"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı kurumda 31.12.2004 tarihinde işe başladığını ve 06.03.2017 tarihine kadar sistem revizyon yönetmeni olarak kesintisiz çalıştığını, 2013 yılı Mayıs ayı döneminde çalışma gün sayısının 13 gün eksik bildirildiğini, 02.02.2017 tarihinde 186 çağrı merkezinde nöbet tutması için görevlendirildiğini, davacının görev tanımında yer almadığı için görev emrini imzalamadığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na çalışma günlerinin eksik bildirilmesi nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini, tazminat ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, ücret alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, öncelikle tüm alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının, davalı şirket nezdinde 31.12.2014 tarihinde çalışmaya başladığını ve devamsızlık yapması sonucunda 23.03.2017 tarihinde iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, 2013 yılı Mayıs ayına ait çalışma gün sayısının eksik bildirildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, yıllık izin ücret alacağının 2017 yılı Mart Ayı ücret bordrosuna ek olarak ödendiğini, genel tatil ve hafta tatili ücret alacaklarının, ödenmeyen ücret alacağının bulunmadığını, fazla mesai yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının fazla çalışma ücret alacaklarının ödenmediği tespit edilerek davacının kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde işten ayrıldığı kanaatine varılmış, bilirkişi raporuna dayanılarak, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının reddine, diğer alacakları yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı temyizi bakımından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, davalı kurumun özelleştirildiği tarih olan 2013 yılı Haziran ayından 2015 yılına kadar haftada en az 3 gün mesai saatinden sonra gece saat bire (01:00) kadar çalıştığını, 2013 yılı Haziran ayı başından 2016 yılı Ocak ayına kadar istisnasız her cumartesi, 2016 yılı Ocak ayından itibaren ayda sadece bir Cumartesi çalıştığını iddia ederek fazla mesai ücreti alacağı talep etmiştir.
Davalı tarafından sunulan puantaj kayıtlarında sadece çalışma günlerinin gösterilmesi ve çalışma saatlerinin olmaması nedeniyle fazla mesainin tanık beyanlarına göre belirlendiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında iki davacı tanığı dinlenmiş olup davacı tanığı O.T.; "Davacı sistem revizyon yönetmeni idi. Aynı binada çalışıyorduk. Ben işe girdiğimden beri davacı ile aynı binada çalışıyordum. Ben zemin katta çalışıyordum davacı üçüncü katta idi... Kurum özelleşene kadar sabah 08.30 akşam 17.00 saatleri arasında çalışıyorduk... Kurum 28.05.2013 tarihinde özelleşti. Özelleşme işlemi yapıldıktan sonra 08.30-18.00 saatleri arasında çalışıyorduk. Haftada altı gün bu şekilde çalışıyorduk. Davacı ve ben yönetici olduğumuz için 18.00'de çıkmıyorduk. Hemen hemen her akşam 21.00'e kadar çalışıyorduk." şeklinde beyanda bulunduktan sonra davacı vekilinin sorusu üzerine; "Özelleşme zamanı 2013 ve 2015 arası haftada iki üç gün ortalama gece 24.00e kadar çalıştığımız oluyordu." şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu davacı tanığı Dairemiz incelemesinden geçen ... 15. İş Mahkemesi'nin 2017/417 Esas sayılı dosyasında ise; "Davacı ile davalı ...'ta beraber çalıştığımız için kendisini oradan tanımaktayım. Davacı raporlama ve denetleme müşaviri olarak çalışmaktaydı.... Sabah 08:00-18:00 mesai saatlerimizdir. ....Davacı her zaman saat 23:00'e kadar çalışırdı...Ben Beyoğlu İşletme Müdürü olarak görev yapıyordum. Mesai saatlerimiz davacı ile aynıdır..." şeklinde beyanda bulunmuş olup çalışma saatlerini farklı belirtmiştir. Davacı tanığı işbu dosyada davacı ile aynı yerde çalışmadığını beyan etmiş olup iki dosyada verdiği ifadeler arasındaki çelişkiden ve bu dosyada ilk önce davacının iddiasından farklı beyanda bulunduktan sonra davacı vekilinin sorusu üzerine davacının iddiası gibi beyanda bulunmasından davacının çalışma şeklini bilmediği anlaşılmaktadır. Özelleştirme sonrası 26 Kasım 2013 tarihine kadar farklı katlarda çalıştığını belirten diğer davacı tanığı da; "Haftanın 4-5 günü saat 18.00den sonra 20.00ye kadar çalışma oluyordu." şeklinde yine davacı iddiasından farklı beyanda bulunmuştur. Davalı tanığı ise; "18:00'den sonra pek iş kalmaz, özelliştirme döneminde işler yoğundu, biz de mesaiye kaldık, şu an tam hatırlamıyorum, 3-5 ay süre mesaiye kaldık, işleri yetiştirmek için kaldık.." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya içeriğine göre, bilirkişi raporunda haftanın dört günü davacının dava dilekçesinde belirtmediği 21.00'e kadar çalışma ve yine talebini aşacak şekilde 2013-2017 arasında (davacının 2013-2015 arası için iddiası vardır), bazı haftalar bir gün, bazı haftalar iki gün 24.00'e kadar çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmış, mahkemece resen yapılan hesaplamada bilirkişinin tespitinden daha yüksek miktar bulunarak hüküm altına alımış ise de bu hesaplama denetime elverişli değildir.
Bu itibarla, mahkemece yapılacak iş; davacının çalışma saatleri belirlenirken davacı ile birlikte çalışmamış olan davacı tanıklarının beyanları dikkate alınmadan, davalı tanıklarının beyanlarına göre, sunulu imzalı puantaj kayıtlarındaki haftalık çalışma günlerinde, davacının mesaisinin 08.00-18.00 arası olduğu ve 2013 yılından sonra beş ay haftada iki gün 24.00'e kadar çalıştığı kabul edilerek, sözleşmedeki yıllık 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna ilişkin hüküm de göz önüne alınarak gerekirse bilirkişi raporu alınmak suretiyle denetime elverişli bir şekilde davacının fazla çalışma ücret alacağını tespit etmektir.
Eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerketirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.