"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin 17.02.1997 tarihinde ... ... Nakliyat Tic. AŞ'de gümrük saha sorumlusu olarak işe başladığını, 31.10.2003 tarihinde tüm hak ve alacakları baki kalmak üzere...ve ... AŞ'ye geçirildiğini, müvekkilinin davalı işyerinde ticari aracıyla birlikte çalıştığını, müvekkiline ayda 1.820,00 TL ücret yanında, gümrük işlemleri yapılan her kamyon veya tır için araç başına ... Müdürlüğü için 10,00 TL, Ambarlı Gümrüğü için 20,00 TL, Atatürk Havalimanı için 30,00 TL prim ödendiğini, günlük işlem gören araç sayısının aylık 400-450 civarında olduğunu; ayrıca davacı aracı ile birlikte çalıştığı için 100 km için 7,5 litre mazot yerine LPG alma hakkı verildiğini, iş sözleşmesinin 28.01.2013 tarihinde haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, prim ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
2. Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davada davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Mahkemece ıslah edilmeyen talepler yönünden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak karar verildiğini, bu nedenle saklı tutulan miktarlar yönünden yeniden dava açtıklarını beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, husumet itirazında bulunduklarını, davacının kendi isteği ile iş sözleşmesini haklı neden olmaksızın feshettiğini, davacının çalıştığı dönem boyunca hiçbir zaman prim almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalılar vekili birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde; asıl davaya cevap dilekçesinde belirttiği hususların yanında, Mahkemece verilen hükmün hangi şirketler hakkında kurulduğunun belirli olmadığını, taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini ve kararın gerekçesiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.07.2015 tarihli kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 15 yıl 11 ay 14 gün çalıştığı, davalı tarafça davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, davacının fazla çalışma, ikramiye ile ulusal bayram ve genel tatil alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 07.07.2015 tarihli kararının süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 21.12.2017 tarihli kararı ile; davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davalılardan ... Şirketi yönünden davadan feragat edildiği hâlde sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, davanın kısmi dava olarak açıldığı ve davacı tarafça ıslah edilmediği, Mahkemece taleple bağlı kalınarak hüküm verilmiş ise de alacağın gerçekte ne kadar olduğunun belirlenmesi gerektiği, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı miktarlarının Mahkemece nasıl belirlendiğinin anlaşılamadığı, davalı tarafça yıllık izin formları ibraz edilmiş olup bu formlar değerlendirilmeksizin hüküm kurulduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 13.03.2019 tarihli kararı ile; bozmaya uyularak devam edilen yargılama neticesinde ek rapor alınmış ve davacının Bakırköy 22. İş Mahkemesinin 2015/367 Esas sayılı dosyasının da eldeki dosya ile birleştirildiği belirtilerek, davalı ... Şirketi bakımından davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar bakımından asıl davanın kabulüne birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemenin 13.03.2019 tarihli kararının süresi içinde davacı ve davalılardan...ve ... AŞ ve ... ... Nak. ve Tic. AŞ vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.09.2019 tarihli kararı ile; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Dairenin bozma kararı ile davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olarak bozma sonrasında fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, davacının hangi taleplerinin reddedildiğinin açıkça yazılmayarak "sair alacak talebinin reddine" şeklinde hüküm kurulmasının da hatalı olduğu belirtilerek Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin 15.03.2022 tarihli kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl davanın Yargıtay kararı ile kesinleştiği, bu sebeple asıl davanın tefrikine karar verildiği, birleşen dava yönünden ise asıl dava ile hükmedilen miktarların düşüldüğü, davacı tarafça fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat edilemediği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile davacının sair alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 15.03.2022 tarihli kararının süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.10.2023 tarihli kararı ile; Mahkemece davacının reddedilen alacaklarının açıkça yazılmayarak "sair alacak taleplerinin reddine" şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu önceki bozma kararında açıkça belirtilmesine ve Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozmaya aykırı şekilde yine hüküm kısmında "sair alacak taleplerinin reddine" karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, iş sözleşmesinin davalılar tarafından haklı neden bildirilmeden feshedildiği, yıllık ücretli izin ile prim alacağının ödendiğine ilişkin dosyada delil bulunmadığı, fazla çalışma alacağına ilişkin usulüne uygun şekilde açılmış dava bulunmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını,
2. Davacı tarafından talep edilen alacakların kendisine ödendiğini,
3. Davacının yıllık izinlerini kullandığını ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; Mahkeme hükmünün bozmaya uygun olup olmadığı ile usuli kazanılmış haklara riayet edilip edilmediğine ilişkindir.
Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 hükmü atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi ile 439/2 hükmünde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
24.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.