Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1687 E. 2025/2221 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, devir aldığı işçinin önceki işveren dönemindeki toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fazla mesai, cumartesi çalışması ve ikramiye alacaklarından sorumlu olup olmadığına ve bu alacakların hesabına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin önceki işverenle olan iş ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmesi ve iş sözleşmesinin davalı şirkete devredilmesi nedeniyle, davalı şirketin, devir aldığı işçinin önceki işveren dönemine ait toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da uygun bulunmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/991 E., 2024/1902 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.02.2007 tarihinden itibaren arıza, bakım ve onarım servislerinde çalıştığını, dava dışı alt işverenler ile kurulan ilişkinin muvazaalı olduğunu, bu hususun Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu raporu ve kesinleşmiş Mahkeme kararı ile sabit olduğunu, dava dışı Boğaziçi Elektrik ve Dağıtım AŞ'nin (BEDAŞ) asıl işveren olduğunu, özelleştirme sonrasında dava dışı BEDAŞ'ın kamuya ait tüm hisselerinin davalıya devrolduğunu, BEDAŞ'ın tüzel kişiliğinin devam ettiğini, tüm işçilerin iş sözleşmelerinin davalı Beda Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri AŞ'ye (BEDA AŞ) devredildiğini, müvekkilinin iş sözleşmesinin de 01.09.2013 tarihinde davalı Şirkete devredildiğini, müvekkilinin 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, bir ay içerisinde 2 hafta tatilinde çalışmasına devam ettiğini, müvekkilinin üyesi olduğu sendika ile imzalanan 14 ve 15. Dönem Toplu İş Sözleşmeleri'nden müvekkilinin yararlandırılmadığını ileri sürerek ilave tediye, fazla çalışma, fark ücret, sosyal yardım, ikramiye, iş güçlüğü tazminatı, bakım tazminatı, gıda yardımı, elektrik yardımı, cumartesi çalışma zammı, pazar çalışma zammı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının alacak taleplerinin belirlenebilir olduğunu ve davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddi gerektiğini, BEDA AŞ’nin kurulmasından önce BEDAŞ’ın tarafı olduğu toplu iş sözleşmelerinden BEDA AŞ'nin sorumlu tutulamayacağını, davalı Şirketin 2013 yılının Mayıs ayında kurulduğunu, davacının dava dışı BEDAŞ yönünden alınmış olan kararların davalı Şirket için de sonuç doğurması gerektiğine dair taleplerinin kabul edilemeyeceğini, davacının hiçbir dönem BEDAŞ işçisi olarak çalışmadığını; dolayısıyla davalının bu alacaklardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, devir öncesi ve sonrasında davalı Şirkette başvurusu olan ve dayanışma aidatı ödeyen işçisinin olmadığını, bu nedenle davacının talep ettiği sendikal haklara hak kazanamadığını, davalılar ile dava dışı şirketler arasında muvazaa bulunmadığını, muvazaa kabul edilse dahi davacının sendikal haklardan yararlanabilmesi için sendikaya üye olması ve bu üyeliğin işverene bildirilmesi gerektiğini, talep edilen sendikal alacaklardan davacının yararlanamayacağını, davacının faiz taleplerine itirazlarının olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 10. İş Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli kararı ile; dava dışı BEDAŞ ile BEDAŞ'tan hizmet alım ihalesi ile iş üstlenen şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair tespitte bulunan 10.05.2011 tarihli İş Teftiş Kurulu İnceleme Raporu'na karşı açılan itiraz ve muvazaalı bir işlem olmadığının tespitine dair davada davanın reddine karar verildiği, buna göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığı ve davacının başlangıçtan itibaren dava dışı BEDAŞ'ın işçisi sayılması gerektiği, davacının sendika üyeliğinin işverene bildirildiği, muvazaa nedeniyle davacının baştan itibaren dava dışı BEDAŞ işçisi sayılmasının sonucu olarak davacıya uygulanan haklar ile BEDAŞ işçisi olarak çalışanlara uygulanan haklar arasındaki farkı ya da hiç ödenmeyen alacakları talep hakkı bulunduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 24.11.2022 tarihli kararı ile; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli kararının süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları süre tespit edilerek fazla çalışma ücreti ile cumartesi çalışması alacağının bu husus dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, toplu iş sözleşmesinde işçilere 8 Nisan, 18 Eylül ve 20 Kasım tarihlerinde ikramiye ödemesi yapılacağının düzenlendiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava tarihi olan 29.07.2016 tarihi itibarıyla henüz ödeme günü gelmemiş olan 8 Nisan tarihinden sonraki dönemler yönünden ikramiye alacağının hesaplandığı, 15. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin bitim tarihi olan 28.02.2015 tarihinden sonra hesaplanan alacak tutarlarına yasal faiz işletilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairece verilen bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yeniden bilirkişi raporu alındığı, henüz ödeme günü gelmemiş ikramiye alacaklarının hesaplama dışı bırakıldığı, talep edilen alacaklara 28.02.2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davacı tarafından talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını,

2. Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın gerekçesiz olduğunu,

3. Dinlenen tanık beyanlarının çelişkili olduğunu,

4. Davacı ile davalı müvekkili arasında herhangi bir iş ilişkisi bulunmaması sebebiyle, müvekkilinin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hükmedilemeyeceğini,

5. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacakların tamamına yasal faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu fazla çalışma ve cumartesi çalışması alacağı ile ikramiye alacağının hesabına ve faize ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.