"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/66 E., 2024/239 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, taraflar arasında davacının asgari ücretin fazlasını almasını gerektirir iş sözleşmesi bulunmadığını, kadroya geçen işçilerin ücretine kadroya geçmeden önce 01.01.2018 tarihinden itibaren alt işveren tarafından veya başka bir şekilde artış yapılması hâlinde bu artışın toplu iş sözleşmesinde yer alan %4 oranında zamdan mahsup edilmesi gerektiğini, faiz türü ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 20.10.2022 tarihli kararıyla; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve uygulanan toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.01.20232023 tarihli bozma ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, dosya kapsamında iki adet iş sözleşmesi bulunduğu, kadroya geçişte yapılan ilk iş sözleşmesinde işçiye her ay asgari ücretin %19 fazlası ücret ödeneceği belirtildiği hâlde 17.06.2019 tarihinde yapılan yeni sözleşmede oran belirtilmediğinin görüldüğü, bu nedenle hesaplamanın 17.06.2019 tarihine kadar yapılması gerektiği, 17.06.2019 tarihli iş sözleşmesinde oran bulunmamasına rağmen, önceki sözleşmedeki oran dikkate alınarak bu tarihten sonraki dönem için de hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama sonunda bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalara itibar edildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Bakanlık uygulamasının yerinde olduğunu, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye ile diğer fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ve alacakların hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle İlk Derece Mahkemesince bozma sonrası alınan 06.03.2024 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplamaların hükme esas alındığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.