"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1851 E., 2024/3327 K.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2011 yılı Haziran yılından itibaren, davalı Şirketin daha çok yurt dışındaki şantiyelerinde, montaj ve diğer organizasyonlardan sorumlu olarak, sabit ücret+prim usulü ile çalıştırıldığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından herhangi bir haklı neden olmaksızın 18.03.2015 tarihinde sonlandırıldığını, davalı Şirketin davacı ile 31.10.2013 tarihli iş sözleşmesi imzalayarak iş ilişkisini yazılı hâle getirdiğini, bu sözleşmenin 5. maddesinde, davalının davacıya aldığı sabit ücrete ek olarak Türkmenistan'da yaptığı ve faturalandırdığı tüm işlerin, KDV'siz fatura bedeli üzerinden, %7 oranında prim ödeneceğinin hüküm altına alındığını, aynı maddede primlerin, her yıl Ocak ve Haziran ayının 30. günü ödeneceğinin belirtildiğini, 4. maddede ise müvekkilinin, barınma, yiyecek, iaşe ve tüm giderlerinin davalı tarafından karşılanacağının taahhüt edildiğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen şekilde vazifelerini yerine getirdiğini, bütün hak edişlerin onaylanıp davalıya ödemelerin yapıldığını, ancak davalının müvekkiline ödemesi gereken primleri ödemediğini ileri sürerek sözleşmeden kaynaklı prim, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ücreti, resmî ve dinî bayram çalışması ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili firmada 23.06.2011-18.03.2015 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretinin 2.500,00 TL olduğunu, davacının almış olduğu ücretin tamamının davacının banka hesabına yatırıldığını, davacının prim alacağı iddiaları yönünden ise davacı ile verimin artırılması için, farklı bir çalışma belirlenmesi konusunda, sözlü olarak anlaşma sağlandığını, bu anlaşmaya göre söz konusu sözleşmenin müvekkili davalı tarafından imzalandığını, davacı ile davalının iş ilişkisinin 2011 yılında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ile zaten yazılı hâlde bulunduğunu, 2013 yılında Türkmenistan'daki işlerin toparlanması ve motivasyonu için davacıya sabit bir ücret ve motivasyon için prim teklifinde bulunulduğunu fakat %7 gibi bir oranda prim teklif edildiğinden, sabit alacağı ücretin 1.000,00 TL'de kalacağının ifade edildiğini, sözlü olarak yapılan bu anlaşmayı imza aşamasında davacının imzadan imtina ettiğini, davacının sözleşmenin 2. maddesinde bahsedilen, Türkmenistan'daki şantiyelerde hiçbir hak ediş düzenlemediğini ve imzasının bulunmadığını, bunun da davacı ile müvekkili arasında, iddia edilen iş sözleşmesinin kurulmadığını gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli kararı ile; gönderme kararı doğrultusunda davacı vekili tarafından taraflar arasında imzalanan özellikle prim alacağına yönelik sözleşmenin aslı gibidir yapılarak sunulduğunun anlaşıldığı, prim alacağının davalı tarafın ticari defterlerinin ve kayıtlarının incelenmesi sonucu hesaplanıp gönderme kararındaki eksikliğin yerine getirildiği belirtilerek önceki karar gerekçesine bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 11.01.2024 tarihli kararıyla; davacının işyerinde en üst yönetici pozisyonunda olduğu, bölge müdürlüğü yaptığı, çalışma saatlerini kendisinin ayarladığı, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil günleri alacağı taleplerinin varit olmadığı, bu sebeple Mahkemece davacının sözü edilen alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığı, yine davacı vekili tarafından dosya kapsamına ilk önce dava dilekçesi ekinde davalı işveren tarafından tek taraflı olarak imzalanan 31.10.2013 tarihli sözleşmenin fotokopisi, daha sonrasında bahsedilen iş sözleşmesinin davacının imzasının da yer aldığı aslı gibidir tasdikli örneği sunulmuş ise de dosya içeriği ile tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki anlaşma sonrasında; davacının bu sözleşmeyi imzalamaktan imtina ettiği, davalı tarafından tek taraflı olarak imzalanan sözleşmenin hukuken geçerli olmadığı, kaldı ki iş sözleşmesinin davalı Şirket adına müşterek imza yetkisine sahip kişiler tarafından imzalanmadığının da belirtildiği, yine dosya kapsamına sunulan ve prim hesaplamalarına esas alınan hak edişlerde davacının imzasının yer almadığı, davacı tarafından, davacının hangi işlerde görev aldığı ve hangi işleri tamamlayarak eksiksiz olarak teslim ettiği ve bunların hak edişlerini düzenleyerek faturalandırdığı hususlarının ispat edilemediği, bu durumda davacının prim alacağı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 11.01.2024 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, davalı Şirketçe çift imza ile imzalanan ve davacı tarafından imzalanmadığı ileri sürülen sözleşmenin, taraf beyanlarından ve yukarıdaki paragraflardaki açıklamalar içeriğinden her iki tarafça karşılıklı imzalandığı, sözleşmenin 5. maddesinde net ücret dışında APC tasarımın Türkmenistan'da yaptığı ve faturalandırdığı tüm işlerin KDV'siz fatura bedeli üzerinden %7 prim alacağı kararlaştırıldığından davalı Şirketin Türkmenistan'da iş yaptığı firmalarla (..... Alüminyum, ... İnşaat, ... İnşaat, .... Elektronik, ... İnşaat, ...İnşaat, ..... İnşaat, ... İnşaat) yapılan ve onaylanan hak edişlerden dolayı prime hak kazandığı, hak edişlere ..... isimli işçi tarafından imza atılması, davacının imza yetkisi talebiyle olduğundan, davacının prim alacağının kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddinin isabetsiz olduğu ve sabit ücret + primle üst düzey yönetici olarak çalışan davacının fazla çalışma ücret alacağının reddi isabetli ise de ispat edilen hâliyle ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazandığı hâlde bu talebin de aynı gerekçe ile reddinin hatalı olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunmadığından prim alacağının reddi gerektiğini,
2. Davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü nedeniyle ıslaha karşı zamanaşımı def'ine itibar edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 31.10.2013 tarihli iş sözleşmesinin geçerli olup olmadığı ve davacının prim alacağına hak kazanıp kazanamadığı ile zamanaşımına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.