10.2020 tarihli İzmir depremi sonrasında ... Öğretmen Evi binasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hasarlı raporunun verildiğini, bunun üzerine Millî Eğitim Bakanlığı İnşaat Emlak Genel Müdürlüğünün 26.02.2021 tarihli yazısında ... ve mal güvenliği tehlikesi oluşturabileceğinden yıkım ve tahliye kararı alındığını, bu sebeple işyerinde çalışmakta olan işçilerin tüm hakları ödenerek iş sözleşmelerinin hukuka uygun bir şekilde sonlandırıldığını, iş sözleşmesi feshedilmeden önce işçilerin çalıştığı öğretmenevinin yıkılacak olması sebebiyle başka birimlerde ve görevlerde çalışıp değerlendirme imkânı bulunup bulunmadığının araştırıldığını, davacının tüm hak ve alacaklarının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 01.07.2021 tarihinde feshi üzerine davacı tarafından açılan işe iade talepli davada yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 12.12.2022 tarihli başvurunun esastan reddine ilişkin kararıyla 12.12.2022 tarihinde kesinleştiği, davacının noter aracılığı ile işe başlama başvurusunda bulunduğu, ihtarnamenin davalıya 06.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından davacının işe başlatılmadığı, davacının işe başvurusunun davalıya 06.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, davalı işveren 1 ay içinde işçiyi işe başlatmadığından 1 aylık sürenin sonu olan 06.02.2023 tarihinin işe başlatılmama ve iş sözleşmesinin nihai fesih tarihi olduğu, davalı tarafından işe iade davası sonucunda hüküm altına alınan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin davacıya 06.04.2023 tarihinde ödendiği, işe iade davası sonucuna göre 4 ay boşta geçen sürenin kıdem süresine eklendiği, 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesinin 21 inci maddesine göre yıllık 37 gün hesabı ile ilave edilen 4 ay için 12 gün kıdem farkının da hizmet süresine eklenmesi gerektiği, asgari ücret artış oranlaması ile davacının günlük giydirilmiş ücretinin tespit edildiği, kıdem tazminatının tavanı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, davacının hizmet süresine göre 70 gün ihbar süresinin olduğu, ihbar tazminatına hak kazandığı, hizmet süresine 4 ay boşta geçen süre ilave edildiğinde davacının çalışmasının 1 yılı daha tamamlamadığı bu sebeple fark yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığı, davacının ücret, yol ücreti, yakacak yardımı, ikramiye ödemesi, giyim yardımı, çocuk yardımı, bayram yardımı, tediye tazminat farkı, yemek yardımı ve kasa tazminatı fark alacaklarını talep etmiş ise de bu alacak kalemlerine ilişkin fark alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden 06.02.2024 tarihli tashih şerhi düzenlenmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesinde yer alan itirazlarını tekrar ettiklerini, zamanaşımı def'înde bulunduklarını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, işyeri olan ... Öğretmenevinin yıkıldığını, işe iadenin kararının uygulanmasının hukuken ve fiilen imkânsız olduğunu, işe iade imkânı bulunmadığından Mahkeme kararı sonucunda hüküm altına alınan işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin davacıya ödendiğini, fesih tarihinin ilk işe son verme tarihi olan 01.07.2021 olarak kabul edilmesi ve tüm hesaplamaların bu tarihe göre yapılması gerektiğini, ödenen kıdem tazminatı mahsubu yapılırken günümüze göre değerlenmiş olma hesabı yapılmadığını, güncel değerlenme hesabı yapılarak mahsup işleminin yapılması gerektiğini, deprem sonucunda işyerinin zarar görmesi ve çalışılamayacak durumda olması nedeniyle iş sözleşmesi feshedildiğinden ihbar öneli verilebilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Yargıtay içtihadına göre zorunlu sebeple işyerinin kapatılması hâlinde işçilere ihbar tazminatı verilmeyeceğini, davacıya yapılan tazminat ödemelerinin en yüksek faiz oranı üzerinden nemalandırılması veya güncel asgari ücret ile oranlanması yoluna gidilmesi daha sonra davacının alacağından mahsup edilmesinin kamu zararını engelleyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının açmış olduğu işe iade davasında verilen kararın kesinleştiği, davacının işe iade talebinde bulunmasına rağmen davalı işverence işe başlatılmadığı, davacının çalıştığı ... Öğretmenevinin İzmir depremi sonrası hasar almasının ve hizmet binasının yıkılacak olmasının verilen işe iade kararının neticesini değiştiremeyeceği, davacının kıdem ve ihbar tazminatının kısmen ödendiği, ancak davacının işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmesi sonrası fesih tarihi itibarıyla kıdem ve ihbar tazminatının belirlenmesi gerektiği, her ne kadar Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/6466 Esas, 2022/8025 Karar sayılı kararında kabul edildiği üzere geçersiz fesih tarihindeki ücretin o dönemde geçerli asgari ücrete oranı alınmak ve bu oranın işe başlatmama suretiyle kesinleşen fesih tarihinde geçerli asgari ücret ile çarpılmak suretiyle son ücret hesabı yapılması yerinde değil ise de; davalı tarafın bu hususu istinaf sebebi yapmadığı, bu durumun kamu düzenine ilişkin bir husus da olmadığı, bu nedenle davacının fesih tarihindeki ücretinin asgari ücrete oranlanarak tespit edilmesinin eleştiri konusu yapılmakla yetinileceği, davalının fiilen gerçekleştirdiği fesihten sonra ödediği kıdem ve ihbar tazminatının işleyecek faiziyle mahsubu talebinin hukuki bir dayanağının bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ödenen miktarların usulünce mahsubunun yapılmış olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından karara karşı temyiz yolunun açık olduğuna ilişkin 27.05.2024 tarihli tashih şerhi düzenlenmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 355 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesinde istinaf incelemesinin, kamu düzenine aykırılık görülen hâller dışında, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı düzenlenmiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından geçersiz fesih tarihindeki ücretin o dönemde geçerli asgari ücrete oranı alınmak ve bu oranın işe başlatmama suretiyle kesinleşen fesih tarihinde geçerli asgari ücret ile çarpılmak suretiyle son ücret hesabı yapılması yerinde değil ise de davalı tarafın bu hususu istinaf sebebi yapmadığı, bu durumun kamu düzenine ilişkin bir husus da olmadığı, bu nedenle davacının fesih tarihindeki ücretinin asgari ücrete oranlanarak tespit edilmesinin eleştiri konusu yapılmakla yetinileceği belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi incelendiğinde, "Fesih tarihi ... Öğretmen Evi Tarafından tarafından ilk işe son verme tarihi olan 01.07.2021 tarihi olarak kabul edilmeli ve tüm tazminat taleplerine ilişkin hesaplamalar bu tarih baz alınarak yapılmalıdır." şeklinde belirtilmek suretiyle fesih tarihindeki ücretin hatalı tespit edildiğine ilişkin istinaf sebebine yer verildiği anlaşılmıştır.
4. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin ücret tespitine ilişkin istinaf nedenleri incelenerek karar verilmesi gerekirken, bu konuda istinaf nedeni ileri sürülmediği gerekçesiyle eleştiri yapılmakla yetinilerek 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine aykırılık teşkil eder şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.