Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12608 E. 2022/76 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan kısımlar hakkında hüküm kurulmayıp, kesinleştiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığı belirtilmesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde karar verilmesi gerektiği, bozma kararı üzerine önceki hükmün tamamen ortadan kalktığı, bu sebeple bozma kapsamı dışında kalan hususlarda da yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrası düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi uyannca, mahkeme kararlarının;

a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, Mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,

b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,

c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,

ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,

d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,

e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,

İçermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K).

Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.

Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 gün ve 2011/20-607 esas-604 karar ve Hukuk Genel Kurulu'nun 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.

Somut olayda; bozma sonrası Mahkemece “Kıdem tazminatı talebi ve ikramiye alacağı talepleri hakkında verilen karar kesinleştiğinden tekrardan karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup bozma sebebidir. Ne var ki, davanın açıldığı tarih, yargılamanın geçirdiği safahat ve dosyanın geldiği aşama da nazara alındığında, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda yazılı sebeplerle, kararın hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “Kıdem tazminatı talebi hakkında verilen karar kesinleştiğinden tekrardan karar verilmesine yer olmadığına,” ilişkin sözcüklerin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “1-Kıdem tazminatı talebinin kabulü ile, brüt 2.077,33 TL nin iş akdinin fesih tarihi olan 27.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına; 3. bendinde yer alan “İkramiye alacağı talebi hakkında verilen karar kesinleştiğinden tekrardan karar verilmesine yer olmadığına,” ilişkin sözcüklerin hükümden tamamen çıkartılarak yerine “3-İkramiye alacağı talebinin kabulü ile, brüt 1.565, 70 TL den, 1.550, 00 TL'sine dava tarihi olan 29.04.2013 tarihinden itibaren, bakiye miktarı 65,70 TL'sinin ıslah dilekçesinde faiz talep edilmemiş olması dikkate alınarak faiz yürütülmeksizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.