Logo

9. Hukuk Dairesi2025/2391 E. 2025/2951 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı konusunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yalnızca davacı ile menfaat birliği içerisinde olan tanıkların beyanlarına dayandığından, bu beyanların tek başına yeterli delil olarak kabul edilemeyeceği ve alacakların ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1814 E., 2024/1599 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/2 hükmü gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.07.2014-31.01.2016 tarihleri arasında davalının ... ve ... projelerinde inşaat formeni unvanı ile çalıştığını, en son ücretinin aylık 2.500,00 USD olduğunu, iş sözleşmesinin haksız ve geçersiz olarak işverence feshedildiğini, çalıştığı dönemlerle ilgili olarak hak etmesine rağmen, iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım tazminat ve ücret alacaklarının da tarafına ödenmediğini beyanla dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 16.06.2014-04.05.2015 tarihleri arasında müvekkili Şirketin ... projesinde formen olarak çalıştığını, tüm alacakları ödenip iş ilişkisi tasfiye edildikten sonra, yeni bir iş sözleşmesi ile müvekkili Şirketin ... projesinde 05.05.2015-31.01.2016 tarihleri arasında süpervizör olarak çalıştığını, bu son projedeki iş ilişkisinin, bir yıllık süre dolmadan karşılıklı mutabakat ile sonlandırıldığını, davacıya ... projesi sonunda kıdem tazminatı olarak 4.962,33 SAR ödeme yapıldığını, davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil alacakları ile ihbar tazminatı talepleri yönünden müvekkili Şirketi ibra ettiğini, davacı tanıklarının davacı ile menfaat birliği içinde olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararı ile; dava konusu kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin kısmen kabulüne, ücret alacağı talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bakırköy 7. İş Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli kararı ile; başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.02.2022 tarihli kararının süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairece, taraflar arasında bir hukuk seçimi anlaşması bulunduğundan davacının 01.07.2014-04.05.2015 tarihleri arasındaki çalışması yönünden Suudi Arabistan hukukunun, 05.05.2015-31.01.2016 tarihleri arasındaki çalışması yönünden ... hukukunun uyuşmazlığa uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozma nedenine göre sair temyiz itirazları incelenmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli kararı ile; hukuk seçimine ilişkin hükümlerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen genel işlem koşullarına ilişkin hükümler karşısında geçerli kabul edilemeyeceği, fiili uygulamanın Türk hukukuna göre olduğu ve iş sözleşmesindeki hukuk seçimine ilişkin hükmün taraflarca uygulanmadığı, taraflar açısından sıkı ilişkili hukukun Türk hukuku olduğu gerekçesiyle önceki hükümde direnilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022 tarihli direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.05.2023 tarihli kararı ile; direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Hükme esas alınan raporu hazırlayan bilirkişinin uzman olmadığını,

b.Anayasa Mahkemesince 05.11.2024 tarihinde yapılan değerlendirmede 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27/1 hükmünün iptaline karar verildiğini, iptaline karar verilen kanun maddeleri doğrultusunda yapılan yargılama ve verilen hükmün müvekkili davacı aleyhine sonuç doğurmasının usule, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu,

c.Davacının her iki ülkede geçen çalışma sürelerinin birleştirilmesi gerektiğini,

d.Suudi Arabistan hukukuna göre sözleşmenin belirli süreli kabul edilmesinin iş sözleşmesine aykırı olduğunu,

e.Davacıya ihbar tazminatı ödenmediğini,

f.Bölge Adliye Mahkemesi kararının kendi içinde çelişkili olduğunu,

g.Kabul edilen faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

a.Davacının fazla çalışmalarının ispatlanamadığını,

b.Davacının iş ilişkisi sonra erdikten sonra fazla çalışma alacakları bakımından müvekkili Şirketi ibra ettiğini,

c.Yapılan uygun indirim miktarının az olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı noktasında toplanmaktadır.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Usul hukukuna ilişkin kanuni karineler ve ispat yükü hâkimin hukukuna (lex fori) tabidir (Ergin Nomer, Devletler Hususi Hukuku 21. Baskı, İstanbul 2015). Yabancılık unsuru taşıyan ve Türk mahkemelerinde görülen bir davada ispat hukukuna ilişkin konulara Türk hukukunun uygulanması gerekecektir.

3. Somut uyuşmazlıkta, davacının fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talepleri tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Davacı tanıklarının da davalı aleyhine dava açtıkları ve davacı ile menfaat birliği içinde oldukları anlaşıldığından; somut davada çıkacak sonuçtan menfaat elde edecekleri de tartışmasızdır. Başka delillerle desteklenmeden tek başına menfaat birliği içindeki tanıkların anlatımına itibar edilmesi mümkün değildir. Dosyada tamamı menfaat birliği içindeki tanıkların anlatımından başka da delil bulunmadığından; fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin somut, inandırıcı ve yeteri delillerle ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.