"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerine 1994 yılında işe girdiğini, kasap olarak çalıştığını, kadro fazlası işçilerin devlette başka kurumlara atanması kapsamında ataması Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılınca iş akdinin 15.11.2011 tarihinde son bulduğunu ileri sürerek, işverence ödenmeyen ücret ve ikramiye alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Bozma İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemenin ilk kararı davacının temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin 04.10.2018 tarih ve 2017/14739 esas, 2018/21061 karar sayılı ilamı ile; dava dilekçesinin, soyut ve genel anlatımlar içerdiği, davacıdan ücret ve ikramiye alacağı taleplerinin hangi aylara ilişkin olduğu ile ödenmeyen ücret ve ikramiye alacağı miktarlarının açıklattırılması ve işverenden davacıya yapılan ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler de istenerek davacının talepleri değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği yönünde bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verilerek bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dava tarihi 15.12.2011 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 09.07.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işçilik alacaklarından ödeme günü açıkça kararlaştırılmış olanlar bakımından belirlenen ödeme tarihi, ödeme günü tespit edilmemiş olanlar yönünden ise işverenin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizine karar verilmelidir. Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacakların kararlaştırılan günde ödenmemesi halinde ayrıca bir temerrüt ihtarına gerek bulunmaksızın Toplu İş Sözleşmesi gereği doğrudan doğruya temerrüt oluşacaktır. Kanunda sözü edilen faizin uygulanabilmesi için işçilik alacağının Toplu İş Sözleşmesinden doğmuş olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde ücret farkı ve ikramiye alacaklarının ödenmesi gereken tarihten itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesinde de talebini yinelemiş, mahkemece, dava tarihinden sonra davalı tarafından davacıya yapılan ödemeler nedeniyle davacının ücret ve ikramiye alacağı kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacının alacağı 15.12.2006-15.11.2011 arası için hesaplanmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacıya yapılan ödemeler ana para alacağından düşüldüğünde davacının alacağı kalmasa da, bu dönem içinde imzalanan Toplu İş Sözleşmelerine bakıldığında işçilerin ücretleri ve bu sözleşme ile yapılacak her türlü ödemeler ile sosyal yardımların belirtilen iş günü itibarıyla (dönemsel olarak toplu iş sözleşmelerinde farklı iş günleri belirlenmiş) ödenmesi gerektiği şeklinde düzenlemeler yer aldığından belirlenen günler itibariyle temerrüt gerçekleşeceğinden davacının faiz alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacının Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı alacağı bakımından, talep ve dönemsel olarak yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmelerindeki hükümler gözetilmek suretiyle, davacının faiz alacaklarının, hükümde tarihler ayrı ayrı belirtilmek suretiyle temerrüt tarihlerinden fiili ödeme tarihlerine kadar, davacı dava dilekçesinde en yüksek mevduat faizi talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalınarak en yüksek mevduat faizini aşmamak üzere en yüksek işletme kredisi faizi yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.