Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1249 E. 2025/1751 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılan işyerinde çalışan davacının işçilik alacaklarına ilişkin açtığı davada dava şartının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 675 sayılı KHK'nın 16/3. maddesi uyarınca, olağanüstü hal kapsamında çıkarılan KHK'ler gereğince kapatılan kurumlar aleyhine 17.08.2016 tarihinden sonra açılan davalarda dava şartının olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği ret kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İlk Derece Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/2 hükmü gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.10.1992 tarihinde... Üniversitesi ... Tıp Merkezinde çalışmaya başladığını, 29.02.2016 tarihine kadar burada çalışmaya devam ettiğini, bu tarihten sonra da ... Üniversitesi ... Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmaya devam ettiğini ve 23.07.2016 tarihine kadar çalıştığını, müvekkilinin çalışmış olduğu işverene ait işletmelerin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (667 sayılı KHK) ile kapatılarak davalı ... Genel Müdürlüğüne taşınır ve taşınmaz tüm malvarlığıyla bedelsiz olarak devredildiğini, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (670 sayılı KHK) gereğince ödenmeyen işçilik alacaklarının ödenmesi için Maliye Bakanlığı ... Defterdarlığı Olağanüstü Hâl Bürosuna idari başvuruda bulunduğunu ancak netice alamadığını, müvekkilinin hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmediğini, davalı Kurumun ödenmeyen işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, yıllık ücretli izin ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, zira davacının çalıştığını iddia ettiği ... Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinin, Maliye Bakanlığına devrolduğunu, ayrıca davanın 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (675 sayılı KHK) 16. maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, aynı nitelikteki benzer davada dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verildiğini, davacının müvekkili İdareyi bağlayan iş sözleşmesinin 29.02.2016 tarihinde son bulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 04.07.2023 tarihli kararıyla; davanın ... Genel Müdürlüğüne karşı açılmış olduğu, ... Sağlık Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ise 04.04.2023 tarihli cevabi yazısı uyarınca davacının en son çalıştığı adı geçen işyerinin, Hazine ve Maliye Bakanlığına devredildiğinin anlaşıldığı, tüm bu nedenlerle davanın Maliye Bakanlığına yöneltilmesi gerekirken davalı ... Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 29.11.2023 tarihli kararıyla; ... Valiliği Defterdarlık Kanun Hükmünde Kararname İşlemleri İl Bürosunun 04.04.2023 tarihli cevabi yazısına göre davalı ... Üniversitesinin olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan 6749 sayılı Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun ve 667 sayılı KHK kapsamında kapatılarak her türlü mal varlığı, alacak ve haklarının belge ve evrakı ile beraber Hazineye bedelsiz olarak devredildiği, bu bağlamda...Kodlu... Üniversitesi ... Sağlık Uygulama Araştırma Merkezinin kapatılarak Hazineye devredildiğinin belirtildiği, Türkiye Tabipler Vakfı ... Tıp Merkezi İktisadi İşletmesine ait ...Kodlu Özel...Hastanesi ile ...Kodlu Özel... Merkezinin ... Genel Müdürlüğüne intikal ettiğinin bildirildiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede husumet yöneltilen ... Genel Müdürlüğünün davacının çalıştığı işyerini devralan kamu kurumu olmadığı, davacı tarafça husumetin hatalı yöneltildiği ve arabuluculuk görüşmelerinin davalıya karşı yürütüldüğü de gözetildiğinde husumetin doğru hasma yöneltilmesi imkânının da bulunmadığı, davacının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın da yerinde olmadığı, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararın yerinde olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 29.11.2023 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, 675 sayılı KHK'nın 16/3 hükmüne göre 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile ... Genel Müdürlüğü aleyhine 17.08.2016 tarihi dâhil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı KHK'nın 5. maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği ve somut uyuşmazlıkta, davanın 17.08.2016 tarihinden sonra açılmış olması sebebiyle 675 sayılı KHK'nın 16. maddesi uyarınca dava şartı değerlendirilerek sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, dava ve takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesinin hak ihlali oluşturduğunu, dosyanın esas incelemesinin gerçekleştirilmesinin anayasal yükümlülük olduğunu, emsal kararlar gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu,

2. Anayasa Mahkemesinin 2017/28079 Başvuru numaralı, 02.07.2020 Karar tarihli kararında esas incelemesi yapılmamasının adil yargılanma hakkını ve etkili başvuru hakkını ihlal ettiğine karar verildiğini,

3. Mahkemece atıf yapılmış olan 667 sayılı KHK'nın 16/3 hükmünde yer alan düzenlenmeye göre aynı KHK'nın 5. maddesine göre işlem yapılması gerekmekte olup burada yer alan düzenleme gereği söz konusu Kurumların borçlarının ve yükümlülüklerinin ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini,

4. Söz konusu terör örgütüyle hiçbir aidiyeti, iltisakı veya irtibatı bulunmayan müvekkilinin bu bağlamada işçi alacağının ödenmesi gerektiği düzenlenmesine rağmen, kendisiyle hiçbir bağlantısı dahi bulunmayan hükme atıf yapılarak dava şartı yokluğunundan ret kararı verilmesinin tutarsız olduğunu,

5. 670 sayılı KHK'nın çıktığı zaman dilimi içerisinde bu maddeden haberdar olan müvekkilinin, 670 sayılı KHK'nın 5/4 hükmüne uygun bir şekilde gerekli kurumlara, süresi içerisinde başvuruda bulunduğunu ve 670 sayılı KHK'nın 5. maddesine göre alacaklarının ödenmesi hakkı verilmiş olduğundan dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırılık teşkil ettiğini,

6. Olağanüstü hâl süresince geçerliliği olan söz konusu KHK'ların olağanüstü hâlin kalkmasıyla birlikte hiçbir geçerliliğinin kalmadığını, uyuşmazlığa KHK'ların değil kanunların uygulanması gerektiğini, zira 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 138. maddesinde de yer alan, normlar hiyerarşisi ilkesi uyarınca alt kademede yer alan bir normun üst kademedeki norma aykırı olması ya da onun kapsamını aşan düzenlemeler içermesinin mümkün bulunmadığını, Türk hukuk mevzuatında öngörülen hukuk hiyerarşisi kavramının sağlıklı işleyebilmesi için söz konusu uygulayıcıların iş ve eylemlerini yargısal açıdan veya hukukilik denetimi açısından denetleyen mercilerin anayasal ve yasal sınırlar içerisinde hareket etmesi gerektiğini,

7. Daha önceki beyan dilekçelerinde de ayrıntılı olarak belirtildiği üzere husumet yokluğu nedenine dayalı ilk kararın da hatalı olduğunu, davacının iddiaları yönünden esasa girilip yapılacak yargılama ve değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, talep konusu hususlara ilişkin gerekçeli bir karar dahi verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirtmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, kanun hükmünde kararname kapsamında kapatılan işyerinde çalışan davacının işçilik alacaklarına yönelik eldeki davada, dava şartının mevcut olup olmadığı hususundadır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.