Logo

9. Hukuk Dairesi2025/351 E. 2025/1005 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu tespit edilen davada, ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının hesabında esas alınacak ücretin belirlenmesi ve hesaplama yöntemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret hesabında; davacının sendika üyeliği tarihi, emsal işçinin sendika üyesi olup olmaması, sendika üyesi olmayan emsal işçi yoksa alt işverenlerle yapılan sözleşmelerde belirlenen ücret veya bireysel iş sözleşmesindeki ücret gibi hususların dikkate alınması gerektiği gözetilerek, bozmaya uygun verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 18.01.2006 tarihinden itibaren ... İşletme Müdürlüğü işyerinde, muhtelif alt işverenlerin işçisi olarak elektrik arıza onarım ustası olarak çalıştığını, davacının en son net 1.800,00 TL ücret ve ücrete ek prim ile birtakım sosyal haklar karşılığında çalıştığını, çalıştığı süre boyunca ayda iki hafta tatili iznini kullandığını, diğer günler sürekli çalıştığını, davacının düşük ücret üzerinden sigortalı gösterildiğini, davalının eşit işlem borcuna ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı davrandığını ileri sürerek ilave tediye, ücret farkı, sosyal yardım, ikramiye, iş güçlüğü tazminatı, gıda yardımı, elektrik yardımı, vardiya primi ve bakım tazminatı alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, hak ettiği ücretlerin eksiksiz ödendiğini savunarak davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet nedeniyle reddini, aksi hâlde esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2017 tarihli kararı ile; davacının elektrik arıza bakım ustası olarak 23.10.2008 tarihinden itibaren çalıştığı, kesinleşen İstanbul 1. İş Mahkemesinin 07.02.2013 tarihli ve 2011/681 Esas, 2013/16 Karar sayılı kararına göre asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edildiği, davacının 2008 yılından itibaren davalı ... AŞ'ye (...) ait işletmelerin işlerini ihale kapsamında üstlenen alt işverenler yanında çalıştığı ve muvazaa tespiti doğrultusunda asıl işveren işçisi olduğunun değerlendirildiği, dava konusu alacak kalemlerinin hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2017 tarihli kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 10.12.2020 tarihli kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli kararının süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının emsali olduğu bildirilen işçi ücretlerinin esas alındığı, davacının sendika üyeliğinin 07.02.2012 tarihinde işverene bildirildiği, ücret farkı ve ilave tediye ücreti alacakları dava zamanaşımı gözetilerek 27.11.2010 tarihinden itibaren hesaplandığından, bu alacakların hesabında 07.02.2012 tarihine kadarki dönem için, davalı tarafından emsal olarak bildirilen işçinin sendika üyesi olması dolayısıyla davacı için emsal olamayacağı; bu itibarla ücret farkı ve ilave tediye ücretlerinin hesabında 27.11.2010-07.02.2012 tarihleri arasındaki dönem yönünden davacının bu dönemde sendika üyesi olmadığı gözetildiğinde davalı işyerinde davacı ile aynı işi yapan ve sendika üyesi olmayan emsal işçi olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, sendikalı olmayan emsal işçi bulunmaması hâlinde, davalı ile davacının nezdinde sigortalı gösterildiği dava dışı alt işverenler arasındaki sözleşme ve şartnamelerde işçiye ödenecek ücretin belirlenmesi ya da işçiyle yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin gösterilmesi hâlinde bu ücrete göre hesap yapılması, böyle bir tespit yapılamadığı takdirde ise ücret farkı talebi reddedilerek (07.02.2012 tarihi sonrası için şimdiki gibi hesaplanarak) ilave tediye alacağının da davacının bu dönemde aldığı ücret üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma kararı doğrultusunda hesaplama yapılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde;

1. Alacakların zamanaşımına uğradığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, ... AŞ kendi dönemine ilişkin alacakları ödediğinden başkaca sorumluluğu bulunmadığını,

2. Dava dışı yüklenici Şirketler ile müvekkili arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, eser sözleşmesi mevcut olduğunu, muvazaa tespiti yapılan 06.05.2011 tarihinden sonraki dönem için yeniden muvazaa araştırması yapılması gerektiğini, muvazaa kararı ... hakkında iken ... AŞ açısından da uygulanmasının kabul edilemeyeceğini,

3. Dava yüklenici firmalara ihbar edilerek, özlük belgeleri bu firmalardan temin edilmeden hazırlanan bilirkişi raporundaki hesaplamaların eksik incelemeye dayandığını,

4. Toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacakların kabul edilemeyeceğini, davacının sendika üyeliğinin işverene bildirildiğine veya dayanışma aidatı ödediğine dair delil sunulmadığını,

5. Davacı yüklenici firmaların işçisi olduğundan ücret farkı alacağı bulunmadığını, ilave tediye ücreti talep hakkı olmadığını,

6. Müvekkili ... ile davacı arasında iş ilişkisi bulunmadığından sosyal yardım, ikramiye, iş güçlüğü, gıda, elektrik yardımı, vardiya tazminatı alacaklarının kabulünün hatalı olduğunu, davacı sendika üyesi olsa dahi hükmedilen iş güçlüğü tazminatı, gıda, elektrik yardımı, vardiya tazminatı gibi alacaklar müvekkili ... AŞ ile ... Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinde yer almadığından bu taleplerin reddi gerektiğini,

7. Davacı kamu işçisi olmayıp müvekkili ...’ın işçisi de olmadığından iş güçlüğü tazminatının reddi gerektiğini, vardiya tazminatının kabulü için davacının sendika üyesi olduğunu ve vardiyalı çalıştığını ispatlaması gerektiğini,

8. Alacaklara dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiz işletilebileceğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ücret farkı ve ilave tediye alacaklarının hesabına esas alınacak ücretin belirlenmesine ve alacakların hesap yöntemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.