Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9920 E. 2024/13621 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işe iade kararının kesinleşmesinin ardından işe başlatılmaması sebebiyle talep ettiği boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, tazminat hesaplamasında esas alınacak ücretin tespiti ve davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe iade kararının kesinleşmesine rağmen işe başlatılmadığı, davalının işe davet gönderdiğini ancak vize alınamaması nedeniyle işe başlatmanın fiilen imkansız olduğunu ileri sürmesinin hukuken geçerli bir mazeret olmadığı, davacının yurt içinde başka bir yerde de işe başlatılabileceği hâlde başlatılmadığı ve ücret tespitinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 27. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 16.05.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altın alınan yabancı para biriminin dava tarihindeki satış kuru dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de hüküm altına alınan ve temyize konu edilen yabancı para birimi alacağının karar tarihindeki efektif satış kuru üzerinden Türk lirası karşılığının dikkate alınması gerektiği, bu şekilde belirlenen miktarın temyiz kesinlik sınırını aştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 16.05.2024 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.10.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı adına duruşmaya katılan olmadı.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının Türkmenistan’daki işyerlerinde son olarak aylık net 5.000,00 USD ücret ile çalıştığını, İstanbul 9. İş Mahkemesinin 2016/135 Esas, 2016/219 Karar sayılı kararı ile müvekkilinin işe iadesine, işe başlatılmaması hâlinde 4 aylık boşta geçen süre ücretinin ve 4 aylık işe başlatmama tazminatının ödenmesine karar verildiğini, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2017/25847 Esas, 2018/11085 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleştiğini, davalıya noter aracılığıyla işe başlatılma talebinin 27.06.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen müvekkilinin işe başlatılmadığını, İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2018/31660 Esas sayılı dosyasından davalıya itiraz olanağı bırakmamak için 5.250,00 USD x 4 = 21.000,00 USD yerine 18.560,00 USD boşta geçen süre ücreti, 5.623,50 USD x 4 = 22.494,00 USD yerine 20.016,90 USD işe başlatmama tazminatı olmak üzere toplam 38.576,90 USD üzerinden takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe hiçbir gerekçe gösterilmeden itiraz edildiğini belirterek İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2018/31660 Esas sayılı dosyasından yapılan 38.576,90 USD tutarındaki takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının Türkiye İş Kurumu sözleşmesine istinaden en son 3.500,00 USD ücret ile çalıştığını, yurt dışında çalışıyor olması nedeniyle vergiden muaf olduğunu, davacının süresi içerisinde işe davet edildiğini, evrakın verilmesi ve akabinde iş sözleşmesinin yapılabilmesi için Türkmenistan'a vize başvurusu yapıldığını, vize başvurusunun Türkmenistan Devleti Göç İdaresi tarafından reddedildiğini, davacıya vize çıkmamasının müvekkili Şirketin insiyatifinde olan bir konu olmadığını, ilgili ülkenin kanun ve mevzuatı ile ilgili olduğunu, müvekkili Şirketin işe iade ile ilgili tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, Aşkabat Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliğinin 20.05.2016 tarihli yazısından da görüleceği üzere, müvekkili Şirketin işlerinin çoğunun durduğunu, otoban projesinin tamamlandığını, müvekkili Şirket tarafından bu aşamada başka bir iş alınmadığını, davacının mesleki tecrübesi, eğitim durumu değerlendirildiğinde başkaca görevlendirileceği bir yer de bulunmadığını, ücret konusunda ihtilaf bulunduğundan emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasında İstanbul 9. İş Mahkemesinin 2016/85 Esas, 2016/219 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davalının yaptığı feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verildiği, kararın kesinleştiği, taraflar arasında davacının işe başlatılmadığı hususunda ihtilaf olmadığı, davalı Şirket tarafından davacının işe başlatılmadığı, davacının işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacağına hak kazandığı, davacının ücret hesabına en son aylık 4.500,00 USD yatırıldığı anlaşılmakla aylık 4.500,00 USD üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatı ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının işe başlaması için ihtarname gönderilerek süresi içerisinde işe davet edildiğini, bu nedenle süresi içerisinde işe davet edilmediğinden bahisle iş sözleşmesinin feshedildiğine dair hesaplama yapılmasının ve buna göre hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacının iş sözleşmesi süresince Türkmenistan'da çalıştığını, işe iade edilecekse yine Türkmenistan'da çalışması gerekeceğinin açık olduğunu, ancak davacının Türkmenistan Konsolosluğuna yapılan vize talebinin reddedildiğini, Türkmenistan'a gitme ihtimalinin fiilen kalmadığını, davacının süresi içerisinde işe davet edildiğini ve evrakların verilmesi akabinde iş sözleşmesinin yapılabilmesi için Türkmenistan'a vize başvurusu yapıldığını ancak vize başvurusunun Türkmenistan'da çalıştırılan yabancı işçiler için %10 kota sınırı getirilmiş olması nedeniyle reddedildiğini, davacıya vize çıkmamış olmasının müvekkili Şirketin inisiyatifindeki bir konu olmadığını, bu hâlin sadece ilgili ülkenin kanun ve mevzuatı ile ilgili olduğunu, bu aşamada müvekkili Şirketin işe iade ile ilgili tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili Şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkili Şirket tarafından bu aşamada başkaca bir iş alınmadığını ve davacının mesleki tecrübesi, eğitim durumu gibi unsurlar değerlendirildiğinde başkaca görevlendirileceği yerin de bulunmadığını, ücret tespitinin hatalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının yurt dışında çalışması nedeniyle vergiden muaf olduğunu, bu nedenle net ve brüt ücretinin aynı olduğunu, davacının ücret iddiasını ispatla yükümlü olduğunu ancak davacının iddiasını destekleyen yazılı bir delil bulunmadığını, ücret iddiasının yazılı delille ispat edilemediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalının Türkmenistan'daki işyerinde çalıştığı, davacı tarafından açılan işe iade davasının kabulle sonuçlandığı, kesinleştiği, davalının işe davet gönderdiğini ancak işçiler için %10 kota getirildiğinden vize alınamadığı için fiilî imkânsızlıktan işe başlatılamadığını savunduğu, davacının yurt içinde başka bir yerde de işe başlatılabileceği hâlde başlatılmadığı, davalı tarafından davacı işe başlatılmadığından tazminatlardan sorumlu olacağı, ücretin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve hesaplamaya esas ücretin tespiti hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21 ve 32 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 16.05.2024 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine,

Ek karar yönünden alınan temyiz harçlarının istek hâlinde ek kararı temyiz edene iadesine, asıl karar yönünden aşağıda yazılı temyiz giderinin asıl kararı temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.