"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 01/09/1980-15/04/2011 tarihleri arasında, 1980-1988 yıllarında mevsimlik yangın işçisi, 1988-1992 yılları arasında ... bölgesinde 24 saat esasına göre çalışılan sürekli saha bekçiliği, 1999-2005 yılları arasında orman depolarında gece bekçiliği, 2007 yılından itibaren de kadrolu işçi olarak çalışmasını sürdürdüğünü, yangın sezonlarında 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında 24 saat esasınca çalıştığını, mevsimlik işçi olmadığı dönemlerde ise yangın sezonu haricinde de çalıştığını, yapmış olduğu bu çalışmalar karşılığında oluşan fazla mesai alacaklarının ödenmediğini, yine ulusal bayram ve genel tatil ücreti, seyyar görev tazminatı, yemek ücretleri, giyim yardımları, ağır işlerde çalışma primi, geçici görev yolluğu, servis ücretinin ödenmediğini, eksik ödenmiş ücret alacaklarının bulunduğunu öne sürerek; fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, seyyar görev tazminatı, yemek ücreti, giyim yardımı, ağır işlerde çalışma primi, geçici görev yolluğu, servis ücreti ve eksik ödenmiş ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının yasal haklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece verilen kabul kararının taraflarca temyizi üzerine; karar, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 14.03.2019 tarih... Karar sayılı ilamı ile özetle; davalı vekilince süresinde ve yönteminde zamanaşımı savunmasında bulunulmadığı dikkate alındığında, davacının işe girdiği tarihten itibaren tüm çalışma süresinin hesaplamaya konu olduğu, davacının tüm çalışma süresine ait delil olarak dayanılan işyeri kayıtları, sendika üye kayıt fişleri, çalışma dönemini kapsayan ve davacının yararlanma hakkı bulunduğu tüm Toplu İş Sözleşmeleri temin edilerek; davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığı çalışmış ise karşılıklarının zamlı olarak ödenip ödenmediğinin belirlenmesi gerektiği, kayıt bulunmaması halinde davacı tanıklarının beyanına ancak davacı ile birlikte aynı birimde çalıştıkları dönem ile sınırlı olarak itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş olup mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararın bozmaya uygun olmasına göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının depo görevlisi olarak çalıştığı dönem bakımından yapılan fazla çalışma hesabı dosya içeriğine ve bozma ilamına uygun olmakla isabetlidir. Ne var ki; yangın işçisi olarak yangın sezonunda çalıştığı dönemlerde davacının haftada 39 saat fazla çalışmaya hak kazandığı kabul edilmiştir. Oysa, davacının üyesi olduğu sendika ile davalı arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin 22/a maddesinde; haftada 45 saatten fazla yapılan her türlü çalışmaların fazla çalışma sayılacağı, fazla çalışma ücretlerinin saat ücretlerinin %75 fazlası üzerinden ödeneceği, fazla çalışmanın hesabında yarım saatten az sürelerin yarım saat, yarım saati aşan sürelerin bir saat olarak değerlendirileceği” kabul edildikten başka (f) fıkrasında aynen "1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında günlük mesaiye tabi olmadan yangın gözetleme kulelerinde ve ilk müdahale ekiplerinde çalışan işçilerden idareye ait veya kiralık binalarda hizmete hazır halde bekletilenlere bu şekilde bekletilen her gün için günde üç saat fazla mesai ödeneceği, bunun dışındaki uygulanacak fazla çalışmalarda işverenin gerekli tedbirleri alacağı” kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan; Dairemizin yerleşik hale gelen içtihatlarına göre; orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilerin görevleri itibariyle yangın döneminde bütün günü mesaiye hasretmesi mümkün olmayıp yapılan işin niteliği gereği ara dinlenmeleri normal mesai sistemine göre daha fazladır. Nitekim, orman yangın işçileri ile gözetleme kulelerinde görev yapan işçilere toplu iş sözleşmesi gereği fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın günde üç saatlik fazla çalışma ücreti ödenmektedir. İşçinin günde üç saatten daha fazla çalıştığının yazılı delille (görev emirleri, çizelgeler, puantaj kaydı vs) ispatı halinde fazlasının ödenmesi gerekir. Aksi halde salt tanık beyanlarına göre fazla çalışma yapıldığının ispatı kabul edilemez.
6831 sayılı Orman Kanunu’nun, 19.04.2018 tarih ve 7139 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile değişik, 72. maddesi ile de; orman yangınlarını önleme ve söndürme işlerinde görevlendirilen işçilerin, orman yangın ekip bina ve yangın gözetleme kulelerinde bulunan sosyal tesisler ve lojmanlarda çalışma saatleri dışında geçirdiği sürelerin, 22.05.2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesinde düzenlenen çalışma süresinden sayılmayacağı açıkça düzenlenmiştir.
Davacı; yangın sezonunda yangın işçisi olarak çalıştığı günlerde fazla çalışmasının günde 3 saatten fazla olduğunu yöntemince ispatlayamadığından, bu günler için günde 3 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilip ödenen miktarlarlar mahsup edildikten sonra fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığının tespiti yerine haftada 39 saat fazla çalıştığı kabul edilerek karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 23.09.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.