Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9699 E. 2024/12128 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum müfettişinin tespitlerinin gerçeği yansıtmadığı iddiasıyla davalılara borçlu olmadıklarının tespiti ve kurum işleminin iptali istemiyle açılan tespit davasında, bozma kararına uyularak verilen kararda hükmedilen vekalet ücretinin miktarına ilişkin itiraz.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak verilen kararda, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan bir husus bulunmadığı değerlendirilerek, davalı Kurum vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/529 E., 2024/1285 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İzmir 6.İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... açısından husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; işçilerin, davalı Kurumun 1255591.35 sicil numarasında tescil ve işlem gören işyerinde çalışan işçiler olduğunu, davalı Kurum hakkında 09.02.2017-29.05.2017 tarihleri arasını kapsayan denetimde, davalı işçilere bir kısım fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil çalışma ücretinin ödenmediğini belirten 17.02.2017 tarihli tespit tutanağı tutulduğunu ve teftiş devam ederken ödeme yapılmasının istendiğini, müfettişin yapmış olduğu incelemede tutulan teftiş tutanağında alacaklı olduğu belirtilen davalılardan, ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışanlardan kendi talebi olan ve bu talebi üzerine hafta içi izin verilen işçilerin dışında hafta içi izin verilmeyenlere ... çalışması ve varsa fazla çalışma ücreti ödenmiş olduğunu ancak buna rağmen idarî para cezası tahakkuk ettirildiğini ve bu cezanın tebliğ edildiğini, buna ilişkin itirazda bulunulmuş olduğunu iddia ederek davalı Kurum müfettişinin tespitlerinin gerçeği yansıtmaması, hatalı olması nedeni ile davalılara borçlu olmadıklarının tespiti ile kurum işleminin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; davacının işyerinde yapılan teftiş neticesinde tespit edilen mevzuata aykırılıkların bildiriminin yapıldığını, bu bildirim ile eksik hususların tamamlanması için davacı işverene 27.02.2017 tarihine kadar 10 günlük süre verildiğini ancak bazı işçilere hâlen ücretlerinin ödenmediğinin tespiti üzerine incelemenin tamamlandığını ve ilgili 25.08.2017 tarihli, 10481/İNC-25 sayılı raporun hazırlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2017/776 Esas, 2021/100 Karar sayılı kararı ile; kurum işleminde kanuna aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli ve 2021/1982 Esas,2023/659 Karar sayılı kararı ile; ulusal ... ve genel tatil çalışmalarının karşılığının işveren tarafından ödenmesi gerektiği belirlenerek ve telafi izni adı altında verilen iznin mazeret izni olarak kabul edilmesi ile bu iznin alacak hakkını ortadan kaldırmayacağı ifade edilerek verilen kararda hatalı yön bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararında davalı Kurum lehine belirlenen vekâlet ücretinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.12.2023 tarihli ve 2023/14028 Esas, ve 2023/19394 Karar sayılı ilâmı ile; davalı ... hakkında husumet yönünden ret kararı verilmesi gerekirken esasa girilerek hüküm kurulması hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak davanın davalı ... açısından husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili; Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, bozma kararı sonrasında duruşma vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.03.2021 tarihli ve 2021/2-96 Esas, 2021/205 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.