Logo

9. Hukuk Dairesi2025/466 E. 2025/3438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı ve davacı vekillerinin, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yaptıkları temyiz başvurularının miktar yönünden incelenebilirliği.

Gerekçe ve Sonuç: Hem davanın değeri hem de temyize konu edilen vekâlet ücretinin, davalı ve davacı vekillerinin temyiz başvuruları bakımından, Bölge Adliye Mahkemesi’nin karar tarihi itibarıyla geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesi uyarınca temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/475 E., 2024/2471 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 46. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/1411 E., 2022/1028 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dairemiz uygulamasına göre temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra inkar tazminatı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.

6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca alacağın tamamının dava edilmesi hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmayan tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmayan tarafın, icra inkar tazminatı, vekâlet ücreti, yargılama giderleri veya gerekçeye yönelik temyizi de incelenmez. Ancak, talebin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını aşmamakla birlikte, temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin değerinin tek başına kesinlik sınırını aşması hâlinde, dava değerine ilişkin kesinlik sınırı kıyas yoluyla uygulanarak temyiz incelemesi yapılabilir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt IV, İstanbul, İlaveli Beşinci Bası, 1991, s. 4217).

Diğer taraftan 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin ikinci fıkrasının açık hükmü karşısında; davanın kabulüne dair karar davacı bakımından, reddine dair karar ise davalı bakımından kesindir. Ancak tarafların, kesinlik hesabında dikkate alınmayan vekâlet ücreti, yargılama gideri, icra inkar tazminatını veya gerekçeyi temyiz konusu yapmaları hâlinde, davanın değerinin (dava konusu edilen alacak veya tazminatın tamamı) veya temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin değerinin tek başına kesinlik sınırını aşıp aşmadığına bakılmalıdır. Bu iki durumdan birinin gerçekleşmesi hâlinde 6100 sayılı Kanun'un 361 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre hukuki yararın mevcut olup olmadığı incelenebilir. Böylece davada haklı çıkmış olan tarafın da dava değerinin veya temyiz konusu yapılan icra inkar tazminatı, yargılama gideri veya vekâlet ücretinin tek başına kesinlik sınırını aşması kaydıyla, temyiz hakkı bulunduğu kabul edilmelidir.

Reddine karar verilen somut davada; davalı vekilinin temyizi yönünden gerek dava değeri gerekse temyize konu edilen vekâlet ücreti, davacı vekilinin temyizi yönünden ise reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar (Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmekle hesaplanan), Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL’nin altında kalmaktadır.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.