Logo

9. Hukuk Dairesi2021/12914 E. 2022/164 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin iş akdinin feshi nedeniyle yıllık izin ücreti alacağının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı hususunun davayı aydınlatma görevi kapsamında araştırılmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 10. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini, işe iade davası sonrasında davacının ... bünyesinde işe başlamasına karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, davacıya işçilik alacakları ödenirken Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınmadığını, bakiye kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı, bakiye boşta geçen süre ücreti alacağı ile işe başlatmama tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, iş güçlüğü tazminatı, gıda yardımı, yemek yardımı, cumartesi çalışma zammı, iş bulma izni, elektrik yardımı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının ücretinin bordrolarda sabit olduğunu belirsiz alacak davası açılamayacağını, yüklenici firmalar ile davalı kurum arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin olmadığını, iddia edildiği gibi muvazaalı bir devrin olmadığını işin tamamı ile devredildiğini yüklenici firmalar ile istisna akdi imzalandığını, hizmet alım sözleşmesi gereğince davacının Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin, işçilik hak ve ücretlerinin yüklenici firmalar tarafından ödendiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının yeni iş bulma talepleri ile ihbar tazminatı taleplerinin birbiriyle çeliştiğini, davacının sendika üyesi olmadığını Toplu İş Sözleşmesi haklarından yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, kesinleşmiş mahkeme kararı ile hizmet alımı olarak adlandırılan ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edildiği, davacının baştan beri ...'ın işçisi olarak kabul edilmesi ve kadrolu ... çalışanlarının yararlandığı tüm haklardan yararlanması gerektiği kanaatiyle kesinleşen işe iade kararı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf başvurusu :

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince; davacının iş sözleşmesinin 31.07.2013 tarihinde feshedilmesi sonrası davacı tarafça açılan işe iade davasında ... 13. İş Mahkemesi'nin 01.07.2014 tarih 2013/340 esas ve 2014/365 karar sayılı ile davanın kabulüne, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine ve işe iadenin parasal sonuçlarına ilişkin verilen kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nde onanmak suretiyle kesinleştiği, bunun üzerine davacının ... 41. Noterliği'nden keşide ettiği 01.06.2015 günlü ihtarname yasal süresi içinde başvurduğu, davacının başlatılmayıp bazı alacaklarının ödendiği, iş akdinin 27.05.2015 tarihinde feshedilmiş sayılacağı, ilave tediye alacağı dışında hüküm altına alacakların yerinde olduğu, davalı ...'ın Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 07.03.2013 tarih ve 2013/20 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınması sonrası işyerinin hisselerinin tamamını satın alan iş ortaklığına hisse devrinin 28.05.2013 tarihinde gerçekleştiği, davacı başından itibaren ...'ın işçisi sayılacağından özelleştirme sürecinin tamamlanarak işyeri hisselerinin fiilen devredildiği tarihe kadar ilave tediye yasası kapsamında kaldığından zamanaşımı dikkate alındığında 19.06.2010-28.05.2013 tarihleri arasındaki bu süre için kazandığı ilave tediye alacağından davalı ...' ın sorumlu olacağı, bilirkişi tarafından hesaplanan ilave tediye alacağının özelleştirme tarihi aşılarak 31.11.2013 tarihine kadar olan dönem için yapılmasının hatalı olduğunu belirtilerek, davalının istinaf başvurusunun ilave tediye alacağı yönünden kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, resen yapılan hesaplama ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz başvurusu :

Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Taraflar arasında davacının yıllık ücretli izin alacağının bulunup bulunmadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı iş yerinde 17 yıl 6 ay 29 gün çalıştığı, çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Davacı dava dilekçesinde; "çalışma süresi göz önünde bulundurulduğunda ödenmesi gerekli yıllık izin ücret ödenmemiştir" diyerek yıllık izin ücreti talebinde bulunmuş olup iddiasını somutlaştırmamıştır. Bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; davacı asil çağrılarak çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusundaki beyanının alınmasından sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozma sebebidir.

Sonuç:

Temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi