Logo

9. Hukuk Dairesi2021/7843 E. 2021/11713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma kararından sonra davacı tarafından yapılan ıslahın geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 18. maddesi ile HMK'nın 177. maddesinde yapılan değişikliğin usule ilişkin olması ve davacının ıslah dilekçesini yasal düzenleme yürürlüğe girmeden önce sunmuş olması nedeniyle, ıslahın yapıldığı tarihte yürürlükte olan YİBK’nın 06.05.2016 tarihli kararının uygulanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bozma kararına rağmen ıslahı dikkate alarak hüküm kurması hatalı bulunarak bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalı Üniversite bünyesinde değişen alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalılar Cevabının Özeti:

Davalı ... vekili, davacının alt işverenlerin işçisi olarak çalıştığını, Üniversiteye husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... İnş. Enerji Tem. Yemek İşleri Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti. vekili, davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, fazla çalışma yapmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 22.01.2019 tarih, 2017/19338 esas ve 2019/1537 sayılı bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz Başvurusu:

Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Taraflar arasında bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilerek, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu'nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas, 2016/1 karar sayılı kararı ile “Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 esas 1948/3 karar sayılı YİBK.nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.

Diğer taraftan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesi, 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 18. maddesi ile değiştirilerek, Yargıtay’ın bozma kararından sonra İlk Derece Mahkemesince tahkikata ilişkin bir işlem yapılması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılabilmesi mümkün hale getirilmiştir. Hal böyle olunca uyuşmazlığın, söz konusu yasal düzenleme bağlamında ayrıca ele alınması zorunluluğu doğmuştur. Belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı Kanunun ‘zaman bakımından uygulama’ başlığını taşıyan 448. maddesinde, kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe gireceği ifade edilmektedir. Usul kurallarının derhal uygulanabilmesinin tek şartı, tamamlanmış işlemleri etkilememektir. Bu açıklamalara göre bozma sonrası ıslah yapılabileceğine ilişkin yasal düzenlemenin yürürlük tarihi 28.07.2020 tarihi olup, usule ilişkin yeni hükmün yürürlük tarihinde tamamlanmış işlemler yönünden uygulanması mümkün değildir.

Somut olayda, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili bozma sonrası yargılama sırasında sunduğu 06.03.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bir kısım alacak taleplerinin miktarını arttırmış olup, mahkemece bu dilekçeye değer verilerek hüküm kurulmuş ise de, ıslah işleminin yapıldığı tarihte henüz 28.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun yürürlükte değildir. Bir usul kuralının geçmişe etkili olarak uygulanabilmesi için tamamlanmamış bir usul işlemi bulunması gerekmektedir. Davacı taraf yasal düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih olan 28.07.2020 tarihinden önceki bir tarihte ıslah işlemini tamamlamıştır. Bu halde, ıslah tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal düzenlemenin geçmişe etkili olarak uygulanabilmesi mümkün bulunmamaktadır (Dairemizin 17.03.2021 tarih, esas 2021/2164 , karar 2021/6341 sayılı kararı da bu doğrultudadır). Diğer taraftan ıslah işleminin yapıldığı tarih itibariyle Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararı geçerliliğini korumaktadır. Yargıtay Kanunu' nun 45/5. maddesi karşısında “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu' nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06.05.2016 tarih ve 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararına göre bozmadan sonra yapılan ıslaha değer verilemez. Davacı vekilinin bozma sonrası ıslah işlemine değer verilmeden yargılama sürdürülmeli, ıslah işlemi hiç yapılmamış gibi hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bozma sonrasında yapılan ıslah doğrultusunda hüküm kurulması hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 14.09.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.