"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Devlet Su İşleri (...) Genel Müdürlüğünde geçici işçi olarak işe başladığı tarihten itibaren ... Sendikasına üye olduğunu, daha sonra aynı Müdürlükte kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, ancak kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici/mevsimlik işçilikte geçen çalışmalarının kıdeminde dikkate alınmadığını ve gerçek pozisyon ve derecesine göre haklardan yararlandırılmadığını veya eksik yararlandırıldığını, benzer statü ve durumdaki...Sendikasına üye ve il özel idarelerinde çalışan işçilere bu haklarının verildiğini, konuya ilişkin emsal kararlar bulunduğunu ileri sürerek ağır vasıta tazminatı, ücret farkı alacağı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, iş güçlüğü tazminatı farkı, yıpranma prim farkı ve hizmet teşvik primi farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının daimi işçiliğe geçirilme tarihinde uygulanmakta olan 01.03.1999-28.02.2001 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin kademe ve derece terfi ve bunun değerlendirilmesine ilişkin 106, 107 ve 108. maddelerinden, geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı dönemler dâhil edilecek şekilde yararlandırılmasının mümkün olmadığını, 02.02.2001 tarihinden önce daimi işçi olarak çalışmadığını, toplu iş sözleşmesinin kademe ve derece terfilerine ilişkin hükümlerinin daimi işçiler için öngörülmüş olduğunu ve geçici/mevsimlik iş sözleşmeleri ile çalıştırılan işçilerin 5. madde gereği bu hükümlerin kapsamı dışında bırakıldığını, davacı tarafa sendikalı işçi olması nedeniyle gerek geçici/mevsimlik işçi olarak çalıştığı gerekse kadrolu işçi olarak çalıştığı dönemlere ait toplu iş sözleşmesinden doğan tüm özlük ve sosyal haklarının zamanında ödendiğini, davacının bu yöndeki her türlü talebinin hukuka aykırı olduğunu ve dava açılmasının iyiniyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli kararı ile; davacının, davalı Kurum bünyesinde 01.05.1984 tarihinde mevsimlik işçi olarak çalışmaya başladığı, daha sonrasında daimi kadroya geçirilerek hâlen çalışmaya devam ettiği, zamanaşımı def'i değerlendirilerek yapılan yargılamada davacının pozisyonunun yıpranma primi, hizmet teşvik primi ve ağır vasıta primi ödenmesi gereken pozisyonlardan olmadığı, davacının mevcut kıdemi çerçevesinde ödenen ücretler ile toplu iş sözleşmesine göre ödenmesi gereken ücretler hesaplanarak aradaki fark esas alınmak suretiyle bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 22.12.2022 tarihli kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.12.2022 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; somut olayda davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin koşulları bulunmadığı hâlde belirsiz alacak davası olarak açılan davanın kısmi dava olarak sonuçlandırılabileceği yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı, diğer taraftan dava konusu alacaklar bakımından daha önce verilen kararlarda hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğuna bağlı davanın reddi kararları verilmediğinden, Dairenin önceki görüşüne güvenilerek belirsiz alacak davası şeklinde açılan bu davada belirtilen husus bozma nedeni yapılmamış ise de arabuluculuk başvuru tarihi yerine son tutanak tarihinden faiz işletilmesi, ilave tediye alacağına da taleple bağlı kalmak koşuluyla yasal faiz işletilmesi gerektiği, 18. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin davalıdan celbi ile davacının özlük dosyasında yapıldığı anlaşılan kademe terfileri de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, aldırılan bilirkişi ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Belirsiz alacak davası açılamayacağını,
2. Davacıya tüm ödemelerin toplu iş sözleşmesi gözetilerek yapıldığını,
3. Faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu,
4. Vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu alacakların toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanması ile faiz, yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususlarındadır.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
12.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.