Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9894 E. 2024/11920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı süreye göre kıdem ve yıllık izin alacaklarının miktarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin davacının çalışma süresini belirlerken SGK kayıtlarını esas almaması nedeniyle bozulan karardan sonra, mahkemenin bozmaya uyarak SGK kayıtlarına göre çalışma süresini ve alacakları hesaplaması usul ve yasaya uygun görülerek, direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

SAYISI : 2019/497 E., 2021/592 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde alt işveren şirketler nezdinde temizlik işçisi olarak 09.09.1989 yılında çalışmaya başladığını, 29.05.2013 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını belirterek ödenmeyen kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... Bilgi İşlem Temizlik Yemek Gıda Enerji Petrol İnş. Nak. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. vekili ise zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.12.2015 tarihli ve 2013/611 Esas, 2015/489 Karar sayılı kararı ile toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 24.09.2019 tarihli ve 2016/19650 Esas, 2019/17070 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 09.09.1989-29.05.2013 tarihleri arasında 23 yıl, 8 ay, 20 gün davalı işyerinde çalıştığının kabul edildiği, Mahkemece söz konusu hizmet süresine göre yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulduğu ancak varılan sonucun eksik araştırmaya dayalı olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre davacının 1994 yılında 96 gün çalışmasının bulunduğu 2002 yılında ise hiç çalışmasının bulunmadığı, 2004 yılına kadar da çalışmalarının aralıklı olduğu tespit edildiğinden, davacının hizmet süresinin tespiti bakımından davacı tanıklarının beyanlarının soyut ve genel ifadeler içerdiği dikkate alındığında SGK kayıtlarının aksinin soyut tanık beyanları dışında tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlanamadığı anlaşıldığından davacının çalışma süresinin SGK kayıtları esas alınarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, ayrıca hizmet süresine göre yıllık izin alacağının da yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak, SGK kayıtlarına göre davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin alacakları yeniden değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; davacının çalışmalarının kesintisiz olduğu hâlde primlerinin eksik ödenmesi nedeniyle kesintili çalışma kabul edildiğini, yıllık izin alacağının eksik hesaplandığını ve resen dikkate alınacak sebepleri ileri sürerek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz başvuru dilekçesinde; ihale makamı olduklarını belirterek husumet itirazında ve zamanaşımı def'inde bulunarak davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun, 53, 59 ve 120 nci maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekili ve davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı DHMİ Genel Müdürlüğüne yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.