Logo

9. Hukuk Dairesi2025/792 E. 2025/1690 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin yurt dışı şantiyesinde çalıştığı dönemden kaynaklanan işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde öngörülen zamanaşımı süreleri ve davanın açıldığı tarih gözetilerek, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram, genel tatil, fazla mesai ve hafta tatili ücretleri alacaklarının bir kısmının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı ve davalı ... ... İnşaat Sanayi Ticaret AŞ (Rönesans ... AŞ) vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1- (b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre iş sözleşmesi 27.12.2016 tarihinde sona eren davacının toplamda 250,00 USD'lik alacağının kabulüne karar verilmiş olup, davalı vekilince temyize konu edilen bu miktar (karar tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuruna göre TL'ye çevrilmesi ile hesaplanan 8.640,827 TL), Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 378.000,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; müvekkilinin 2012 yılı Haziran ayından 2017 yılına kadar davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalıştığını, çalışmalar neticesinde iş bitimi verilerek iş sözleşmesine son verildiğini, Şirkette aldığı son net ücretin 5.000,00 USD olduğunu, üç öğün yemek ve konaklamanın işveren tarafından karşılandığını, iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiş olmasına rağmen kıdem ve ihbar tazminatının kendisine ödenmediğini, çalıştığı süre boyunca 06.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir hafta tatili kullanabildiğini, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, yapmış olduğu fazla çalışma ve bayram çalışması karşılığı olan ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile hafta tatili, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... ... AŞ asıl davaya cevap dilekçesinde; davaya uygulanacak mevzuatın yabancı mevzuat olduğunu, husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının Şirketlerinde kaydının bulunmaması nedeni ile herhangi bir belge sunulmasının da mümkün olmadığını, işçinin hangi ülkelerde ne kadar süre ile çalıştığının belli olmadığını, usulen hasımların sayısının ve kimliklerinin açıkça yazılması ve husumetin işçinin çalıştığı şirkete yöneltilmesi gerektiğini, davacının belirtmiş olduğu ücretin de çok fahiş olduğunu, davacı ile aralarında çalışma ilişkisi söz konusu olmadığından davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... AŞ vekili birleşen dava cevap dilekçesinde; davaya uygulanacak mevzuatın yabancı mevzuat olduğunu, husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının Şirketlerinde kaydının bulunmaması nedeni ile herhangi bir belge sunulmasının da mümkün olmadığını, işçinin hangi ülkelerde ne kadar süre ile çalıştığının belli olmadığını, usulen hasımların sayısının ve kimliklerinin açıkça yazılması ve husumetin işçinin çalıştığı şirkete yöneltilmesi gerektiğini, davacının belirtmiş olduğu ücretin de çok fahiş olduğunu, davacı ile aralarında çalışma ilişkisi söz konusu olmadığından davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2023 tarihli kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davacının, iş sözleşmesi kapsamında davalının Rusya Federasyonu'nda bulunan işyerinde çalıştığı, mutad işyerinin de işçinin işini fiilen yaptığı Rusya Federasyonu olduğu, davacının iş sözleşmesinin 29.12.2016 tarihinde sonlandığı, davanın ise 13.11.2017 tarihinde açıldığı, fesih tarihi ile dava tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesindeki 3 aylık dava açma süresine göre davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 14.12.2023 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 07.03.2024 tarihli kararı ile somut uyuşmazlığın Rusya Federasyonu hukukuna göre çözümlenmesi gerektiği, davacının iş sözleşmesinin 29.12.2016 tarihinde sonlandığı, davanın ise 13.11.2017 tarihinde açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesine göre dava tarihi itibarıyla bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için zamanaşımı süresi olan 3 aylık hak düşürücü sürenin dolduğu, davacının dosya kapsamında hak düşürücü süre içerisinde mahkemeye başvurmama gerekçesine ilişkin delil sunmadığı; ancak davanın yabancı hukukun uygulanması nedeniyle reddedilmiş olması nedeniyle davacı aleyhine yargılama giderleri ile vekâlet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu gerekçeleriyle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.12.2023 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, Bölge Adliye Mahkemesince birleşen davada davalı ... AŞ'nin süresinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'i dikkate alındığında birleşen davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu; ancak asıl davada dava tarihi itibarıyla zamanaşımı süresi dolmadığından, varsa davacının hak kazandığı alacaklar hesaplanıp davalı ... ... AŞ'nin yasal süresi içinde ileri sürdüğü zamanaşımı def'i de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyulmasına karar verilerek Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin aynı zamanda geriye dönük dönemsel alacakların istenebileceği süre olduğu, talebe konu alacak kalemleri de bu kapsamda değerlendirildiğinde; kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil, fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının çalışıldığı dönemden 1 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra zamanaşımına uğrayacağı, dosyada yapılan inceleme neticesinde asıl dava tarihinin 13.11.2017, iş sözleşmesinin fesih tarihinin 27.12.2016, ıslah tarihinin ise 13.08.2021 tarihi olduğu, buna göre talebe konu kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram genel tatil alacaklarının dava dilekçesinde talep edilen miktarları dışındaki taleplerin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davalı ... AŞ yönünden talebe konu tüm alacakların zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı ... ... AŞ yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

a. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinin hatalı yorumlandığını,

b. Dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığından bahisle yapılan hesaplamaların hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı ... ... AŞ vekilinin temyiz dilekçesi miktardan reddedildiğinden, temyiz nedenlerine yer verilmemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı ... ... AŞ Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.