Logo

9. Hukuk Dairesi2025/839 E. 2025/3452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçinin, kadroya geçişle birlikte ücretinin düşürülmesi nedeniyle ücret, ikramiye, ilave tediye farkı ile fazla mesai, gece çalışması, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücretlerine ilişkin alacaklarının olup olmadığı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına, uygulanması gereken hukuk kurallarına, toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre yapılan incelemede, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilememesi gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2492 E., 2024/3573 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/323 E., 2024/371 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu, ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde evlerine gitmeden on ve on beşer günlük nöbetler ile yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, 20.00-06.00 saatleri arasındaki çalışmasının gece çalışması olduğunu ve gece zammı alacağına hak kazanmasına rağmen bu alacağının ödenmediğini, yine bu çalışma şeklinde fazla çalışma yapıp ulusal bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatillerinde çalıştığını ve gece çalışması yaptığını ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ücretinin sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da ilgili düzenlemeler uyarınca eksiksiz ödendiğini, davacının gece çalışması yapmadığını, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında 02.04.2020 tarihinden itibaren önce yedi günlük sabit vardiya sistemine geçildiğini, bilahare sabit vardiya sisteminin on dört gün olarak uygulandığını, davacının fazla çalışma yapmadığını, yapmış olması hâlinde ise karşılığı tutarın bordrosuna yansıtılarak kendisine ödendiğini, davacının ücret farkı ile buna bağlı ilave tediye ve ikramiye alacakları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, gece zammı ücreti alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kadroya geçirilirken asgari ücretin belirli bir % fazlası ücret alacağı kararlaştırılmadığından ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacağının da reddine karar verildiği, davacının çalışma şekli ve saatlerinin davalı Bakanlığın yazıları doğrultusunda düzenlendiğinin davalı tarafın da kabulünde olduğu, sunulan puantaj kayıtları doğrultusunda davacının çalışma karşılığı ücretlerinin ödendiği, davacının fark gece zammı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olmadığının anlaşıldığı, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi hükümlerine, 4857 sayılı İş Kanunu'na ve taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesine uygun olduğu, bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin dikkate alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas raporu hazırlayan bilirkişi tarafından anılan çalışmalar için yapılan tespit ve hesaplamalarda dosya kapsamına ve kanuna aykırı bir yön tespit edilmediği gibi istinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin yeni bir bilirkişi raporu alınmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve gece zammı alacak talepleri yönünden yapılan değerlendirmede toplu iş sözleşmelerinin uygulanması noktasında hatalı değerlendirme yapıldığını,

2. Davacının dayanışma aidatı ödeyerek toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanıp yararlanmadığı konusunda gerekli inceleme yapılmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bu hâli ile denetime elverişli olmadığını,

3. Davacının pandemi döneminde kapalı devre sistemiyle çalıştığını, bu hususta davalı Kuruma müzekkere yazılarak davacının çalışma şekline ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi yönündeki taleplerinin hukuka aykırı olarak karşılanmadığını,

4. Davacının çalıştığı Kurumda bakıma muhtaç kişilere hizmet verildiği de gözetildiğinde davacının aynı çalışma sisteminde çalıştığının kabul edilemeyeceğini, sürekli bakım ve gözetim gerektiren kişilere hizmet veren davacının tam gün çalıştığını, işin doğası gereği çalışmaya ara vermesinin mümkün olmadığını, bu durumda fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve gece zammı alacaklarına hak kazandığını,

5. Davacı işçiye günlük 11 saati geçen gündüz çalışmalarının ve gece 7,5 saati geçen gece çalışmalarının karşılığı ile haftalık 45 saati aşan ve yılda 270 saati geçen fazla çalışmaların karşılığının ödenmediğini,

6. Mahsubun ilgili olunan aydan yapılması gerekirken toplam alacak üzerinden uygulanan mahsup işlemiyle yapılan hesaplamanın hükme esas alınmayacağını, hesaplama döneminin taleplerine rağmen eksik olduğunu,

7. Ücret, ilave tediye, ikramiye alacağı yönünden; davacının ücretinin davalı işveren tarafından tek taraflı olarak ve hiçbir dayanağı olmaksızın düşürüldüğünü, belirsiz süreli bireysel iş sözleşmesinde açıkça ücret kararlaştırılmadığı gerekçe gösterilerek ücret farkı, ikramiye farkı ve ilave tediye farkı alacaklarının reddedildiğini, ancak davacının kadroya geçmeden önce ihale şartnamesinde yazılı olduğu üzere asgari ücretin yüzde oran fazlasıyla çalışmakta olduğunu, aynı koşullarda ve ihale sözleşmesinden en ufak bir fark ve düzenleme olmaksızın % ibaresi konulmak suretiyle aynı ücret üzerinden kadroya geçtiğini ve ücretinin rızası olmaksızın düşürülmesinin açıkça kanuna aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve gece zammı ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.