"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/256 E., 2024/247 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 25.07.2006 tarihinden itibaren davalı Şirketin Rusya'da bulunan inşaat şantiyelerinde alçı-boya ustası olarak çalışmaya başladığını ve 20.06.2014 tarihine kadar devam ettiğini, haftanın 7 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, dinî bayramların ilk günü dışında kalan tüm bayram ve genel tatillerde çalıştığını, iş sözleşmesinin iş bitimi gerekçe gösterilerek haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini, fesih tarihinde aylık ücretinin net 1.800,00 USD olduğunu, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın çözümünde yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, davacının sadece yurt dışı inşaat projelerinde çalışmak üzere istihdam edildiğini, bu nedenle iş ilişkisinde yabancılık unsuru bulunduğunu, doğduğu iddia edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının müvekkili Şirketin yurt dışı şantiyelerinde boyacı ekipbaşı olarak çalıştığını, en son 4,38 USD saat karşılığında hesaplanan aylık ücret ile çalıştığını, davacının hak ettiği ödemelerin davacının banka hesabına yatırıldığını ve herhangi bir ihtirazı kayıt sunulmaksızın kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli kararı ile yabancı unsurlu uyuşmazlıklarda işçi lehine olan hukukun uygulanması gerektiği yönündeki genel kabule göre dava konusu uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 05.05.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesinin 05.05.2022 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairece; davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden 25.07.2006-31.03.2009 tarihleri arasındaki çalışma dönemi için, dava konusu tüm alacak talepleri yönünden de 10.10.2013-20.06.2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemi için hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan seçilen hukuk olarak Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, hâl böyle olunca Rusya hukukunda uzman bir bilirkişiden de denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dava konusu uyuşmazlık bakımından değerlendirme yapılması ve dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının 25.07.2006-31.03.2009 tarihleri arasındaki ilk çalışma dönemine ilişkin olarak imza altına alınan iş sözleşmesi maddeleri gereğince fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden uygulanacak Rusya Federasyonu İş Kanunu düzenlemelerine göre davanın açıldığı tarih itibarıyla alacakların zamanaşımına uğramış olduğu anlaşıldığından bu dönem yönünden taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği, bu çalışma dönemine ilişkin fesih ve yıllık ücretli izin bakımından ise Türk hukukunun uygulanması gerektiği, davacının iş sözleşmesi işin sona ermesi nedeni ile sona erdiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı, davacının 10.10.2013-20.06.2014 tarihleri arasındaki çalışma dönemine ilişkin alacakların taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde:
1 Zamanaşımı süresi konusunda Türk kanunlarının uygulanması gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğramadığını,
2. Müvekkilin aylık ücret miktarı bozma kapsamı dışında kalmasına rağmen yeniden değerlendirme yapılarak davalının saat ücreti iddiasına göre hüküm kurulmasının kabul edilemez olduğunu,
3. Yüksek Mahkemenin yabancı hukukun uygulanması yönündeki kararının kamu düzeni ve Anayasa'ya aykırı olduğunu, hukuk güvenliği ve sürpriz karar yasağının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, aylık ücret miktarının tespiti ve zamanaşımı def’ine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.