Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1699 E. 2025/2609 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı sendikanın yetki belgesinin geçersizliğinin tespiti ve Yüksek Hakem Kurulu kararının iptali talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı sendikanın yetkisinin düştüğünü gösterir bir durum olmadığı ve Yüksek Hakem Kurulu kararının iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1279 E., 2024/2118 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/51 E., 2024/257 K.

MAHKEMESİ : İstanbul 32. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/759 E., 2021/838 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; inceleme konusu davalar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde temyizde duruşmaya tâbi davalar arasında belirtilmediğinden duruşma isteminin reddine, incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verilmiş olmakla; dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın yetki tespit tarihindeki üyelerinin 3/4 oranında üyeliğinin sona erdiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki belgesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkette davalı Sendikanın üyesinin ya kalmadığını ya da yok denecek sayıda azalmış bulunduğunu, bu nedenle yetkisinin de düştüğünü belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Yüksek Hakem Kurulunun 04.11.2021 tarihli ve 2021/587 Esas, 2021/814 Karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Bakanlık vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; Bakanlıkça yapılan incelemeler sonucunda Sendikanın Kanunda aranan çoğunluk şartını sağladığının tespit edildiğini, bu doğrultuda 28.02.2018 tarihli yazının taraflara gönderildiğini, Yüksem Hakem Kurulu kararı ile toplu iş sözleşmesinin meydana geldiğini, uygulanan bir grev bulunmadığını, işçi ve işveren tarafları arasında yapılan toplu pazarlık görüşmeleri sonucunda işçi sendikasının grev kararı aldığını, grev oylaması sonucunun greve hayır ile neticelendiğini, işçi sendikasının Yüksek Hakem Kuruluna başvurarak toplu iş sözleşmesi kararı verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı Sendika vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; davacının kötüniyetli olduğunu, sendika hakları ve toplu iş sözleşmeli çalışma haklarını içine sindiremediğini, yasal prosedüre uygun şekilde Yüksek Hakem Kurulu tarafından imzalanan toplu iş sözleşmesini yasalara aykırı bir biçimde kabul etmediğini, sendikalı işçi kıyımı yaptığını, çalışma barışını zedelediğini, davacının talebinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda gerçekleşmiş bir grev oylaması ve alınmış bir grev kararı olmadığı, ancak davacı tarafça sunulan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında sendika tarafından alınan grev kararının mahkeme kararı ile sona erdirilmesi neticesinde sendikanın işçileri temsil yetkisinin irdelendiği, somut olayda davalı Sendikanın yetkisinin düşeceği bir durumun da bulunmadığı anlaşıldığından asıl dava yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, Yüksek Hakem Kurulu kararının iptalini gerektiren bir durum da bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, asıl dava bakımından yetki belgesinin geçersizliğinin tespiti istemine, birleşen dava bakımından Yüksek Hakem Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.