Logo

9. Hukuk Dairesi2021/7126 E. 2021/11504 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Usta öğretici olarak çalışan davacının işçilik alacaklarından hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ilave tediye alacağının hesabında usul ve esas yönünden hata bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, davacının hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında her ay için ayrı ayrı günlük ortalama çalışma saati süresini dikkate almaması, ilave tediye alacağının hesabında da aynı yöntemi uygulamaması ve saat başı ücret meblağının tespitinde bordrolardaki tahakkuk ettirilen ücretleri esas almaması, giydirilmiş ücretin tespitinde yol ve yemek yardımlarını dikkate almaması, kıdem ve yıllık izin ücreti hesabında ise son bir yıl içerisinde alınan ücretlerin toplamına göre aylık ücret ortalamasını dikkate almaması hatalı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ... 10. İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının 01/11/1994 tarihinden itibaren her yılın Eylül ayı başından takip eden yılın Temmuz ayına kadar süren ve yenilenen sözleşme dairesinde Giyim Usta Öğretici unvanıyla çalıştığını, her yıl imzalatılan evrakın 4 numaralı maddesinde ücretin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 176. maddesinde düzenlenen ders ücreti karşılığı çalıştırılacağı ve çalışacağı süre boyunca ücret ödeneceğine dair kayıtların bulunduğunu, primlerinin günlük 7,5 ders saatine göre ayda 22-26 gün olarak bildirildiğini, ücret ödemelerinin eksik kuruşlandırıldığını, çalışmadan ödenmesi gerek hafta tatili ve çalışılmayan ulusal bayram genel tatil günleri için ücret ödenmesi gerekirken ödeme yapılmadığını, resmi-dini tatil günleri için çalışılmadan ödenmesi gereken ücretler ile ders saat ücretlerinin eksik kuruşlandırılarak ödenmesi sebebiyle doğan ücret alacaklarının "eksik ödenen ücret" başlığı altında talep edildiğini, hizmet akdinin 16/11/2016 tarihinde feshedildiğini, 6772 sayılı Yasa kapsamında davacının her yıl ilave tediye ve ikramiye ödenmesi gerektiğini iddia ederek bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, mevzuat gereği usta öğreticilerin sosyal haklar bakımından 4857 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığını, hak etmiş olduğu ücretlerinin eksiksiz ödenmemiş olması sebebiyle feshin haklı sebebe dayanmadığını, bu sebeple kıdem tazminatına müstahak olmadığını, ek ders ücreti hesaplamalarının 657 sayılı Kanun'un 176. maddesi, 5510 sayılı Kanun, gelir vergisi ve damga vergisi Kanunu hükümler dikkate alınarak belirlendiğini, davacı ile aralarında 4857 sayılı İş Kanunu anlamında bir hizmet akdinin bulunmadığını, usta öğretici olarak çalışan davacının işçi sıfatına haiz olmaması sebebiyle ayrımcılık tazminatı, ilave tediye ücretine müstahak olmadığını, davacının izin formları düzenlemek suretiyle izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu :

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı anlaşılmış bu sebeple davalı tarafın istinaf itirazı yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar, süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

Dava dilekçesinde davacının, “taahhütname” başlıklı belgelere imzası alınarak usta öğretici olarak çalıştığı ileri sürülmüştür.

Davalı vekili temyiz dilekçesinde davacının, 657 sayılı Kanun’nun “ek ders görevi” başlıklı 89. maddesine ve aynı Kanun’un 176 maddesine göre ek ders ücreti ödenerek kısmi zamanlı usta öğretici olarak çalıştığını savunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ücret alacağı olarak hükümedilen miktar, davacının fiilen çalışılmadığı için ödenmemiş olan hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretidir.

Dosyada bir kısım aylar için mevcut bulunan puantajlarda davacının genelde haftada 6 gün çalıştığı görülmekte ise de bazı haftalarda 4 gün, 5 gün, bazen 7 gün çalıştığı, puantajlarda günlük çalışma süresi çoğu kere 6 saat ise de çoğu kez de 5 saat, daha az sıklıkla olmakla birlikte bazı dönemlerde ise günlük 7 saat olduğu görülmektedir.

