Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9710 E. 2024/14558 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sonrasında ücretinin düşürülmesi nedeniyle ücret, ikramiye, ilave tediye farkı ile fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücretlerinden oluşan işçilik alacakları talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranında fazlası olarak belirlenmesi halinde, bunun işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk ücreti olduğu ve taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı, davaya konu iş sözleşmesinde de asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği açıkça öngörülmediğinden, davalı Bakanlık uygulamasının ve İlk Derece Mahkemesi'nin fazla çalışma ücretinin tespiti ve mahsup işlemlerinin yerinde olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle usulden reddi, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 34. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle usulden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalı ... (Bakanlık) ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, kadroya geçişten itibaren ve ayrıca pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde yapılan çalışma düzeninde fazla çalışma yaptığını ve ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini, emsal dosyalarda kabul kararları verildiği ve burada yapılan hesap bilirkişi raporları ile alacağın hesaplandığını, pandemi nedeniyle Bakanlıkça yayımlanan Genelge çerçevesinde davacının evine gitmeksizin başta birer hafta, sonra on beş gün aralıksız ve daha sonra onar günlük nöbetler hâlinde çalışarak yirmidört saat çalışmasını sürdürdüğünü, müvekkilinin de talep konusu alacaklara hak kazandığını ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Covid 19 tedbirleri kapsamında uygulanan vardiya sisteminde yapılan tüm fazla çalışmaların karşılığının ödendiğini, yapılan ödemelerin kayıtlarla sabit olduğunu, davacının ücretinin geçiş anında maktu olarak belirlendiğini, kadroya geçiş sonrası ücretinin doğru olarak hesaplandığını ve ödendiğini, davacının ödenmemiş herhangi bir işçilik alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan puantaj kayıtlarına göre davacının, 2020 Mart ayından itibaren dönemler itibarıyla bir kaç gün aralıksız devam eden çalışma periyoduna girdiği, davacının ara vermeden çalıştığı dönemlerde haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da günlük çalışma süresi 11 saati aştığından bu günlerde davacının 3 saat fazla çalışma yaptığı 2018 Nisan ayından itibaren gece saatlerine denk gelen çalışmasına karşılık ödeme belgelerine göre davacıya ücret ödemesi yapıldığı ancak ödenen miktarın davacının hakettiği alacağı karşılamadığı davacının yeni iş sözleşmesi imzalayarak daimi işçi statüsü elde etmesi ile hak ve yükümlüklerinin bu yeni sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğinden ödeme belgelerine göre davacıya ücreti ve ücretine bağlı olarak belirlenen ilave tediye ve ikramiye alacağının ödenmiş olduğunu, puantaj kayıtlarına göre davacının 2018 yılı Nisan ayından itibaren bazı bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiği, bu günlere ait ücreti toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanıp ödendiğinden bakiye alacağının kalmadığı, bilirkişi raporunda takip edilen ücretin belirlenmesi ve hesaplama yönteminin ilgili mevzuat ve toplu iş sözleşmesi hükümleri ve delil durumuna uygun olduğu değerlendirilerek raporda hesaplanan miktar üzerinden davacının fazla çalışma, gece zammı ücreti ve hafta tatili ücretine ilişkin talebinin kabulü ile, talebe göre arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davacının çalıştığı Kurumun bakıma muhtaç kişilerden oluştuğunu ve pandemi döneminin de dâhil olduğu süreç içerisinde aynı saatlerde çalışıldığı kabulünün hayatın olağan akışına aykırı düşeceğini, zira bakıma muhtaç kişilerin ihtiyaçları gereği günün her saati çalışmanın zaruri olduğunu, gerek pandemi dönemi gerek pandemi dönemi öncesi dönemde davacının fazla çalışma yapmama ya da tatil günlerinde Kuruma gelmeme keyfiliğinin söz konusu olamayacağını, işverenin yazdığı fazla çalışma süreleri üzerinden değil, olması gereken ve fiilen çalışılan günlere göre öncelikle fazla çalışma sürelerinin yeniden tespiti ile bu tespitler neticesindeki çalışma saatlerine göre fazla çalışma ücretlerinin hesaplanması gerektiğini, haftalık kırk beş, günlük on bir saat sınırı aşılmamış olsa bile artan saatlerin de hesaplamaya dâhil edilip ayrı ayrı değerlendirme yapılarak hesaplama yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalardaki mahsup uygulamasının hatalı olduğunu, zira ilgili aylara ilişkin fazla ödeme var ise bu ödemelerin sadece ilgili aydan mahsup edilmesi gerekirken yapılan ödemelerin genel toplamdan mahsup edilmesinin usule aykırı olduğunu, davalı işyerinde aralıksız olarak, önce bir hafta, sonra iki hafta ve sonra on gün esasına göre çalışan davacıya haftanın yedi günü çalışması nedeniyle iki yevmiye tutarında hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatilleri için üç yevmiye ödenmesi gerektiğini, davacının ücretinin rızası alınmadan düşürüldüğünü, imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin hizmet alım sözleşmesindeki ücret maddesine atıf yaparak tamamen koruyucu bir niteliğe büründüğünü ve kadroya geçiş sonrasında da bu artış oranının uygulanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; müvekkili İdarenin uygulamasının mevzuata uygun olduğunu, davacının ücretinde eksiklik olmadığını, pandemi döneminde zorunluluk arzettiği için fazla çalışma yapılması yönünden onay gerekmediğini, indirim uygulanmamasının hatalı olduğunu, davacının hafta tatili alacağına hak kazanmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının istinaf başvurusunun kesinlik sınırında kaldığından usulden reddine karar verildiği, davaya konu uyuşmazlıkta davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği açıkça öngörülmediği, buna göre, davalı Bakanlık uygulamasının yerinde olduğu, dava konusu ücret, ilave tediye, ikramiye, fark taleplerin reddinin de yerinde olduğu davacı tarafın fazla çalışma iddiasına yönelik incelemede; devam çizelgeleri de göz önünde bulundurularak tespit edilen fazla çalışma ücretinin dosya kapsamına uygun olduğu, yapılan ödemelerin aylık bazda tespit edilerek mahsup edildiği, hesaplamalarda ve faiz başlangıç tarihinde hatanın bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf itirazlarının da yerinde görülmediği açıklanarak davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, gece zammı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32, 41, 42, 44, 46, 47, 63, 68 ve 69 uncu maddeleri.

4. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.