"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Belediyesinde 15/11/2006 tarihinden 01/08/2009 tarihine kadar kepçe operatörü olarak çalıştığını, iş yerinde davacının da üye olduğu Genel İş Sendikasının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin uygulanmakta olduğunu, davacının iş akdinin siyasi nedenlerle ve kötü niyetle bildirim öneline uyulmadan ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı ödenmeden feshedildiğini, davacıya ödenmesi gereken ilave tediyelere ve fazla mesai ücretleri, çalışılan hafta tatili ücretlerinin de ödenmediğini, davacının hak ettiği yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve bu izin günlerinde de çalıştırıldığını, davacının işçinin iş akdi İş Kanunun 17/2 maddesi dışındaki nedenlerle işverence siyasi nedenlerle ve kötü niyetle davacının hasta ve raporlu olduğu bir sırada feshedildiğinden davacının ihbar ve kıdem tazminatının üç katı tutarında iş güvencesi tazminatına hak kazandığını, müvekkilinin Genel İş Sendikası üyesi olduğunu iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ilave tediye alacağı, ikramiye, ücret, giysi bedeli ve iş güvencesi alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin haklı sebep ile feshedildiğini, kendisine Belediye adına yapılan ödemelere ne için harcandığını gösterir belge sunmaması nedeniyle iş akdinin disiplin kurulu kararı ile feshedildiğini, davacının işe iade davası açtığını ancak reddedildiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, fazla mesai, hafta tatili alacağı bulunmadığını, savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Gerekçeli temyiz dilekçesi süresinde verilmemekle birlikte; Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi uyarınca hüküm infaza esas alınabilecek nitelikte her türlü tereddüt ve şüpheden uzak kurulmalıdır. Somut olayda davacı dava dilekçesi ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili, ilave tediye, ikramiye, ücret alacağı, giysi bedeli, iş güvencesi tazminatı alacaklarını talep etmiş, daha sonra ıslah dilekçesi ile bu taleplerini ayrı ayrı ıslah etmiştir. Buna karşın Mahkemece, hüküm altına alınan bu alacaklar yönünden toplam rakam yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak bu yazım tekniği, usul ve yasaya aykırıdır. Buna göre her alacak ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
2-Anayasa’nın 138 ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır.
Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır.
Bu durumda kararın gerekçesinde, her alacak kalemi ile ilgili olarak maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden sözedilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, hafta tatili, ilave tediye, ikramiye, ücret alacağı, giysi bedeli, iş güvencesi tazminatı alacaklarını talebinde bulunmuş, Mahkemece hükümde giysi bedeli ve iş güvencesi tazminatı taleplerinin reddine, davanın 18.804,00 TL için kabulüne karar verilmiştir. Hüküm kısmında alacakların tek tek hangi miktar ve talep bulunması nedeniyle hangi tarihten itibaren hangi oranda faiz işletileceğine ilişkin bir hüküm oluşturulmamıştır. Yine kararın gerekçe bölümünde hangi alacağın ne için kabul, ne için reddedildiği de açıklanmamıştır. Mahkemece karara gerekçe olarak bilirkişi raporundaki hesaplamaların gerçeğe, hukuka ve usule uygun olduğu ibaresinin yazıldığı görülmektedir. Bu ifadelerin ise kararın gerekçesini oluşturamayacağı açıktır. Bu bakımdan Mahkemece talep edilen her bir alacak kalemi hakkında bir gerekçe oluşturulması ve hangi alacak kaleminin/kalemlerinin hangi nedenlerle kabul veya reddedildiğinin kararda açıkça yazılması gereklidir. Bu hususlara aykırı karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.