Dosyaya bir kısım bordro ve puantajların ibrazı ile birlikte Mahkeme’nin müzekkeresi ile eksik puantaj ve bordroların da celbedilerek tamamlama yapıldığı anlaşılmaktadır.

Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne esas alınan bilirkişi raporunda, davacının ayda 26 gün çalıştığı kabulü ile bulunan günlük ücret üzerinden hesaplama yapılmıştır.

Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin ... esas sayılı ilamlarında da işaret edildiği üzere; davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, o ay için günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar o ay için çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretlerinin hesabına esas 1 günlük yevmiyedir.

Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır.

Örnek vererek açıklamak gerekirse; ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse; bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin (7 saat), ders saati ücreti (10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan, 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.

O halde somut olayda mahkemece yapılacak iş; her ay için ayrı ayrı o ayın puantajlarına göre yapılan ders sayısı ve çalışılan toplam gün sayısı tespit edilerek yukarda açıklanan şekilde “o ay için günlük ücretin kaç lira olduğu” tespit edilmek sureti ile her ay için çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti ayrı ayrı tespit edilerek hüküm altına alınmalıdır.

İlave tediye alacağının hesaplanmasında, yukarıda açıklanan çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yöntemi esas alınarak, Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücreti dikkate alınmalıdır.

Puatajlar her ay için ayrı ayrı değerlendirilmeksizin haftalık “ortalama” çalışılan gün sayısı ve günlük “ortalama” çalışılan saat sayısı şeklinde genelleme ile sonuca gidilmesi hatalıdır.

3-Hesaplamalara esas saat başı ücret meblağının tespiti bakımından;

Hükme esas bilirkişi raporunda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün her dönem için ayrı ayrı bildirdiği saat başına ek ders ücretleri esas alınmış ise de bordrolarda tahakkuk ettirilen ücretler esas alınmalıdır. Ancak, bordrolar her ay için ayrı ayrı denetlenerek, bordrolarda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücretinin maaş katsayısı/göstergeler gibi mevzuattan doğan unsurlara göre olması gerekenden daha az olup olmadığı denetlenmelidir. Bordrosunda tahakkuk ettirilen saat başı ders ücreti miktarının mevzuata göre olması gerekenden düşük olduğu ay var ise o ay için mevzuata göre olması gereken saat başı ders ücreti esas alınmalı, bordrodaki saat başı ders ücreti mevzuata göre olması gerekenden yüksek ise o ay için bordrodaki ücret esas alınmalıdır.

4-Giydirilmiş ücretin tespiti bakımından;

Yol ve yemek yardımlarının giydirilmiş ücret hesabında dikkate alınması gerektiği davalının 13/01/2014 tarihli yazısndan, bordorlardaki yemek tahakkukundan anlaşılmaktadır.

Bununla birlikte, iş bu bozma kapsamında ay ay fiilen çalışılan gün sayısı ve sair bozma nedeni yapılan unsurlara göre bu sosyal yardımların miktarının etkilenip etkilenmeyeceği, etkilenecek ise nasıl etkileneceği, puantajlar ve bordrolardaki tahakkuklar da göz önüne alınarak denetime elverişli bilirkişi raporu ile ortaya konarak sonuca gidilmelidir.

5-Kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin hesabına esas ücret miktarı bakımından;

Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, yukarda açıklanan şekilde tespit edilecek o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile yukarda açıklanan şekilde tespit edilecek ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, yukarda açıklanan şekilde tespit edilecek o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır.

Kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, yukarda belirtilen şekilde tespit edilecek son bir yıl içerisinde alınan ücretlerin toplamına göre aylık ücret ortalamasının esas alınması gereklidir.

İş bu bozma kapsamında yeniden yapılacak yargılamada, İlk Derece Mahkemesi kararının sadece davalı tarafından temyiz edilmesi nedeni ile doğan usuli müktesep haklar ve neticeten hükmedilecek miktarlar bakımından davalı lehine oluşan usuli müktesep haklar da gözetilmelidir.

Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine talep edilen alacak kalemleri hakkında yeniden kurulan hükümde yukardaki hususların gözetilmesi gerekirken gözetilmemesi hatalıdır.

Sonuç:

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.