"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/62 E., 2024/359 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.02.2009-01.10.2018 tarihleri arasında davalı Belediyeye ait şehir içi yolcu taşıma otobüslerinde şoför olarak çalıştığını, davalı ile dava dışı alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin davalı işyerinde örgütlü ve yetkili sendika olan Hizmet-İş Sendikasına (Sendika) üye olduğunu ancak muvazaalı şekilde alt işverenlerin işçisi olarak gösterilmesi nedeniyle davalı ile Sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinden yararlanamadığı gibi ilave tediye de ödenmediğini, davalının işçilerinden daha az ücret aldığını, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de eksik ödendiğini ileri sürerek müvekkilinin baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi olduğunun tespiti ile işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 5393 sayılı Belediye Kanunu gereği toplu ulaşım ve taşıma hizmetlerinin alt işverene hizmet alım sözleşmesi ile gördürülmesinin mümkün olduğunu, bu nedenle muvazaa bulunmadığını, öte yandan davacı kadrolu şoförler ile aynı sendikaya üye olmadığından ve dayanışma aidatı ödemediğinden toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığını, çalıştığı dönemlere ait ücretlerinin de ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kayseri 4. İş Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli kararı ile davalı ile dava dışı alt işveren Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 05.12.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 24.06.2020 tarihli kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2020 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 14.01.2021 tarihli kararı ile; davacının sendika üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu iş sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceğinin belirlenmesi gerektiği, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 20.06.2022 tarihli kararı ile; yapılan araştırmada davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediği anlaşıldığı hâlde davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gözetilerek sonuca gidilmesi gerekirken toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı kabulünün hatalı olduğu gerekçesiyle tekrar bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2023 tarihli kararı ile; 29.03.2022 tarihli Mahkeme kararında direnilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2023 tarihli direnme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31.01.2024 tarihli kararı ile; davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmemesi ve davacının da toplu iş sözleşmesinden yararlanma talebi ile davalı Belediyeye bir başvurusunun bulunmaması karşısında İlk Derece Mahkemesince uyulan 14.01.2021 tarihli bozma kararı da dikkate alındığında davacının hesaplamaya esas dönemde toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı üzerine davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Dairemizin 14.01.2021 tarihli bozma kararı ile davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın korunması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının, davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.