Logo

9. Hukuk Dairesi2021/6516 E. 2021/10672 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, bozma kararına uyularak verilen hükmün gerekçeli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uymasına rağmen, davacının her bir alacak kalemiyle ilgili gerekçe belirtmeyip yalnızca bozma kararına ve bilirkişi raporuna atıf yaparak karar vermesi, Anayasa'nın 141. maddesine ve HMK'nın 297. ve 298/2. maddelerine aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının işçilik alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının istifa ettiğini, alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, yapılan ilk yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen hüküm Dairemizin 2015/28044 esas, 2019/412 karar sayılı kararı ile, mahkeme kararında ulusal bayram genel tatil alacağı bakımından gerekçe hüküm çelişkisinin bulunması ve fesih konusunda gerekçe ile dosya içeriği arasında uygunsuzluk olması nedenleriyle gerekçeli kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 298. maddesine uygun olmadığı ayrıca davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamede brüt ücret 1.117,47 TL olarak açıklanmasına rağmen mahkemece davacının kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai ücretlerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesine aykırı olarak talebi aşacak şekilde hüküm altına alındığı gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu :

Karar, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

Somut olayda, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen gerekçe kurulmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

T.C. Anayasa’nın 138. ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.

Somut uyuşmazlıkta, temyiz konusu kararın gerekçesinde; davaya konusu olay ve alacaklar tartışılmadan Dairemizin bozma kararı yazılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiştir.

Bozma ilamına ve bilirkişi raporuna atıf yapılması, kararın gerekçeli olduğunu göstermez. Bu nedenlerle, mahkeme kararı yukarıda belirtilen ilke ve esaslara açıkça aykırıdır. Mahkemece davacının her bir alacak kalemine ilişkin olmak üzere taleplerin kabulüne veya reddine dair gerekçe belirtilerek tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulmalıdır.

Sonuç olarak, mahkemenin gerekçeli kararının T.C. Anayasası’nın 141. maddesinin amacına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298/2. maddelerine aykırı olduğu anlaşıldığından kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair sebeplerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.06.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.