"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 30.07.2024 tarihli ve 392576 sayılı olumlu yetki tespiti yazısının 01.08.2024 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, müvekkili Şirketin 08.08.2024 tarihinde olumlu yetki tespitine itiraz dilekçesini görevli makama kayıt ettirdiğini, işyerinde Sendikaya üye olduğu tespit edilen çalışanlardan bir kısmının baskı ve ısrar sonucu geçici olarak üye olduklarını, davalı Sendikanın yetki başvurusu yapmasından sonra sendika üyeliğinden ayrıldıklarını beyan eden işçilerin bulunduğunu, yetki başvurusunun yapıldığı 23.07.2024 tarihi itibarıyla davalı Sendikaya üye olan işçilerin üyelik başvurularının kabulüne dair kararın yetki başvurusundan önce alınıp alınmadığı ve üyelik onaylarının yetki başvurusundan önce onaylanıp onaylanmadığının araştırılması gerektiğini ileri sürerek Bakanlığın 30.07.2024 tarihli ve 392576 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça süresi içerisinde itiraz dilekçesinin görevli makama kayıt ettirilip dava açılıp açılmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, davacının yapmış olduğu itirazların hiçbirinin haklı ve hukuka uygun olmadığını, bir işçinin, üyesi olmadığı dolayısıyla arasında hiçbir bağın ve menfaatin olmadığı bir sendikadan baskı ve ısrar gördüğü için sendika üyesi olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının bu davayı açmaktaki asıl amacının Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma sürecini geciktirmek olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen sendika üyeliklerinin geçersiz olduğuna dair iddiaların dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacının yapmış olduğu itirazların hiçbirinin haklı ve hukuka uygun olmadığını, davacının bu davayı açmaktaki asıl amacının Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma sürecini geciktirmek olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen sendika üyeliklerinin geçersiz olduğuna dair iddiaların dayanaktan yoksun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; muvazaalı sendika üyeliklerinin tespitine ilişkin delilleri toplanmaksızın karar verildiğini, davaya konu olumlu tespit yazısında bu işleme karşı hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağı ve başvuru sürelerinin belirtilmediğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 41 ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava ve temyiz gerekçeleri ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, tanık dinlenilmesinin sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.