Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12720 E. 2022/152 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından oluşan işçilik alacakları davasında, fazla çalışma sürelerinin tespiti ve ispatı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma alacağının ispatında, tanık beyanlarının tek başına yeterli olmadığı, işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları ve diğer yan delillerle desteklenmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta ise mahkemenin dosya kapsamını ve tüm delilleri değerlendirmeden sadece tanık beyanlarına dayanarak fazla çalışma süresini hatalı hesapladığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 34. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı-karşı davalı vekili, davacı müvekkilinin davalı şirketin ... Havaalanı projesi olmak üzere bir çok inşaat projesinde greyder operatörü olarak 02/02/2015-15/11/2016 tarihleri arasında haftanın 6 günü 08:00-24:00 saatleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı-karşı davacı vekili, davacının taleplerine zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının 02/02/2015-15/11/2016 tarihleri arasında greyder operatörü olarak İş Kur sözleşmesi ile aylık 1.389,00 USD ücretle çalıştığını, tüm ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, davacının iş makinesinin üstünde 16 saat çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini, açtığı karşı davada fazladan ödenen yıllık izin ücretinin tahsilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu:

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-a-1 maddesi gereğince esastan reddine, karşı davaya yönelik istinaf başvurusunun kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı-karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.

İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir.

Aynı ispat kuralları hafta tatili ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.

Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

Somut uyuşmazlıkta, dava konusu fazla çalışma alacağı tanık beyanlarına göre davacının haftanın 6 günü 08.00-21.00 saatleri arası yasal ara dinlenme ile haftada ortalama 24 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Anılan alacağının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma saatlerini gösterir kayıt bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yok ise de dosya kapsamı, yapılan işin niteliği, çalışılan işyerinin özelliği ve tüm tanık beyanları dikkate alındığında, davacının fazla çalışmasının haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arasında yasal ara dinlenme sonrası haftalık 15 saatle sınırlı olarak ispatlandığının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.01.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.