Logo

9. Hukuk Dairesi2025/464 E. 2025/3412 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen işçinin, iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde ücretinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve fark ücret alacağının olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sürekli işçi kadrosuna geçişte yapılan iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranı fazlası olarak kararlaştırıldığı, ücret bordrolarında ise eksik ödeme yapıldığı tespit edilerek iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davacının fark ücret alacağının olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 61. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/966 E., 2024/224 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 16. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/462 E., 2021/1016 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23. maddesinde Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilere de uygulanacağının hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacıya her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması gerektiğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının ücretine toplu iş sözleşmesi uyarınca 6 aylık dönemlerde %4 oranında zam yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça iş sözleşmesi dikkate alınmaksızın davacının ücretinin eksik ödendiğini iddia ederek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren ücretlerin Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda işçilerin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerinin %4 zamlı hâli ile ödendiğini, davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını, ikramiye ve ilave tediye ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7. maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle, belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davacı vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçirildiği sırada yapılan bireysel iş sözleşmesinde ücretin, asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, ücret bordroları dikkate alındığında tahakkuk ve ödemelerde aylık ücretin eksik belirlendiği ve davacının fark ücret alacağının bulunduğunun anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin kararın dosya kapsamına uygun olduğu, ancak davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olduğu gözetilmeksizin aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Kamu hukuku ilke ve kurallarına göre sürekli işçi kadrosuna geçen davacı artık kamusal bir statü içine girdiğinden bu statünün öngördüğü haklardan yararlanabildiğini, davacının ücretinin İdare tarafından mevzuata uygun bir şekilde belirlendiğini ve işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını,

2. Müvekkili İdare ile davacı arasında asgari ücretin belli oranda fazlasının ödeneceğine dair bireysel iş sözleşmesi hükmü olmadığını, davacı işçinin tamamen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine tâbi olduğunu,

3. Davacı ile imzalanan bireysel iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümleri karşılaştırıldığında işçilere bireysel iş sözleşmesinden fazla olarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödeme yapıldığını, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin daha lehe olduğunu, davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki artış hükmünden, diğer yandan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden aynı anda yararlanmasının mümkün olmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ve alacağın hesabına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.