"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalılar vekilleri ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelarının kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 04.05.2017-22.05.2018 tarihleri arasında davalı ... Mühendislik Elektrik ... İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin (... Şirketi) kayden, diğer davalının asıl işveren olarak yürüttüğü Irak ülkesindeki yapım işinde elektrik formeni olarak net 2.500,00 USD ücret ile çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 05.05.2017-22.05.2018 tarihleri arasında elektrik teknisyeni olarak müvekkili Şirketin yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığını, aylık ücretinin net 1.780,00 TL olduğunu, çalıştığı süre zarfında konaklama, barınma, beslenme ihtiyaçlarının diğer davalı Şirket tarafından karşılandığını, müvekkili işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, yapıldığı hâllerde ise aylık hesap pusulalarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, davacıdan iki adet ibraname alındığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... ... Sistemleri Müh. ve Taah. AŞ (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 05.05.2017-22.05.2018 tarihleri arasında elektrik teknisyeni olarak diğer davalının yurt dışında bulunan işyerinde çalıştığını, aylık ücretinin net 1.780,00 TL olduğunu, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, yapıldığı hâllerde ise aylık hesap pusulalarında tahakkuk ettirilerek ödendiğini, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, iki adet ibraname alındığını, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararı ile; davacı işçinin 05.05.2017-22.05.2018 tarihleri arasında aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılan davalılar bünyesinde çalıştığı, dosya kapsamı uyarınca davacının net 2.500,00 USD ücret aldığı, işten ayrılış bildirgesine göre, çıkış kodunun (04) belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirmeden feshi olarak bildirildiğinin görüldüğü, davalılar tarafından iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmemesini gerektirir şekilde sona erdiğine dair delil sunulmadığı, buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davalılar tarafından dosyaya ibraz edilen ibranameler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 420. maddesinde belirtilen koşulları sağlamadığından dikkate alınmadığı, davalılar tarafından dosyaya ibraz edilen puantaj kayıtlarının incelenmesine göre bir kısmında işe giriş çıkış saatlerinin bulunmadığı, bir kısmında davacının kaydının bulunmadığı, bir kısmında ise isim ve bilgilerin silindiğinin görüldüğü, bu nedenle puantaj kayıtlarına itibar edilmediği, beyanlarına başvurulan tanık anlatımları uyarınca davacının ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile fazla çalışma iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesinin 30.03.2023 tarihli kararı ile; davalılar tarafından cevap dilekçelerinde uygulanması gereken hukuk konusunda beyanda bulunmadıkları, uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanmasında hata bulunmadığı, davacının kabul edilen ücretinin dosya kapsamına uygun olduğu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, kıdem ve ihbar tazminatının döviz olarak hesaplanıp hüküm altına alınmasını yasaklayıcı bir hüküm bulunmadığı, bu noktada önemli olanın kıdem tazminatı açısından yasal tavanın aşılmaması olup hükme esas alınan raporda da bu tavan gözetilerek hesaplama yapıldığı, 6098 sayılı Kanun'un 420. maddesine aykırı olarak bankadan yapıldığı ispat edilemeyen kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerine ilişkin ibranamelerin dikkate alınmasının mümkün olmadığı, incelenen puantaj kayıtlarına göre işe gelmeyen işçinin o gün için de imzasının bulunması gibi çelişkili durumlar dikkate alındığında kayıtlara itibar edilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının çalışma düzenini bilebilecek konumda olan tanıklarının birbirini destekleyen ortalama anlatımı, işin ve işyerinin özellikleri, bilinen sektörel çalışma koşulları, dosyada bulunan diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde; fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı, bireysel iş sözleşmesinde yazılı çalışma (fazla çalışma), hafta tatili ücretleri, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin kararlaştırılan aylık ücrete dâhil olduğu düzenlemesinin dikkate alınıp yıllık 270 saati aşan kısım için fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesaplanması gerektiği yönündeki davalı itirazının yerinde olmadığı, uygulanan indirim oranının makul olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli kararının süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, somut uyuşmazlıkta taraflar arasında imzalanan 04.05.2017 tarihli iş sözleşmesinde fazla çalışmanın aylık ücrete dâhil olduğunun kararlaştırıldığı, yargılama aşamasında davalı tarafından savunulanın aksine, davacının gerçek aylık ücret miktarının iş sözleşmesinde yazılı olandan daha fazla olduğu isabetli bir şekilde belirlenmiş olduğu, hâl böyle olmakla birlikte, iş sözleşmesinde yazılı olan ücret miktarının asgari ücreti aşan kısmının dahi yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresini karşılayacak miktarda olduğunun anlaşılması karşısında; ücretin içinde ödendiği anlaşılan fazla çalışmanın ispatlanan fazla çalışmadan indirilmesi gerektiği, bu husus gözetilmeden söz konusu sözleşme hükmüne değer verilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda değerlendirme yapıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; fazla çalışma ücreti yönünden uygulanan indirim haricinde reddedilen kısım bulunmadığını, indirim yapılan kısımdan davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürmüştür.
2. Davalı ... Mühendislik Şirketi vekili temyiz temyiz dilekçesinde;
a.Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Irak hukukuna göre talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını,
c. Davacının ücretinin sözleşmede belirtildiği gibi olduğunu,
d. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olduğunu,
e. Yapılan ödemelerin mahsubunun gerektiğini,
f. Uygulanan faiz türünün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
3. Davalı ... Şirketi vekili temyiz dilekçesinde;
a. Uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun Irak hukuku olduğunu,
b. Husumet itirazının dikkate alınmadığını,
c. Davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını,
d. Hesaplamalara esas ücretin hatalı belirlendiğini, davacının ücretinin TL olarak kararlaştırıldığını, bu nedenle alacakların USD üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu,
e. Kabul edilen çalışma saatlerinin ve çalışma düzeninin işçinin takatini aşar nitelikte ve hayatın olağan akışına aykırı nitelikte olduğunu,
f. Uygulanan indirim oranının yetersiz olduğunu,
g. Yargılama gideri ile vekâlet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktalarındadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz eden ilgililere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.